Analiz

Gürcistan’da Parlamento Seçimlerine Giden Yol: Batı mı, Denge mi?

Gürcistan’daki seçimler sonucunda GRP’nin zafer kazanması, ülkenin dış politikada izlediği denge stratejisinin devamını sağlayacaktır.
Zurabişvili’nin radikal Batı yanlısı söylemlerinin güç kazanması, Gürcistan’ı daha net bir şekilde Batı eksenine kaydırabilir.
Gürcistan, Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi’nde önemli bir geçiş noktasıdır ve bu konum, Çin’in Gürcistan’daki altyapı ve yatırım projelerine olan ilgisini artırmıştır.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Yaklaşan Parlamento Seçimleri, Gürcistan’ın Batı ile Rusya arasındaki dengeleri gözetme çabasının önemini artırmıştır. Gürcistan, coğrafi olarak Doğu ile Batı arasında bir geçiş güzergâhı olması nedeniyle jeopolitik önemini korurken enerji koridorları ve ticaret yolları açısından da kilit bir ülke konumunda yer almıştır. Gürcü Rüyası Partisi’nin (GRP) denge politikası hem Batı’yla ilişkileri geliştirme hem de Rusya’yla çatışmalardan kaçınma amacını taşımıştır. Ancak Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili’nin radikal Batı yanlısı tutumu, bu denge politikasına ters düşmekte ve seçimlerdeki dengeleri etkileyebilecek bir gerginlik yaratmıştır.

Gürcistan’ın 2008 yılında yaşadığı Rusya-Gürcistan Savaşı deneyimi, radikal Batı yanlısı politikaların ülkeye ne tür zorluklar getirebileceğinin somut bir örneği olmuştur. O dönemde Cumhurbaşkanı Mikhail Saakaşvili’nin izlediği sert Batı yanlısı tutum, Gürcistan’ı Rusya’yla doğrudan bir çatışmanın içine çekmiş ve Abhazya ile Güney Osetya’nın kaybedilmesiyle sonuçlanmıştır. Bu deneyim, Gürcistan’ın dış politikada daha temkinli ve dengeli bir yaklaşım benimsemesi gerektiğini göstermiş ve GRP’nin izlediği denge politikasının temelini oluşturmuştur.

2024 yılının Mayıs ayında hükûmet tarafından kabul edilen “Yabancı Ajan Yasasını”, “Rus Yasası” olarak adlandırılmış ve bu durum, Gürcistan’da LGBT karşıtı bir “aile değerlerini savunma” yasasının onaylanmasıyla birleşmiştir. ABD, bu gelişmelerin ardından yüzlerce Gürcü yetkiliye vize ve mali yaptırımlar uygulamış, bütçe yardımını dondurmuş ve Gürcistan Ordusu’yla yapılan “Değerli Ortak” tatbikatını iptal etmiştir. İvanishvili ve çevresine yönelik mali yaptırımların uygulanması için hazırlıklar yapılmıştır. Bu süreç, Gürcistan’ın Batı ile ilişkilerini ciddi şekilde zedelediği yabancı basınlarca vurgulanmıştır.[i]

Son dönemdeki gelişmeler ve GRP’nin seçim sürecine yönelik izlediği politikalar, Gürcistan’ın dış politika yöneliminde denge politikasının sürdürülmesinin ne kadar hassas bir konu olduğunu göstermiştir. Özellikle Alman Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Michael Roth’un Gürcistan’a yaptığı ziyaret sonrasında Kobakhidze’nin bu ziyareti eleştirerek Batı’nın Gürcistan’daki iç siyasete müdahalesine dair endişelerini dile getirmesi, GRP’nin Gürcistan’ın bağımsızlığını koruma ve dış müdahalelere karşı dirençli olma konusundaki hassasiyetini ortaya koymuştur.[ii] GRP’nin bu tür müdahalelere karşı çıkması, Gürcistan’ın bağımsız bir dış politika oluşturma ve iç siyasî istikrarını koruma konusundaki kararlılığının bir göstergesi olmuştur.

