13 Eylül 2023 tarihinde Çin, uluslararası diplomaside kayda değer bir adım atarak Zhao Xing’i Afganistan Büyükelçisi olarak atamıştır. Taliban’ın 2021 yılındaki zaferinin ardından gerçekleşen bu hamle, Çin’in yeni kurulan Taliban Hükümeti altında yeni bir büyükelçi atayan ilk ülke olmasını sağlamıştır. Çin Büyükelçisi, Taliban yönetimindeki Başbakan vekili Muhammed Hasan Akhund ve Dışişleri Bakanı Emir Han Muttaki tarafından sıcak bir şekilde karşılanarak belli bir düzeyde diplomatik angajmana işaret etmiştir. Çin tarafından yapılan resmî açıklamada Zhao Xing’in atanmasının ülkenin Afganistan’la ilişkilerini güçlendirme kararlılığını yansıttığı vurgulanmıştır. Bu diplomatik girişim, açık bir tanıma olmasa da Çin’in Afganistan’da yeni kurulan Taliban Hükümeti’yle daha sağlam bir bağ kurmaya yönelik stratejik ilgisinin bir göstergesidir.
Çin’in Afganistan’daki stratejik çıkarları diplomasinin ötesine uzanmaktadır. Ülke, Afganistan’ı potansiyel bir hammadde kaynağı ve Kuşak ve Yol Girişimi’nin (BRI) kilit bir bileşeni olarak görmektedir. Afganistan’ın lityum gibi değerli metaller de dahil olmak üzere geniş maden ve hidrokarbon zenginliği Çin’in ekonomik büyümesi için bir fırsat sunmaktadır. Pekin, ülkenin kaynaklarından faydalanmak ve bölge üzerinden ticari rotalar oluşturmak için Afganistan’da istikrarı sağlamaya heveslidir. Çin’in bir diğer stratejik kaygısı da Afganistan’ın Doğu Türkistan İslami Hareketi (ETIM) için bir sığınak haline gelmesini engellemektir. Çin, ETIM’i hem kendi iç güvenliğine hem de Orta Asya’daki Kuşak ve Yol Girişimi ve Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru (CPEC) gibi girişimlerin başarısına yönelik bir tehdit olarak algılamaktadır.
Çin, Afganistan’ın önemli maden ve enerji zenginliklerinden faydalanmak için Taliban liderliğindeki hükümetle aktif olarak anlaşmalar peşinde koşmaktadır. Kayda değer bir madencilik işbirliğinde Amu Derya havzasında 25 yıllık bir petrol çıkarma projesi için 540 milyon dolara kadar taahhütte bulunduktan sadece üç ay sonra Çinli bir şirketin Afganistan’ın geniş lityum yataklarını çıkarmak için 10 milyar dolar tutarında önemli bir yatırım önerdiği bildirilmiştir.[i] Buna ek olarak, gelişen elektrikli araç endüstrisinin yarattığı güçlü lityum talebi nedeniyle Pekin, Afganistan’ın önemli lityum yataklarıyla ünlü Kunar, Nuristan ve Helmand vilayetlerini stratejik olarak hedeflemektedir. Çinli madencilik kuruluşu Gochin’in Afganistan’daki lityum rezervlerini çıkarmak için 10 milyar dolar tutarında kayda değer bir yatırım teklifi sunduğu iddia edilmektedir.[ii] Bu girişim, Afganistan sınırları içindeki madenlerin işlenmesini ve hidroelektrik barajları ve yol ağlarını içeren kapsamlı bir altyapının kurulmasını kapsamaktadır. Bu çabaların yaklaşık 120.000 kişiye istihdam yaratması beklenmektedir.
Pekin için odak noktası maden zenginliği ve hidrokarbonların işletilmesi olsa da anlaşmalar bu alanların ötesine geçmektedir. Mayıs 2023 tarihinde Afgan devlet havayolu şirketi Ariana tarafından gerçekleştirilen doğrudan ticari uçuşların yeniden başlaması ikili ticari ilişkiler açısından olumlu bir adım olmuştur. Bunu temmuz ayında Çin ve Afganistan arasında bir kara ticaret yolunun açılması izlemiştir. Ayrıca Çinli şirketlerin kömüre dayalı enerji üretimine yatırım yapmaya başladığına dair haberler de gelmektedir.[iii]
Hidrokarbonlarla ilgili olarak Ocak 2023 tarihinde Pekin ve Kabil, Taliban’ın Ağustos 2021 tarihinde iktidara gelmesinden bu yana en önemli ekonomik anlaşmaya varmıştır. Taliban yönetimindeki Maden ve Petrol Bakan Vekili Şehabeddin Dilaver ve Çin Ulusal Petrol Şirketi’nin bir yan kuruluşu olan Sincan Orta Asya Petrol ve Gaz Şirketi (CAPEIC) temsilcileri, Afganistan’ın kuzeyindeki petrol ve gaz rezervlerinin işletilmesi için bir sözleşme imzalamıştır. Çin’in Afganistan Büyükelçisi ve Afganistan Ekonomik İşler Birinci Bakan Yardımcısı Molla Abdulgani Birader’in hazır bulunması ve devlete ait Afgan Radyo ve Televizyonu’nun canlı yayını, her iki tarafın da anlaşmaya atfettiği siyasi önemin altını çizmektedir. Çin Büyükelçisi anlaşmayı “Çin-Afgan işbirliği için bir model” ve “iki ülke arasındaki ittifak ve ilişkinin açık bir örneği” olarak övmüştür.[iv]
Bu arada Kabil, Çin yatırımlarını, uluslararası yardımlardaki keskin düşüşün yarattığı ekonomik boşluğu hafifletmek için önemli bir fırsat olarak görmektedir. Çin’in cazibesi, yaptırım uygulayan Batılı ülkelerin aksine, müdahale etmeme politikasında yatmaktadır. İçeride Taliban liderliğindeki hükümet, devam eden zorluklara rağmen uluslararası kuruluşlardan ekonomik istikrar için kısmi tanınma alarak ekonomik iyileşme konusundaki kararlılığını göstermeyi amaçlamaktadır. Siyasi olarak ise hükümet, uluslararası tanınmayı, koşulsuz yardımı ve dondurulan varlıkların serbest bırakılmasını sağlayarak Çin’in pragmatik tutumundan faydalanmaya çalışmaktadır. Resmi görüşmelerde sürekli olarak yinelenen bu hedefler, Taliban’ın ekonomik zorlukların üstesinden gelmek ve küresel sahnede siyasi meşruiyetini arttırmak için Çin’in desteğine olan stratejik güvenini vurgulamaktadır.
[i] “Is China Engaged in Resource Politics in Afghanistan?”, Think China, https://www.thinkchina.sg/china-engaged-resource-politics-afghanistan, (Erişim Tarihi: 11.01.2024).
[ii] “Sobre La Reactivación De Las Relaciones Entre China Y Afganistán”, Tarpán, https://tarpan.cl/articulos/sobre-la-reactivacion-de-las-relaciones-entre-china-y-afganistan/, (Erişim Tarihi: 11.01.2024).
[iii] “China May Invest In Coal-Fired Power Generation In Afghanistan”, Energy Central, https://energycentral.com/news/china-may-invest-coal-fired-power-generation-afghanistan, (Erişim Tarihi: 11.01.2024).
[iv] “China Y Afganistán: Un Desigual Matrimonio De Conveniencia”, Instituto Español de Estudios Estratégicos, https://www.ieee.es/en/Galerias/fichero/docs_opinion/2023/DIEEEO90_2023_JAVRUI_China.pdf, (Erişim Tarihi: 10.01.2024).