Soğuk Savaş sırasında Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Sovyetler Birliği’nin domine ettiği bir dünyada tarafsızlığını ve stratejik bağımsızlığını korumak isteyen Hindistan’ın bu doğrultudaki dış politikası Bağlantısızlar Hareketi ile zirveye ulaşmıştır. Hindistan, 1961 yılında Başbakan Jawaharlal Nehru liderliğinde Bağlantısızlar Hareketi’nin kurucu üyelerinden biri olmuştur. Hindistan’ın kendi iç meselelerine odaklanmasına, egemenliğini korumasına ve sömürgecilikten yeni kurtulmuş ülkeler arasında liderlik göstermesine olanak tanımak amacıyla her iki süper güçle de uyumlu olmayan bağımsız bir dış politika yürütülmesi hedefleniyordu. 21. yüzyılda Hindistan’ın Bağlantısızlar Hareketi’ne yaklaşımı, stratejik özerkliğe ve çok kutuplu bir dünyaya uyum sağlamaya odaklanarak sofistike bir büyük strateji ortaya koymaktadır.
Bilindiği üzere Bağlantısızlar Hareketi’nin öncelikli amacı Soğuk Savaş boyunca üyelerini siyasetten uzak tutmaktı. Soğuk Savaş, 1990’lı yıllarda sona erdiğinden bazı akademisyenler Bağlantısızlar Hareketi’nin misyonunu tamamladığına ve artık geçerli olmadığına inanmaktadır. Öte yandan çok sayıda akademisyen de “zengin ve fakir ülkeler arasında giderek büyüyen uçurumun gölgesinde Bağlantısızlar Hareketi’nin misyonunun her zamankinden daha önemli olduğuna” inanmaktadır.[i]
Tarihsel Bağlam ve Dönüşüm
Hindistan’ın bağlantısızlığı başlangıçta Soğuk Savaş koşullarına bir tepkiydi ve süper güçlerin karşısında bağımsızlığını korumasını sağlıyordu. Ancak Soğuk Savaş’ın sona ermesi bu pozisyonun yeniden değerlendirilmesini de beraberinde getirdi. Hindistan’ın genişleyen ekonomik gücü ve jeopolitik hedefleri doğrultusunda daha pratik bir stratejiyi teşvik eden “Bağlantısızlık 2.0” kavramı ortaya çıktı. Bu yeni yaklaşım, stratejik özerkliği vurgularken ABD ve Çin de dahil olmak üzere diğer küresel güçlerle etkileşime girmenin değerini kabul etmektedir.[ii]
Dünyanın jeopolitik ortamı, 21. yüzyılda büyük ölçüde değişmiş ve Soğuk Savaş’ın iki kutupluluğundan çok kutuplu ve birbirine daha bağımlı bir küresel topluluğa doğru ilerlemiştir. Hindistan günümüzde Güney Asya’da ortaya çıkan bölgesel sorunları ve hala güncelliğini koruyan çok kutuplu rekabeti içeren bir jeopolitik ortamla karşı karşıyadır. Bu bağlamda, ilkeleri hala geçerli olsa da Bağlantısızlar Hareketi önemli ölçüde dönüşüm geçirmiştir.
Stratejik Çerçeve
Hindistan’ın yirmi birinci yüzyıla yönelik büyük stratejisinin kilit bileşenlerinden biri çoklu bağlantılılık yani belirli bir grubun yanında yer almadan birden fazla blokla ilişki geliştirmektir. Bu yaklaşım, ulusal çıkarlarını güçlendirmek için çeşitli ortaklarla çalışarak Hindistan’ın uluslararası ilişkilerdeki etkisini en üst düzeye çıkarmayı amaçlamaktadır.[iii] Hindistan’ın dış politikası ideolojik olarak tarafsız olmaktan, teknolojik gelişime, ekonomik büyüme ve savunma kapasitesine vurgu yaparak daha çıkar temelli ve pragmatik olmaya doğru değişmiştir.
Ancak bu, Hindistan’ın Bağlantısızlar Hareketi politikasını tamamen terk ettiği anlamına gelmemektedir. Daha ziyade Hindistan, bu politikayı uluslararası arenada değişen paradigmalara göre değiştirmiş veya başka bir deyişle güncellemiştir.