Gürcistan’daki seçimler sonucunda GRP’nin zafer kazanması, ülkenin dış politikada izlediği denge stratejisinin devamını sağlayacaktır. Bu durumda Gürcistan, Batı ile entegrasyon sürecini sürdürerek NATO ve AB ile ilişkilerini derinleştirirken, Rusya’yla doğrudan çatışmadan kaçınmayı başarabilir. Böyle bir senaryoda Gürcistan’ın ekonomik kalkınması hızlanabilir ve bölgesel istikrarı koruma noktasında daha etkin bir rol üstlenebilir. GRP’nin dengeli yaklaşımı, Gürcistan’ın uluslararası arenada bağımsız bir aktör olarak hareket etmesini ve ülkenin egemenliğini korumasını sağlayacaktır.

Ancak, muhalefetin güçlenmesi ve Cumhurbaşkanı Zurabişvili’nin radikal Batı yanlısı politikalarının ön plana çıkması, Gürcistan’ın dış politika dengelerini değiştirebilir. Salome Zurabişvili, 26 Ekim’deki genel seçimler öncesinde Lelo partisi liderliğindeki Güçlü Gürcistan koalisyonu ile eski Başbakan Giorgi Gakharia’nın Gürcistan İçin Partisi’ni birleşmeye davet etmiştir. Tiflis’teki ofisinde iki grubu görüşmeye çağıran Zurabişvili, müzakerelerin acilen başlaması gerektiğini vurgulayarak yeni bir blok oluşturmanın belirsiz seçmenleri çekebileceğini belirtmiştir. Cumhurbaşkanı, bu birleşimin Gürcistan’ın Avrupa yolunda ilerlemesi açısından önemli olduğunu ifade etmiştir. Gakharia ve Lelo partisi lideri Mamuka Khazaradze de birliğe yönelik olumlu yaklaşım sergilemiştir.[iii] Ancak GRP’nin yetkilisi Mamuka Mdinaradze, bu birleşim için dış güçlerin etkili olduğunu iddia ederek geçmişteki anlaşmazlıkların seçmen desteğini olumsuz etkileyebileceğini belirtmiştir.[iv]

Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili’nin bu yaklaşımı karşısında Gürcistan Başbakanı İrakli Kobakhidze, Zurabişvili’nin Parlamento Seçimleri’ni sabote etme amacında olduğunu öne sürmüş ve bu nedenle yaptığı açıklamaların geçersiz olduğunu vurgulamıştır. Zurabişvili’nin, Merkez Seçim Komisyonu’nun başkanını ve üyelerini seçme yetkisini Cumhurbaşkanı’na verme önerisini veto etmesi, seçimleri engellemeye yönelik bir adım olarak değerlendirilmiştir. Parlamento, bu veto kararını aşıp orijinal tasarıyı 78 oyla kabul etmiştir. Bu durum, hükûmet ile Cumhurbaşkanı arasındaki gerilimi artırmıştır.[v]

Öte yandan Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili, 26 Ekim 2024 tarihli seçimlerin “ülkenin geleceğini kurtarma günü” olacağını vurgulayarak bu seçimlerin varoluşsal bir önem taşıdığını ve ülkenin kaderini belirleyeceğini ifade etmiştir. İktidardaki GRP’nin liderlerinin seçmenlerin barış ve savaş arasında seçim yapmak zorunda kalacağı yönündeki açıklamalarını yalanlamıştır. Zurabişvili, seçimlerin aslında “Avrupa ya da Rusya” referandumuna eşdeğer olduğunu belirterek Gürcü halkının ilerleme ile geçmiş, özgürlük ile kölelik, demokrasi ile diktatörlük gibi temel kavramlar arasında bir tercih yapması gerektiğini vurgulamıştır. Ayrıca, “Hıristiyan hoşgörüsü veya Rus şiddeti” ve “bağımsızlık veya işgal” gibi karşıtlıkları öne çıkararak kamuoyunda güçlü bir propaganda yürütmüştür.[vi] Bu açıklamalar, Zurabişvili’nin GRP karşısında kamuoyunu mobilize etme çabalarının bir parçası olarak, seçimlerin sonuçlarının yalnızca siyasî bir tercih değil, aynı zamanda ülkenin geleceği açısından kritik bir dönüm noktası olduğunu vurgulamıştır.

