Analiz

Batı Balkanlar’ın Avrupa Birliği Entegrasyonu

Karadağ, AB’ye katılım konusunda en yüksek oranlardan birine sahip olan ülkelerden biridir.
Kuzey Makedonya, AB’ye üyelik yolunda önemli adımlar atan bir diğer ülkedir.
Batı Balkan ülkeleri ve AB aktif etkileşim içerisindedir.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Yugoslavya’nın dağılmasının ardından Balkanlar’da birçok ülke bağımsızlık kazanmıştır. O zamandan beri Avrupa Birliği (AB), bu ülkelerin entegrasyonu için bir taahhütte bulunmuş ve işbirliği yapmıştır. Şu an Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Joseph Borrell’in de belirttiği gibi; AB, Batı Balkanlar olmadan tamamlanmış değildir.[i]

Bölgedeki aday ülkelerle ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla başlatılan Berlin Süreci’yle ivme kazanan Batı Balkanlar’ın AB Entegrasyonu henüz tamamlanmamıştır. Şu anda bölgede yalnızca iki ülke AB üyesidir. Bunlardan birincisi 2004 yılındaki büyük genişlemede üye olan Slovenya ve diğeri 2013 yılında üye olan Hırvatistan’dır. Diğer Batı Balkan devletleri, yani Arnavutluk, Bosna-Hersek, Karadağ, Kuzey Makedonya ve Sırbistan, bölgede aday statüsü almıştır. Kosova ise şu anda potansiyel aday olarak kabul edilmekte olup 2023 yılında vizesiz seyahat statüsü kazanmıştır. Ayrıca bu ülkelerin vatandaşları, AB ülkelerine sınırsız seyahat edebilmektedir. [ii]

Slovenya ve Hırvatistan’ın eski Yugoslavya ülkeleri arasından AB üyesi olabilen iki ülke olması bazı kesimler tarafından tepkiyle karşılanmaktadır. İki ülkenin de çoğunluğunu Katolik Hristiyanların oluşturması bu tepkinin altında yatan yegane gerçektir. Zira diğer Batı Balkan ülkelerinin çoğunluğunu Ortodoks Hristiyanlar ve dikkate alınabilecek seviyede bir Müslüman nüfus oluşturmaktadır. Bunun dışında daha iyimser olan başka bir teori ise bu iki ülkenin Yugoslavya’da nispeten Sırbistan’la birlikte sanayinin merkezi olması ve bundan ötürü daha gelişmiş durumda olduklarıdır.

Yugoslavya’nın dağılma süreci boyunca AB, ihtilafların çözümünde aktif bir rol oynamıştır. Örneğin 2001 yılındaki Ohrid Anlaşması’nda AB, Makedonlar ile Arnavutlar arasındaki anlaşmanın denetimini ve aracılığını üstlenmiştir. O tarihten bu yana AB, bölgenin kalkınma ve yeniden yapılanmasına önemli ölçüde finansman sağlamış ve katkıda bulunmuştur. Ayrıca AB, Kosova ile Sırbistan arasındaki normalleşme diyaloglarının  kolaylaşmasında da önemli çabalar sarf etmiştir. Aynı dönemde Bosna Hersek, Slovenya ve Hırvatistan’daki ihtilafların çözümünde de rol oynamıştır.

AB üyeliği için bu devletlerin AB yasalarına, değerlerine ve ilkelerine uyması gerekmektedir. Yolsuzlukla mücadele, bu ideallerden biridir. Balkan ülkelerinde ise yolsuzluk büyük bir sorundur. Bu durum, AB’nin ilkeleriyle örtüşmemektedir.[iii] Örneğin Arnavutluk, 1990’larda ekonomi çöküşüne yol açan piramit sistemleri skandalı gibi skandallarla gündeme gelmiştir. Genel olarak Balkanlar’da kamu çalışanları oranı son derece yüksektir. Bu durum, üretim ve ekonomi düşüşüne yol açabilir ve dolayısıyla vatandaşların refahını etkileyebilir.

