Analiz

ŞİÖ’den Barış ve İstikrar Çağrısı

ŞİÖ, güvenlik ve istikrarı sağlarken üye devletlerin kalkınmasını da desteklediğinden dolayı dünyadaki pek çok diğer örgütten ayrılmaktadır.
Çok kutuplu yeni bir dünya düzeni oluşurken, ülkelerin birbiriyle olan ekonomik ve siyasi istikrarının, uluslararası örgütlerin sağladığı önemli faktörlerden biri olduğu söylenebilir.
Hem farklı yapıdaki ülkelerin bulunduğu hem de o ülkelerin kendi içinde karşılaştıkları zorluklar olmasına karşın, ŞİÖ bir uzlaşı yolu bulmuştur.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) hükümet başkanları toplantısı Pakistan’da yapılırken; uzmanlar, ŞİÖ’nün Avrasya’da ortak çıkarları ve güvenlik kaygılarını paylaşan ülkelere istikrar ve kalkınma arayışları için bir ortam sağladığını, sağlamaya devam edeceğini ve dünyanın derin değişimler yaşadığı bir dönemde bu platformun giderek daha değerli hale geleceğini söylemiştir.[i]

Çin Başbakanı Li Qiang, ŞİÖ Üye Ülkeleri Hükümet Başkanları Konseyi 23. Toplantısına katılmak üzere pazartesi günü Pakistan’ın İslamabad kentine inmiştir. Xinhua’nın haberine göre Çin Başbakanı varışının ardından yaptığı açıklamada “Şanghay Ruhu”nu daha da ileriye taşımak, Astana Zirvesi’nin sonuçlarını uygulamak, çeşitli alanlarda işbirliğini derinleştirmek ve bölgesel barış, istikrar ve kalkınmaya daha fazla katkıda bulunmak amacıyla ŞİÖ’nün uyumunu teşvik etmek için birliğin tüm aktörleriyle birlikte çalışmayı dört gözle beklediğini ifade etmiştir.[ii]

Çok kutuplu yeni bir dünya düzeni oluşurken, ülkelerin birbiriyle olan ekonomik ve siyasi istikrarının, uluslararası örgütlerin sağladığı önemli faktörlerden biri olduğu söylenebilir. Çünkü dünyadaki barışın korunabilmesinde, çatışmaların büyük bir yıkımla sonuçlanmasının önlenebilmesinde bu örgütler birleştirici ve arabulucu görevi üstlenmişlerdir. Fakat günümüzdeki siyasi değişimlerin, örgütlerin yapısını etkilediği düşünülmektedir. Özellikle de güvenliği ve adaleti sağlamak amacıyla kurulmuş Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) ve Birleşmiş Milletler’in (BM) halen devam etmekte olan ve Üçüncü Dünya Savaşı’nı tetikleyebilecek duruma gelen dünyadaki çatışmalar karşısında henüz net bir çözüm yolu sunamamış olması, uluslararası kuruluşlara olan güvenin sarsılmasına ve çaresizliğe yol açmıştır. Buna karşın Batı temelli olmayan diğer örgütler, birçok alanda işbirliklerini genişletmeye ve yapıcı tutum sergilemeye devam etmektedir.

BM’nin varlık sebebi olan “dünya barışını tesis edip, adaleti sağlama” misyonunun Gazze ve Lübnan’a insani yardım ulaştırma konusunda sorunlar yaşanması göz önünde bulundurularak işlevsiz hale geldiği bu dönemde, ŞİÖ gibi tüm üyelerin refah ve güvenliğinin eşit temsil edildiği ve şartlara bağlamadan bunu sağlamaya çalışan örgütlere katılma arzusunda artış gözlemlenmekte ve öne çıkmaktadır.

Uzmanlar, Ukrayna Krizi ve Orta Doğu’daki çatışmaların trajedilere yol açmaya devam ettiği günümüzde dünyanın büyük sorunlar yaşadığını, ABD öncülüğündeki NATO gibi bazı uluslararası örgütlerin, ülkeler ve ülkelerin oluşturduğu farklı bloklar arasındaki çatışmayı yoğunlaştırdığını söylemektedir. Bu nedenle bloklaşmaya karşı çıkan, işbirliği ve barış çağrısı yapan ŞİÖ’nün daha önemli bir rol oynayacağı düşünülmektedir.[iii] Bunun yanı sıra Batı merkezli örgütlerden farklı olarak ŞİÖ, üye ülkelerin iç işlerine (ülkelerin kendi içindeki ideolojik, sosyal, ekonomik alanlardaki yönelimleri gibi) müdahale etmek yerine yapıcı politikalar izleyerek yalnızca tehditlere karşı bir ittifak oluşturmakla kalmamış, aynı zamanda Batı hegemonyasının karşısında alternatif bir yol haline gelmiştir.

Ayrıca ŞİÖ toplantısında ele alınan işbirliği için gerekli yol haritaları, stratejik iletişimi güçlendirici adımlar, ticaret ve yatırımı kolaylaştırma doğrultusunda “ŞİÖ Kalkınma Bankası”nın kurulmasına yönelik teşvikler gibi konular, üye devletler arasındaki ortak eylemleri artırarak “Şanghay Ruhu” adı altında farklı yapıdaki ülkeleri tek çatı altında birleştirmenin yanında bölgesel kalkınmanın istikrarlı biçimde gerçekleşmesine olanak sağlayacak adımların önünü açacaktır.