Bunların yanı sıra, 2018 yılında GRP’nin desteğiyle Cumhurbaşkanlığına seçilen Salome Zurabişvili, Batı yanlısı tutumunu sürdürmek amacıyla ikinci kez Cumhurbaşkanlığına aday olabileceğini belirtmiştir. Le Figaro gazetesine verdiği röportajda, “Gürcistan’ı Avrupa yoluna döndürmek için daha fazla sorumluluk üstlenmeye hazırım” ifadelerini kullanmış ve görev süresinin 2024 sonbaharında sona ereceğini hatırlatmıştır. Yeni anayasa değişikliklerine göre gelecekteki Cumhurbaşkanı, 26 Ekim’deki seçimlerden sonra 300 üyeden oluşan bir seçici kurul tarafından 5 yıllık bir süre için tekrar seçilecektir.[vii]

Gürcistan’ın NATO ve AB ile entegrasyon sürecinin hızlanması, Batı’nın Gürcistan üzerindeki etkisini artırabilir; ancak bu durum, Rusya’nın Gürcistan’a yönelik baskılarını ve bölgesel gerginlikleri de beraberinde getirebilir. Gürcistan, 2008 yılındaki savaşın ardından benzer bir kriz riskiyle karşılaşabilir ve bu da ülkenin jeopolitik konumunu ve iç istikrarını zayıflatabilir. Bu çerçevede Gürcistan Parlamento Başkanı Şalva Papuaşvili, ABD ile ilişkilerinde “koruyucular değil, ortaklar” aradığını vurgulayarak, ABD Hazine Bakanlığı’nın insan hakları ihlalleri nedeniyle Gürcistan’daki iki üst düzey yetkiliye yaptırım uygulamasının ardından, iki ülke arasındaki ilişkilerin yeniden kurulması için Gürcistan’a yönelik “yanlış” suçlamaların durdurulmasının önemine dikkat çekmiştir. Başbakan Irakli Kobakhidze de bu yaptırımları eleştirerek, bunun Gürcistan’a yönelik bir “aşırı hakaret” olduğunu ifade etmiş ve bu durumun ABD’nin stratejik ortaklık iddialarıyla çeliştiğini belirtmiştir.[viii] Tüm bu gelişmeler, Gürcistan’ın ABD ile ilişkilerindeki gerginliği artırırken, yaklaşan Parlamento Seçimleri’nin de bu ilişkilerin geleceğini etkileme potansiyeli taşıdığını göstermektedir.

Çin’in Gürcistan’daki rolü ve stratejik ortaklığı, GRP’nin seçimlerde başarı kazanması halinde, ülkenin ekonomik ve ticari ilişkilerini daha da geliştirebileceği bir alan olarak öne çıkmıştır. Gürcistan, Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi’nde önemli bir geçiş noktasıdır ve bu konum, Çin’in Gürcistan’daki altyapı ve yatırım projelerine olan ilgisini artırmıştır. Özellikle Azerbaycan’ın BRICS+ üyeliğine başvurması, Gürcistan’ın da bu platforma katılım ihtimalini gündeme getirerek, ülkenin dış politika seçeneklerini çeşitlendirmesi ve Çin’le stratejik ortaklıklarını güçlendirmesi açısından fırsatlar sunmaktadır.

Bu noktada Gürcistan’ın jeopolitik konumuna dikkat çekmek gerekir; zira doğu-batı ekseninde önemli bir geçiş güzergâhı olması, ülkenin izlediği denge politikasının ne kadar kritik bir unsur olduğunu ortaya koymuştur. Asya ve Avrupa arasında bir köprü olarak enerji koridorları, ticaret yolları ve ulaşım hatlarının merkezinde yer alan Gürcistan, bu stratejik konumunu dengeli bir dış politikayla güçlendirebilir. GRP’nin izlediği denge politikası, Gürcistan’ın hem Batı ile entegrasyonunu devam ettirmesini hem de Rusya ve Çin gibi büyük güçlerle pragmatik ve yapıcı ilişkiler kurmasını mümkün kılar. Böylelikle Gürcistan, Batı’yla entegrasyon sürecini ilerletirken, Rusya’nın tepkisini çekmeden ve Çin’le işbirliğini geliştirerek bölgesel istikrarını koruma yolunda adımlar atabilir.

Denge politikası, Gürcistan’ın Batı’yla ilişkilerini ve AB’yle entegrasyon sürecini sürdürmesini sağlarken, aynı zamanda Rusya ve Çin’le yapıcı ve barışçıl ilişkiler kurmasına da olanak tanır. Bu yaklaşım, Gürcistan’ın ekonomik ve siyasî açıdan istikrarlı bir gelişme kaydetmesine, aynı zamanda bölgesel güvenlik ve istikrarın sağlanmasına katkıda bulunacaktır. Gürcistan’ın dış politika yönelimi konusunda atacağı adımlar, yalnızca ülkenin iç siyasî dinamiklerini değil, aynı zamanda Kafkasya’daki güç dengelerini ve küresel güçlerin bölgedeki rekabetini de şekillendirecektir.