Bosna-Hersek ise yüksek üyelik potansiyeline sahipken, yönetim yapısının karmaşık olması AB için bir engel teşkil etmektedir. Etnik faktörler, Bosna’nın üyelik başvurusu incelenirken dikkate alınmaktadır. Zira ülke, Yugoslavya’nın dağılması sürecinde uzun süreli ve kanlı travmalara maruz kalmıştır. Mart 2024 tarihinde yapılan taraflar arasındaki son zirvede, Bosna Hersek’le müzakerelerin başladığı duyurulmuştur. Bu, entegrasyon ve üyelik yönünde kaydedilen önemli bir adımdır.[iv]

Bunun dışında ise Karadağ, AB’ye katılım konusunda en yüksek oranlardan birine sahip olan ülkelerden biridir. Bu durum, AB’nin 15. Katılım Toplantısı’nda vurgulanmıştır. İstikrar, yolsuzluğun ortadan kaldırılması ve ülkenin para birimi olarak Avro kullanması, bu durumun nedenleri arasındadır.

Kuzey Makedonya, AB’ye üyelik yolunda önemli adımlar atan bir diğer ülkedir. Ancak AB, ülkedeki yolsuzluk konusunda şüpheler taşımaktadır. Zira devlet dairelerindeki çalışanların sayısı, üretimde çalışanlara kıyasla oldukça yüksektir.

Sırbistan da aday statüsüne sahip ülkelerden biridir. Ülkenin durumu, yüksek suç oranları, yolsuzluk ve ülkenin Rusya’yla olan siyasi bağlantıları gibi nedenlerle gerçekten umutsuz ve geleceksiz görünmektedir. Örneğin Rusya-Ukrayna Savaşı sırasında Sırbistan, kolektif yaptırımları uygulamaktan kaçınmış ve bölgedeki Rus yanlısı duruşunu belirtmiştir.

Son olarak Kosova’nın durumu biraz karmaşıktır. Nitekim Kosova’nın Birleşmiş Milletler ve bazı AB ülkeleri taradından bile tanınmaması başlı başına büyük bir engeldir. Dolayısıyla Kosova’nın AB üyeliği yolu, yakın gelecekte sorunlu görünmektedir. Yine de Brüksel, Kosova’nın üyeliği ve entegrasyonu için çabalarını sürdürmektedir. Bu, AB tarafından Kosova vatandaşlarına vizesiz seyahat imkanı tanınmasından ve ülke içindeki birçok altyapının inşasında ve sayısız fon ve teşvik sağlanmasından anlaşılabilir.

Özetle AB, Batı Balkanlar’da birçok önemli konu ve projede yer almıştır. Bu doğrultuda üyelik süreci sırasıyla ve birbirini takip eden şekilde ilerlemektedir. Söz konusu ülkelerin büyük bir genişlemeyle entegrasyonu sağlanırsa, bölgede barışın korunması açısından en iyi sonuç alınabilir. Ancak bu durum oldukça zor görünmektedir. Arnavutluk’un Yunanistan’la ve Kuzey Makedonya’nın Bulgaristan’la etnik ve toprak anlaşmazlıklarını henüz tam anlamıyla çözememeleri, üyelik ve üyelik görüşmeleri için önemli engel teşkil etmektedir. Söz konusu ülkeler aday ülkelerine kabul edilmesi zor ve zaman alan taleplerini empoze edip uygulatmadan Batı Balkan ülkelerinin üyeliklerini veto etmekten çekinmeyeceklerdir. Bu durum ise Berlin Süreci ile önemli noktaya gelen Batı Balkan ülkelerinin üyelik iddialarını geciktirecektir. Yine de bu ülkeler AB ile aktif bir işbirliği içinde bulunmakta ve tam üyelik için yüksek beklentilere ve umutlara sahip olmaktadırlar.


[i] “HR/VP Borrel in Kosovo: the European Union is not complete without the Western Balkans”, European Union EXTERNAL ACTION, https://www.eeas.europa.eu/eeas/hrvp-borrell-kosovo-european-union-not-complete-without-western-balkans_und_en, (Erişim Tarihi: 14.10.2024).

[ii] “THE EU AND THE WESTERN BALKANS TOWARDS A COMMON FUTURE”, European Union EXTERNAL ACTION, https://www.eeas.europa.eu/eeas/western-balkans_en, (Erişim Tarihi: 14.10.2024).

[iii] “EU Enlargement Meets EU Realism in Albania”, EUROPINION, https://www.europinion.uk/post/eu-enlargement-meets-realism-in-albania, (Erişim Tarihi: 14.10.2024).

[iv] “Bosnia and Herzegovina, Membership status: candidate country”, European Union, https://neighbourhood-enlargement.ec.europa.eu/enlargement-policy/bosnia-and-herzegovina_en, (Erişim Tarihi: 14.10.2024).

Erdem Baran ALKAN
Erdem Baran ALKAN
Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü

Benzer İçerikler