Çin ve Brezilya’nın Ortak Geleceğe Sahip Topluluk İnşası

Brezilya ve Çin arasındaki diplomatik ilişkiler, 2024 yılında 50. yılını doldurarak stratejik ortaklık düzeyine ulaşmıştır.
Brezilya’nın tarım ihracatında Çin, en büyük pazar haline gelmiş ve iki ülke arasındaki ticari ilişkiler yeni zirvelere ulaşmıştır.
Brezilya-Çin ilişkileri, sadece ekonomik değil, küresel yönetişimde de derinleşen çok boyutlu bir işbirliğine dönüşmüştür.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Brezilya ve Çin arasındaki diplomatik ilişkiler 2024 yılında 50. yılını doldurmuştur. Bu bağlar, özellikle ekonomi ve tarım alanında büyük önem kazanmış ve iki ülkenin stratejik ortaklıklarını derinleştirmiştir.2024 yılı Haziran ayında gerçekleştirilen Çin-Brezilya Yüksek Düzeyli Koordinasyon ve İşbirliği Komisyonu’nun (COSBAN) Yedinci Genel Oturumu’nda sekiz adet hükümetlerarası belge imzalanmış ve tarım, finans, çevre ve ticaret gibi otuzdan fazla alanda işbirliği gerçekleştirilmiştir.[1]

COSBAN, Brezilya-Çin ilişkilerinde stratejik alanlardaki işbirliğini denetleyen ve yönlendiren bir platform olarak öne çıkmaktadır. İkili ticari ilişkiler, Brezilya’nın tarımsal ihracatının %36,2’sinin Çin’e yapılmasıyla zirveye ulaşmıştır. Çin, Brezilya’nın tarımsal ihracatının en büyük hedef pazarı olmuştur ve Brezilya’nın tarım ihracatındaki rekor artışta en büyük itici güç olarak öne çıkmaktadır.

Brezilya, 2023 yılında Çin’e 60,24 milyar dolar değerinde tarım ürünü ihraç etmiş ve bu ürünlerin başında soya fasulyesi, mısır, şeker, sığır eti ve pamuk gibi stratejik tarım ürünleri gelmiştir. Çin’in özellikle Brezilya cevizleri için hijyen gerekliliklerini onaylaması, Brezilya’nın tarımsal ihracatını daha da artırmıştır. Bunun yanı sıra Brezilya kahvesinin Çin’in en büyük kahve zincirinde tanıtılmasına yönelik anlaşma, Brezilya ekonomisi için büyük bir fırsat yaratmıştır. Bakan Fávaro Çin’de Brezilya kahvesi için fırsatların genişletilmesi gibi misyon sırasında elde edilen diğer anlaşmaların da altını çizmiştir. Federal Hükümet, Çin’in en büyük kahve zincirinde (Luckin Coffee Inc.) Brezilya kahvesini tanıtmak için bir anlaşma sağlamıştır. Anlaşma yaklaşık 500 milyon dolar değerinde yaklaşık 120 bin ton Brezilya kahvesi alımını içermektedir.[2]

Bu stratejik işbirliği, Brezilya’nın sürdürülebilir üretim ve çevre politikalarındaki ilerlemelerle de desteklenmektedir. Verimliliği azalmış toprakların rehabilitasyonu üzerine yapılan çalışmalar, Brezilya’nın uluslararası arenada çevresel liderlik iddiasını güçlendirmektedir. Bu bağlamda, Çin’le yapılan işbirlikleri, Brezilya’nın sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmasına katkı sağlamaktadır.

Brezilya ve Çin arasındaki ilişkilerin derinleşmesi, küresel jeopolitik dinamikler açısından da önemli sonuçlar doğurmaktadır. Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva’nın Çin’le uzun vadeli stratejik ortaklık görüşmelerini sürdürme kararlılığı, Brezilya’nın küresel arenada artan rolünü göstermektedir. Lula, Brezilya’nın Kuşak ve Yol Girişimi’ne (KYG) katılmaya açık olduğunu ifade etmiş, fakat aynı zamanda bu işbirliğinin Amerika Birleşik Devletleri’yle (ABD) olan ilişkileri tehlikeye atmasını istemediğini vurgulamıştır. Bu bağlamda Brezilya’nın çok-kutuplu bir dünya düzenine katkıda bulunma amacıyla hem Çin hem de ABD’yle dengeli ilişkiler kurma çabası dikkat çekicidir. Lula, Brezilya’nın stratejik ortaklar bulma ihtiyacını vurgularken, ABD’yle çatışmak yerine her iki ülkeyle de güçlü bağlar geliştirmeyi hedeflemektedir. Bu denge politikası, Brezilya’nın hem bölgesel hem de küresel güç dengeleri içindeki yerini sağlamlaştırmaktadır.[3]

