Analiz

Kongo’da Kobalt Madenciliği ve İnsani Kayıplar

On binlerce çocuk artisanal madenlerde tehlikeli koşullarda çalışmaktadır.
Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde kobalt madenciliğinin yarattığı koşullar, şiddetin yayılmasına katkıda bulunmaktadır.
Tedarik zincirleri şeffaflıktan yoksundur ve kobaltın çocuk işçiliği, insanların acı çekmesi veya çevresel zararla bağlantılı olmamasını sağlamak için hesap verebilirlik çok yetersizdir.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde kobalt madenciliğiyle bağlantılı olarak gerçekleştirilen zorla tahliyeler, çocuk işçiliği ve ortaya çıkan sağlık riskleri, bu alandaki önemli insani kayıplardan sadece birkaçıdır. Dünya kobalt arzının %70’inden fazlasını sağlayan Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde üretimin önemli bir kısmını oluşturan artisanal (zanaatkarların yaptığı) ve küçük ölçekli madencilikte çok sayıda çocuk işgücü kullanılmaktadır.[i]

Endüstriyel madenlerin büyümesiyle birlikte, madenlere yakın bölgelerdeki halk, tazminat ödenmeksizin evlerini ve çiftliklerini kaybetmelerine neden olan şiddetli tahliyelerle karşı karşıya kalmaktadır.[ii] Artan şiddet, uyuşturucu kullanımı ve tehlikeli kimyasallara maruz kalma, sağlık üzerinde olumsuz etkiler yaratarak ciddi sorunlara yol açabilir. Ayrıca sistematik ve toplumsal şiddet, bu faktörlerin bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.[iii] Bu insan hakları ihlallerini azaltmak için etik tedarik prosedürleri ile artisanal ve küçük ölçekli madenciliğin resmileştirilmesine büyük bir ihtiyaç vardır.

İnsan Hakları İhlalleri ve Çocuk İşçilik

Kongo Demokratik Cumhuriyeti’ndeki kobalt madenciliği, akıllı telefonlar, elektrikli otomobiller ve diğer cihazlarda kullanılan pillerin üretimi açısından küresel tedarik zincirinde kritik bir rol oynamaktadır. Ancak bu ekonomik önemin yanı sıra dünyanın dört bir yanından dikkatleri üzerine çeken önemli insani kayıplar da söz konusudur. Kobalt madenciliğiyle bağlantılı olarak çocuk işçiliği önemli bir sorun teşkil etmektedir. On binlerce çocuğun artisanal madencilikte tehlikeli koşullarda çalıştığı tahmin edilmektedir. Madenlerde çalışan yetişkinler ve özellikle de çocuklar, zehirli toza maruz kalma, tünel çökmeleri ve gerekli güvenlik ekipmanına sahip olmadan uzun saatler çalışma gibi ciddi tehlikelerle karşı karşıyadır. Dünya genelinde güçlü bir kobalt talebi olmasına rağmen madencilerin çalışma koşulları son derece tehlikeli ve ücretleri oldukça düşüktür.[iv]

Sömürü ve Çevresel Etki

Siddharth Kara, “Cobalt Red: How the Blood of the Congo Powers Our Lives” adlı kitabında kobalt madenciliği endüstrisinde yer alanların karşılaştıkları zorlukları ayrıntılarıyla anlatmaktadır. Kara, milislerin toplulukları koruduğu ve çocuk işçiliğinin yaygın olduğu artisanal madenciliğe adanmış köyler gördüğünü bildirmektedir. Ayrıca, kobalt çıkarmanın korkunç insani bedelini daha da öne çıkartan çevresel bozulmaya da dikkat çekmektedir.

Likasi’ye ilişkin kısa tarihsel değerlendirmesinde, uranyumun keşfini ve Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombalarının yapımında nasıl kullanıldığını ele almaktadır. Bu bombalarda kullanılan uranyumun yaklaşık %75’i, bir kilo uranyumun bir dolara satıldığı Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nin Likasi kentindeki Shinkolobwe madeninden gelmiştir. Bu durum, ülke kaynaklarının tarihteki en kanlı ve en derin değişimlere yol açan olaylardan bazıları için uzun süre sömürülmesi sonucunda en büyük acıyı Kongo halkının çektiğini göstermektedir.[v]

Kara ayrıca, etkin yönetişim ve düzenlemelerin yokluğunda gayri resmi yönetim sistemlerinin nasıl geliştiğini ve yerel milislerin ya da “komandoların” maden alanlarını nasıl kontrol ettiğini de anlatmaktadır. Bu gruplardan bazıları uluslararası madencilik şirketlerinden ödeme almaktadır. Kara, dünya çapındaki kobalt piyasasını eleştirerek işletmelerin tedariklerini artisanal madenlerden almadıkları konusunda ısrar etmelerine rağmen gerçeğin çok farklı olduğunu vurgulamıştır.[vi]

Tedarik zincirleri belirsizdir ve modern teknolojinin yakıtı olan kobaltın insan sefaleti, çevresel zarar ya da çocuk işçiliği ile ilişkili olmadığını temin etmek üzere çok az sorumluluk ve gayret gösterilmektedir.

