Güney Kore Bakan Yardımcısı Kim Soo-kyung, 29 Ekim 2024 Salı günü yaptığı açıklamada, Rusya’nın Ukrayna’yla uzun süredir devam eden savaşının uzak bir çatışma değil, ulusal güvenliği “doğrudan” etkileyebilecek bir savaş olduğunu söylemiştir.[1]
Kim, Rusya’nın Pyongyang’ın asker göndermesi karşılığında Kuzey Kore’ye kıtalararası balistik füze teknolojisi de dahil olmak üzere gelişmiş askeri teknoloji transfer etmesi halinde bunun Kore Yarımadası’nın güvenliği için ciddi bir tehdit oluşturabileceğini ileri sürmüştür. Bakan Yardımcısı, hükümetin Güney Kore-Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ittifakı içinde yakın koordinasyon sağlayarak çeşitli müdahale senaryoları ve seçenekleri hazırlayacağını belirtmiştir.[2]
Rusya-Ukrayna Savaşı’nın etkilerinin Asya-Pasifik’e kadar yayılması veya tehdit oluşturması durumu, küreselleşmeyle birlikte ülkelerin değişen siyasi ve ekonomik politikaları çerçevesinde liderlerin tutumuyla da bağlantılıdır. Kuzey Kore’nin Rusya’ya çeşitli silahlarla dolaylı bir destekte bulunduğu iddia edilirken, aynı zamanda Ukrayna’daki savaş için asker desteğinde bulunması ise savaşın dinamiklerini değiştirecek potansiyele sahiptir.
Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, Kuzey Kore’nin Rusya’da asker konuşlandırmasının hem ülkesi hem de dünya için güvenlik tehdidi oluşturduğunu dile getirmiştir.[3] Rusya ve Kuzey Kore arasında gelişen ilişkilerin özellikle de 2023 yılından bu yana daha çok askeri alanda olduğu söylenebilir. Çünkü o dönemde Kuzey Kore, Rusya’ya top ve mühimmat desteği sunarken, kendisi de Rusya’nın uydu geliştirme, füze ve savaş uçakları gibi teknolojik desteğinden faydalanmıştı. Üstelik aynı yıl Kim Jong-un, Rusya ziyareti sırasında savaş uçağı fabrikalarını ve deniz üslerini ziyaret etmişti. Bu da iki ülke arasında güvenlik işbirliğinin bir adım ileriye taşınması anlamına gelmektedir.
18 Haziran 2024 tarihinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ziyareti esnasında Rusya ve Kuzey Kore arasında imzalanan “Kapsamlı Stratejik Ortaklık Anlaşması” göz önünde bulundurulduğunda, Batı ve ABD tarafından yalnızlaştırılmaya çalışılan Rusya’nın aradığı desteği bu anlaşma temelinde Kuzey Kore’den sağladığı söylenebilir.
Pentagon, Batılı liderlerin neredeyse üç yıldır süren savaşı şiddetlendireceğini ve bölgedeki ilişkileri sarsacağını söylediği bir hamleyle Kuzey Kore’nin “önümüzdeki birkaç hafta içinde” Ukrayna Savaşı’nda eğitim almak ve savaşmak üzere Rusya’ya yaklaşık 10.000 asker gönderdiğini açıklamıştır. Pentagon Sözcüsü Sabrina Singh, yaptığı açıklamada, Kuzey Koreli askerlerin bir kısmının Ukrayna’ya yaklaştığını ve Rusya’nın Ukrayna saldırısını geri püskürtmek için mücadele ettiği Kursk sınır bölgesine gitmekte olduklarına inanıldığını söylemiştir. Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) Genel Sekreteri Mark Rutte ise bazı Kuzey Kore askeri birliklerinin halihazırda Kursk bölgesinde olduğuna dair Ukrayna istihbarat raporlarını doğrulamıştır.[4]
Savaş süresince Batılı aktörlerin Ukrayna’ya olan desteğine karşın Kuzey Kore’nin Rusya’ya verdiği desteğin, uluslararası arenada hegemon güç olan ABD’nin gücünü sarsabileceği, çok kutuplu dünyaya geçişte önemli etkisi olacağı söylenebilir. Ayrıca ABD’nin Ukrayna’ya yaptığı askeri yardımların da bir noktada Rusya’nın müttefik arayışına girmesinde katalizör görevi gördüğü söylenebilir. Bunun yanı sıra Kuzey Kore, ABD’nin hegemonyasını asıl dünya barışına giden yolda bir tehdit olarak görmekte ve Rusya’nın yanında yer almaktadır.