Hindistan Dışişleri Bakanı Subrahmanyam Jaishankar, ŞİÖ hükümetlerinin toplantısı için neredeyse on yıl sonra ilk kez salı günü Pakistan’a gitmiştir.[iv] “Keşmir” meselesi başta olmak üzere iki ülke arasında zaman zaman gerilimler yaşanmış olmasına rağmen gelinen bu noktada ŞİÖ’nün, uluslararası ilişkilerdeki yapıcı rolünün somut bir örneği karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca ŞİÖ toplantısı, bölgesel güvenlik, ekonomik işbirliği gibi kritik alanlardaki birlik/beraberlik duygusunu ön plana çıkarmanın yanı sıra Pakistan ve Hindistan’ın ikili ilişkilerinin yeni bir dinamik kazanmasını sağlayan önemli bir diplomatik etkinlik özelliği taşımaktadır.

Çin’in Pakistan Büyükelçisi Jiang Zaidong, Pekin’in siyaset, güvenlik, ekonomi ve kültür gibi alanlarda işbirliğini güçlendirmeye, ortak bir geleceğe sahip daha sıkı bir işbirliğine dayalı ŞİÖ topluluğunun inşasını desteklemeye ve Küresel Güney’in büyümesine ve bu bölgedeki ülkelerin refahına yeni katkılarda bulunmaya hazır olduğunu söylemiştir.[v] Bu bağlamda ŞİÖ’nün, güvenlik işbirliğinin yanında aslında pek çok alana odaklandığı, giderek geliştiği ve özellikle Küresel Güney ülkeleri açısından dünya çapında örnek bir örgüt olduğu söylenebilir. Ek olarak ŞİÖ’nün üye ülkelerinin toplam nüfusunun, dünyanınkinin yaklaşık yarısını oluşturması, temsil etmesi ise çok kutuplu dünya düzeninin oluşmasında önemli bir rolü üstlendiğinin göstergesi olarak değerlendirilebilir.

ŞİÖ, kimseye karşı çıkmak ya da kimseyi hedef almak için kurulmadığı gibi küçük çevrelerin çıkarları temelinde de faaliyet göstermemektedir. Asıl niyeti ve temel ilkesi “tek dünya, tek aile ve tek gelecek” fikri temelinde diyalog kurmaktır.[vi] Öyle ki, örgüt üyelerinin ikili ilişkilerine pozitif etkilerde bulunmuş, daha pragmatik bir yaklaşım benimsemiş, karşılıklı güven temelinde faaliyetler gerçekleştirmiş ve bölgelerin birbirine bağlanabilirliğini güçlendirmenin terörizm gibi tehditler karşısında önlem alabilmek için kritik önemine dikkat çekilen toplantıda ŞİÖ’nün sağlam siyasi ve ekonomik bağlar üzerine olan yönü ön plana çıkmıştır.

Sonuç olarak temmuz ayındaki ŞİÖ’nün Astana Zirvesi’nden sonra alınan kararların öneminin vurgulandığı bu toplantıda, aynı zamanda dünyaya birlik mesajı verilmek istenmiş ve ŞİÖ’nün gelişimine yönelik izlenecek rotaların temelinde fikir birliğine dikkat çekilmiştir. ŞİÖ, güvenlik ve istikrarı sağlarken üye devletlerin kalkınmasını da desteklediğinden dolayı dünyadaki pek çok diğer örgütten ayrılmaktadır. Hem farklı yapıdaki ülkelerin bulunduğu hem de o ülkelerin kendi içinde karşılaştıkları zorluklar olmasına karşın ŞİÖ, bir uzlaşı yolu bulmuştur. Dahası, ekonomik ve siyasi alanlarda etkisi giderek artan Çin’in gücünden ve öncülüğünden faydalanarak uygulamaya koyacağı politikalarla işbirliği projelerinde daha çağdaş ve yenilikçi yöntemler izleneceğini söylemek mümkündür.


[i] “SCO meeting upholds Shanghai Spirit, calls on peace, stability”, Global Times, https://www.globaltimes.cn/page/202410/1321270.shtml, (Erişim Tarihi: 15.10.2024).

[ii] Aynı Yer.

[iii] Aynı Yer.

[iv] “Indian minister in Pakistan on rare visit, for Shanghai Cooperation forum” APA, https://en.apa.az/asia/indian-minister-in-pakistan-on-rare-visit-for-shanghai-cooperation-forum-451116, (Erişim Tarihi: 16.10.2024).

[v] “Li’s visit sees progress in BRI” China Daily, https://www.chinadaily.com.cn/a/202410/15/WS670dae0ea310f1265a1c78fa.html, (Erişim Tarihi: 17.10.2024).

[vi] “As ‘beacon of multilateralism,’ what has Shanghai Cooperation Organisation done right: Global Times editorial” Global Times, https://www.globaltimes.cn/page/202410/1321331.shtml, (Erişim Tarihi: 17.10.2024).

Berra KIZILYAZI
Berra KIZILYAZI
Kapadokya Üniversitesi İngilizce Mütercim ve Tercümanlık / Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler (Çift Anadal)

Benzer İçerikler