Gürcistan’ın gelecekteki yönelimi ve uluslararası sistemdeki rolü, seçimler sonucunda ortaya çıkacak politik tercihlerin bir yansıması olacaktır. GRP’nin izlediği denge politikasının devamı, Gürcistan’ın hem Batı’yla entegrasyon sürecinde ilerlemesine hem de Rusya ve Çin’le dengeli bir ilişki kurarak bölgesel istikrarını korumasına imkân tanıyacaktır. Diğer yandan Zurabişvili’nin radikal Batı yanlısı söylemlerinin güç kazanması, Gürcistan’ı daha net bir şekilde Batı eksenine kaydırabilir. Bu durum, Rusya’nın tepkisini çekerek ülkenin bölgedeki istikrarını riske atma potansiyeline sahiptir. Gürcistan’ın Çin’le stratejik ilişkilerini güçlendirmesi ve BRICS+ gibi çok taraflı oluşumlara katılım ihtimalini değerlendirmesi, gelecekteki dış politika seçeneklerini çeşitlendirme ve uluslararası arenada bağımsız bir aktör olarak güçlenme potansiyelini ortaya koymaktadır. Böylelikle Gürcistan’ın dış politikasının sadece bölgesel değil, aynı zamanda küresel güç dengelerini de etkileyecek bir unsur olarak şekilleneceği görülmektedir.


[i] Georgi Pagava, “Den Posle Vyborov”, Novaya Gazeta, https://novayagazeta.ru/articles/2024/09/23/den-posle-vyborov, (Erişim Tarihi: 23.09.2024).

[ii] “Georgian PM claims German lawmaker’s visit ‘gift’ for ruling party’s electoral positions”, Agenda.Ge, https://agenda.ge/en/news/2024/40627, (Erişim Tarihi: 23.09.2024).

[iii] “Georgian President urges Strong Georgia coalition, For Georgia party to form election alliance”, Agenda.Ge, https://agenda.ge/en/news/2024/40622, (Erişim Tarihi: 23.09.2024).

[iv] “Georgian ruling party claims ‘foreign interference’, ‘violations’ by ‘radical’ opposition ahead of elections”, Agenda.Ge, https://agenda.ge/en/news/2024/40687, (Erişim Tarihi: 23.09.2024).

[v] “Georgian PM: President Zourabichvili’s ‘sole purpose’ is to sabotage elections, ‘her statements are irrelevant’”, Agenda.Ge, https://agenda.ge/en/news/2024/38488, (Erişim Tarihi: 23.09.2024).

[vi] “Prezident Zurabishvili Naznachila Vybory na 26 Oktyabrya i Podcherknula ikh “ekzistentsialnoye” Znacheniye”, Civil Georgia, https://civil.ge/ru/archives/621778, (Erişim Tarihi: 23.09.2024).

[vii] “Prezident Gruzii Zayavila, Chto Gotova Ballotirovatsya na Vtoroy Srok”, Radio Mir, https://radiomir.by/news/politika/prezident-gruzii-zayavila-chto-gotova-ballotirovatsya-na-vtoroj-srok, (Erişim Tarihi: 23.09.2024).

[viii] “Parliament Speaker says Gov’t seeking ‘partners, not guardians’ in relations with US”, Agenda.Ge, https://agenda.ge/en/news/2024/40667, (Erişim Tarihi: 23.09.2024).

Ergün MAMEDOV
Ergün MAMEDOV
Ergün Mamedov, 2020 yıllında Kütahya Dumlupınar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Aynı yıl Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Uluslararası İlişkiler tezli yüksek lisans bölümüne kabul almış ve 2022 yılında tezini başarıyla savunarak mezun olmuştur. Eğitimine hâlihazırda 2022 yılında başladığı Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Uluslararası İlişkiler ana bilim dalında doktora öğrencisi olarak devam etmektedir. Gürcistan vatandaşı olan Ergün Mamedov, ileri düzeyde Gürcüce, orta düzeyde İngilizce ve başlangıç düzeyinde Rusça bilmektedir. Başlıca ilgi alanları, Güney Kafkasya ve Türk Dünyası coğrafyaları merkezli güncel diplomasi gündemi ve siyasî tarihtir.

Benzer İçerikler