Rusya’yı “işgalci” olarak nitelendiren ABD’nin müttefiki Güney Kore ise Ukrayna’ya insani yardımlarda bulunmuş olup doğrudan bir askeri yardım yapmamıştır. Kuzey Kore’nin Rusya’yla olan işbirliği ve asker gönderme hamlesi, hem Güney Kore’nin güvenliği konusundaki endişeleri artırmakta hem de savaşın gidişatına yön verebilme potansiyeli taşıdığından ötürü Batı’nın Asya-Pasifik’e yönelik politikalarında kritik rol oynamaktadır.
Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol ve Polonya Devlet Başkanı Andrzej Duda, Kuzey Kore’nin Ukrayna’ya karşı savaşı için Rusya’ya asker göndermesini küresel bir güvenlik tehdidi olarak kınamıştır. Duda’yla ortak bir basın toplantısı düzenleyen Yoon, iki liderin bir zirve gerçekleştirdiğini ve yıl sonuna kadar Güney Kore’nin K2 tanklarının Polonya’ya ihracatı için yeni bir sözleşme imzalanması konusunda anlaştıklarını söylemiştir. Konuyla ilgili Yoon, “Kuzey Kore’nin Rusya’ya asker göndermesinin BM Güvenlik Konseyi kararlarının, BM Tüzüğü’nün doğrudan ihlali olduğu ve Kore Yarımadası ile Avrupa’nın ötesine geçerek küresel güvenliği tehdit eden bir provokasyon olduğu konusunda mutabık kaldık” demiştir.[5]
Batı’nın Rusya’ya olan yaptırımlarına da katılan Güney Kore, Polonya’yla iletişime geçerek Asya-Avrupa arasındaki güvenlik işbirliğini artırmayı, NATO ve AB’yi bu konuda harekete geçirmeyi hedeflemektedir. Diplomatik alanda destek isteyen Güney Kore, dış destek noktasında Kuzey Kore’yi sınırlandırmaya ve engellemeye çalışmaktadır.
Rusya’nın insan gücüne olan ihtiyacı ile Kuzey Kore’nin dövize olan ihtiyacı birbirini karşılamaktadır. Kuzey Kore’nin Rusya’ya askeri destek hamlesi, savaşın seyrini değiştirebilecek öneme sahiptir. Diğer yandan Güney Kore, Batılı aktörlerle olan yakın ilişkileri doğrultusunda güvenlik merkezli politikalarını derinleştirmektedir.
ABD başkanlık seçimlerinden sonra savaşın potansiyel olarak sona ereceği spekülasyonları yapılırken, yaşanılan son gelişmelerin savaşın yalnızca Rusya-Ukrayna arasında sınırlı olan bir savaş olmaktan çıkıp daha büyük ölçekte bir dünya savaşını tetikleyebileceği de ileri sürülebilir. Bu durumda ABD’nin hegemonyası ve ona alternatif güç birlikleri oluşturan çeşitli örgütlerin veya kuruluşların ne yönde bir politika izleyeceğinin aslında ABD seçimleriyle netlik kazanacağı ve ABD’nin dış politika yaklaşımının belirleyici etken olduğu söylenebilir.
Sonuç olarak ABD’ye karşı bir güç mücadelesi sürdürme hedefi doğrultusunda Rusya’yı destekleyen Kuzey Kore ve uluslararası hukuk bağlamında bölgesel güvenlik endişeleri doğrultusunda politikalar izleyecek olan Güney Kore arasında gerilimin daha da tırmanması kaçınılmaz görünmektedir. Rusya-Ukrayna Savaşı, sadece Avrupa’yı değil, Asya-Pasifik’in güvenliğini de ciddi şekilde sarsabilir.
[1] “Russia-Ukraine war ‘directly’ affects South Korea’s security: vice unification minister”, Yonhap News Agency, https://en.yna.co.kr/view/AEN20241029007300315?section=national/politics, (Erişim Tarihi: 29.10.2024).
[2] Aynı Yer.
[3] Aynı Yer.
[4] “Russia to deploy 10,000 North Korean troops against Ukraine within ‘weeks’, Pentagon says”, The Guardian, https://www.theguardian.com/world/2024/oct/29/russia-north-korean-troops-ukraine-war, (Erişim Tarihi: 29.10.2024).
[5] “South Korea’s Yoon, Poland’s Duda condemn N. Korea troop dispatch to Russia”, Reuters, https://www.reuters.com/world/south-koreas-yoon-polands-duda-condemn-nkorea-troop-dispatch-russia-2024-10-24/, (Erişim Tarihi: 29.10.2024).