Zorluklar ve Güncellik
Bağlantısızlar Hareketi geçirdiği dönüşüme rağmen modern jeopolitikte uygulanabilirliği konusunda eleştiri almaya devam etmektedir. Bazı çevreler, gittikçe daha fazla üye ülkenin güvenlik ve ekonomik kazanç nedenleriyle güçlü devletlerin yanında yer almasından dolayı Bağlantısızlar Hareketi’nin artık gerekli olmadığını iddia etmektedir.[iv] Bazı Batılı uzmanlara göre bugün bu oluşum ‘anlamsız’ ve ‘alakasızdır’. Ancak Hindistan’ın Bağlantısızlar Hareketi’ndeki liderliği, çok kutuplu bir dünya düzeninin hızlandırılmasında ve az gelişmiş ülkelerin çıkarlarının savunulmasında hala çok önemli olabilir. Bir yandan Bağlantısızlar Hareketi’nin temel değerleri olan bağlantısızlık ve egemenliği korurken, diğer yandan misyonunu günümüzün küresel kaygılarına cevap verecek şekilde yeniden tanımlamak zorlu bir görevdir.[v]
Bağlantısızlığın genellikle Batı’nın başını çektiği uluslararası örgütlerden ekonomik izolasyonla sonuçlandığı 20. yüzyılın aksine Hindistan, 21. yüzyılda küresel ekonomik entegrasyona aktif olarak katılmıştır. Ülke, çeşitli bölgesel ekonomik forumlara katılmasının yanında BRICS ve G20 gibi küresel oluşumların da kurucu üyesidir.
Sonuç olarak Hindistan’ın 21. yüzyıldaki bağlantısızlık politikası, “çoklu bağlantılılık” veya “stratejik özerklik” yaklaşımına dönüşmüştür. Hindistan, esnekliğini veya egemenliğini kısıtlayabilecek resmi ittifaklardan kaçınarak bu dönüştürülmüş bağlantısızlık türü aracılığıyla belirli işbirliklerine katılabilmektedir. ABD, Rusya ve Japonya gibi güçlü ülkelerle daha yakın ilişkiler kuran Hindistan, Küresel Güney’in lideri olma konumunu sürdürmektedir. Ancak ABD ve Çin’in küresel rekabet gücü arttıkça Hindistan’ın bu ortaklıklar arasında denge sağlama kapasitesi baskı altına girecektir. Nihayetinde 21. yüzyılın bağlantısızlığı, Hindistan’ın tüm güçlerden eşit derecede uzak olmasından ziyade daha karmaşık bir uluslararası sistemde kendi ulusal çıkarlarını takip etmek için bağımsızlığını korumasıyla ilgilidir.
[i]Arshad Rasool-Arihal Pulwama. (2013). Non-Aligned Movement in 21st Century: Relevant or Redundant? …A Debate. IOSR Journal of Humanities and Social Science (IOSR-JHSS). 11(4), 64-70.
[ii] “India’s Grand Strategy: A Framework for The Future That Builds on Bharat’s Ancient Statecraft of Peace, Prosperity, And Planet”, Orfonline, https://www.orfonline.org/research/india-s-grand-strategy-a-framework-for-the-future-that-builds-on-bharat-s-ancient-statecraft-of-peace-prosperity-and-planet, (Erişim Tarihi: 16.09.2024).
[iii] “Non-Allied Forever: India’s Grand Strategy According to Subrahmanyam Jaishankar”, Carniege Endownment, “https://carnegieendowment.org/posts/2021/03/non-allied-forever-indias-grand-strategy-according-to-subrahmanyam-jaishankar?lang=en, (Erişim Tarihi: 16.09.2024).
[iv] MUNRO, A. (2024). “NON-ALIGNED MOVEMENT”, ENCYCLOPAEDIA BRITANNICA. https://www.britannica.com/topic/Non-Aligned-Movement, (Erişim Tarihi: 16.09.2024).
[v] Rasool-Pulwama, a.g.e. 64-70.