Kobalt madenciliği, ağır metaller de dahil olmak üzere tehlikeli maddelerin emisyonu nedeniyle toprak ve su kirliliğine yol açarak çevreye büyük zararlar vermektedir. Bölgedeki su kaynaklarının kirlenmesi yerel halkın sağlığını ve bölgedeki tarımı etkilemektedir. Bu çevresel sorunlar, genellikle yeterince iyi düzenlenmeyen madencilik süreci nedeniyle daha da kötüleşmektedir.

Krizi Çözmeye Yönelik Çabalar

Uluslararası Af Örgütü ve diğer sivil toplum kuruluşları, kobalt madenciliği sektöründe çocuk işçiliğinin sona erdirilmesi ve güvenliğin artırılması için daha sıkı yasalar ve kurumsal sorumluluk gerektiğini savunmaktadır. Kongo Demokratik Cumhuriyeti hükümeti artisanal madenciliği kontrol altına almak için önemli adımlar atmış olsa da bu alandaki yaptırımlar hala yetersiz kalmaktadır. Öte yandan bazı teknoloji şirketleri kobalta olan ihtiyaçlarını azaltmak amacıyla ikame malzeme kullanımını araştırmaktadır. Tüm bu çabalara rağmen Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde devam eden kobalt madenciliğinin insani bedeli nedeniyle daha adil ve güvenli bir tedarik zincirinin garanti altına alınması için uluslararası müdahale çağrıları sürmektedir. Bunları göz önüne alarak kendimize şu soruyu sormamız gerekmektedir; teknoloji ve ilerleme hangi bedeller ödenebilecek kadar önemlidir?


[i] “Forced evictions at industrial cobalt and copper mines in the DRC.” Amnesty International, 12 September 2023, https://www.amnesty.org/en/latest/news/2023/09/drc-cobalt-and-copper-mining-for-batteries-leading-to-human-rights-abuses/, (Erişim Tarihi: 10.10.2024).

[ii] Morris, Amanda, and Gabriel Bamana. “Understanding cobalt’s human cost – Northwestern Now.” Northwestern Now, 17 December 2021, https://news.northwestern.edu/stories/2021/12/understanding-cobalts-human-cost/, (Erişim Tarihi: 10.10.2024).

[iii] Zuckerman, Jocelyn C. “For Your Phone and EV, a Cobalt Supply Chain to a Hell on Earth.” Yale E360, 30 March 2023, https://e360.yale.edu/features/siddharth-kara-cobalt-mining-labor-congo, (Erişim Tarihi: 10.10.2024).

[iv] Melin, Hans Eric. “COBALT IN THE DEMOCRATIC REPUBLIC OF CONGO.” World Bank Documents, https://documents1.worldbank.org/curated/en/099500001312236438/pdf/P1723770a0f570093092050c1bddd6a29df.pdf. (Erişim Tarihi: 10.10.2024).

[v] Kara, S. (2023). Cobalt red: how the blood of the Congo powers our lives. First edition. New York, St. Martin’s Press.

[vi] Ibıd.

Jameela RIZWAN
Jameela RIZWAN
Jameela Rizwan, halihazırda Jamia Millia Islamia Üniversitesi’nde Çatışma Analizi ve Barış İnşası alanında Yüksek Lisans yapmakta ve ANKASAM’da stajyer olarak görev almaktadır. Ayrıca Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Araştırmalar Merkezi (CIRSS) Statecraft Projesi’nde Araştırma Stajyeri ve Uluslararası İnsan Hakları, Barış ve Politika Konseyi'nde (ICHRPP) Araştırma Asistanı olarak görev almaktadır. Araştırma alanları, özellikle Çatışma Analizi, Barış İnşası mekanizmaları, Çatışma Çözümü, Batı Asya ve Güney Asya Çalışmaları ile Uluslararası İlişkiler, Stratejik Çalışmalar ve Bölgesel Güvenlik konularıdır.

Benzer İçerikler