Bu gelişmeleri takiben 15 Ağustos 2024 tarihinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, ülkesinin Brezilya’yla ortak bir geleceğe sahip topluluk inşasını desteklediğini belirtmiştir. Çin ve Brezilya, gelişmekte olan ülkeler ve yükselen pazarlara yönelik olarak uluslararası arenada giderek artan bir öneme sahiptir. İki ülke arasındaki ilişkilerin son 50 yıldaki istikrarlı gelişimi, küresel anlamda önemli bir stratejik ortaklık oluşturmuştur. Şi’nin de belirttiği gibi bu ilişkiler, uluslararası ortamda yaşanan değişikliklere rağmen güçlü bir uyum ve işbirliği çerçevesinde ilerlemiştir. Bu süreçte Çin ve Brezilya, sadece kendi ulusal çıkarlarını değil, aynı zamanda dünya barışı, istikrarı ve refahını da gözeten bir yaklaşım sergilemiştir.[4]

Lula’nın vurguladığı üzere Brezilya ve Çin arasındaki işbirliği, çok kutuplu bir dünya düzeninin inşası için giderek kritik bir hale gelmektedir. Bu işbirliği, sadece iki ülkenin ekonomik kalkınması için değil, aynı zamanda daha adil ve etkili bir küresel yönetişim için de değerlidir. Şi’nin Çin-Brezilya ilişkilerine dair “çağın yeni boyutlarının yansıması” ifadesi, bu işbirliğinin siyasi, kültürel ve stratejik alanlarda derinleşeceğini ve küresel topluma örnek olacağını göstermektedir.

İkili ilişkilerin geleceğine dair yapılacak değerlendirmeler, bu bağlamda özellikle iki ülkenin kalkınma stratejilerinin uyumuna ve değişen uluslararası dengelere nasıl tepki vereceklerine odaklanmalıdır. Brezilya, Çin’in KYG gibi küresel projelerinde önemli bir ortak olarak konumlanabilirken, Çin de Brezilya’nın Latin Amerika’daki liderlik rolünü destekleyerek bölgedeki etkisini artırabilir. Bu tür bir işbirliği, iki ülkenin küresel yönetişimdeki rollerini güçlendirecek ve daha fazla bölgesel ve uluslararası denge sağlayacaktır.

Sonuç olarak Çin-Brezilya ilişkilerinin geleceği, daha derin ve çok boyutlu bir işbirliğiyle şekillenecektir. Gelecek 50 yıl, her iki ülkenin de stratejik hedeflerine uyumlu olarak yeni bir rota çizmesiyle birlikte küresel istikrar ve öngörülebilirlikte önemli bir katkı sağlayacaktır. Bu işbirliği, sadece iki ülkenin değil, aynı zamanda küresel barış ve refahın da teminatı olacaktır. Brezilya-Çin ilişkileri, ekonomik işbirliğinin ötesine geçerek stratejik bir ortaklık haline gelmiştir. Brezilya’nın Çin’le olan ilişkilerini derinleştirmesi, ABD’nin bölgedeki etkisini sınırlama potansiyeline sahiptir. Ancak Brezilya, bu iki büyük güç arasında dengeli bir dış politika izleyerek hem Çin’le stratejik ortaklığını sürdürmekte hem de ABD’yle olan bağlarını korumaya çalışmaktadır. Brezilya’nın bu denge politikası, çok kutuplu bir dünya düzenine geçişte önemli bir rol oynayabilir. Dolayısıyla Brezilya’nın Çin’le olan ilişkilerinin küresel güç dengeleri üzerindeki etkilerinin yakından izlenmesi gerekir.


[1] At COSBAN, Minister Fávaro highlights strong Brazil-China trade relations, Gov.br, https://www.gov.br/agricultura/en/news/at-cosban-minister-favaro-highlights-strong-brazil-china-trade-relations, (Erişim Tarihi: 15.08.2024).

[2] Aynı yer.

[3] Brazil’s Lula nods to ‘long-term partnership’ with China, Reuters, https://www.reuters.com/world/brazils-lula-nods-long-term-partnership-with-china-2024-08-14/, (Erişim Tarihi: 15.08.2024).

[4] Xi says China ready to work with Brazil to promote building of China-Brazil community with shared future, The State Council The People’s Republic of China, https://english.www.gov.cn/news/202408/15/content_WS66bde692c6d0868f4e8e9f49.html, (Erişim Tarihi: 15.08.2024).

Zeynep Çağla ERİN
Zeynep Çağla ERİN
Zeynep Çağla Erin, 2020 yılında Yalova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden “Feminist Perspective of Turkish Modernization” başlıklı bitirme teziyle ve 2020 yılında da İstanbul Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Sosyoloji bölümünden mezun olmuştur. 2023 yılında Yalova Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim dalında “Güney Kore’nin Dış Politika Kimliği: Küreselleşme, Milliyetçilik ve Kültürel Kamu Diplomasisi Üzerine Eleştirel Yaklaşımlar” başlıklı yüksek lisans tezini tamamlayarak mezun olmuştur. Şu an Kocaeli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Anabilim dalında doktora eğitimine devam etmektedir. ANKASAM Asya & Pasifik Uzmanı olan Erin’in başlıca ilgi alanları; Asya-Pasifik, Uluslararası İlişkiler’de Eleştirel Teoriler ve Kamu Diplomasisi’dir. Erin iyi derecede İngilizce ve başlangıç seviyesi Korece bilmektedir.

Benzer İçerikler