Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN), geniş coğrafi kapsamı, stratejik ticaret yollarının çeşitliliği, büyük nüfusu ve hızla büyüyen ekonomisi nedeniyle Çin açısından kritik bir ticaret ve yatırım ortağıdır. Son yıllarda Çin ile ASEAN’a üye 10 ülke (Singapur, Endonezya, Malezya, Tayland, Vietnam, Kamboçya, Laos, Myanmar, Brunei ve Filipinler) arasındaki ticaret ve yatırım ilişkileri önemli bir artış göstermiş ve bu durum, iki bölge arasındaki derinleşen ekonomik bağların göstergesi olmuştur. Bu büyüme, işbirliğini genişleten ve ticaret engellerini azaltan çeşitli ticaret ve yatırım anlaşmalarının imzalanmasıyla desteklenmiştir. ASEAN ve Çin arasındaki ortaklık, bölgedeki işletmelere önemli fırsatlar sunmaktadır. Bu ortaklık sayesinde gelişmiş pazar erişimi, artan rekabet gücü ve derinleşen ekonomik işbirliği olanakları yaratılmaktadır.
Çin ve ASEAN arasındaki ilişkiler, son yirmi yılda hızla gelişmiştir. Çin, Kasım 2000 tarihinde ASEAN’la bir serbest ticaret bölgesi kurulmasını önererek bölgedeki ekonomik entegrasyonu teşvik etmiştir. Bu girişim, ASEAN ve Çin liderleri tarafından olumlu karşılanmış ve bir yıl sonra Brunei’de ASEAN-Çin Serbest Ticaret Bölgesi’nin kurulması kararlaştırılmıştır. Bu bölge, başlangıçta 2010 yılına kadar ürünlerin %90’ında gümrük vergilerinin kaldırılmasını öngören altı ASEAN üyesini kapsamıştır.
2003-2008 yıllarında ise ASEAN ile Çin arasındaki ticaret hacmi 59,6 milyar ABD dolarından 192,5 milyar ABD dolarına yükselmiştir. Bu dönemde Çin’in ekonomik gücü artarken, Güneydoğu Asya pazarlarında faaliyet gösteren denizaşırı Çinli işletmelerin sayısı da önemli ölçüde artmıştır. 2008 yılında ASEAN ve Çin’in toplam nominal Gayri Safi Yurtiçi Hasılası yaklaşık 6 trilyon ABD doları olarak kaydedilmiştir. 2010 yılında ASEAN ülkelerinde satılan Çin malları üzerindeki ortalama tarife oranı %12,8’den %0,6’ya düşürülmüş, Çin’de satılan ASEAN malları üzerindeki ortalama tarife oranı ise %9,8’den %0,1’e indirilmiştir. Bu gelişmeler, ASEAN-Çin Serbest Ticaret Anlaşması’nın (ACFTA) ticari işbirliğini ve doğrudan yatırımları artırarak iki taraf arasındaki ekonomik bağları güçlendirmiştir. 2015 yılında ASEAN ile Çin arasındaki toplam mal ticareti 346,5 milyar dolara ulaşmış ve bu rakam ASEAN ticaretinin %15,2’sini oluşturmuştur.[i]
ASEAN, bir blok olarak 2020 yılında Avrupa Birliği’ni geride bırakarak Çin’in en büyük ticaret ortağı haline gelmiştir. 2023 yılında ASEAN ülkeleriyle gerçekleştirilen ticaret, Çin’in toplam dış ticaretinin %15,9’unu oluştururken, toplam ikili ticaret hacmi bir önceki yıla göre %10,5 artarak 3,36 trilyon RMB’ye (468,8 milyar ABD Doları) ulaşmıştır. Çin, ASEAN’la ticaret fazlası vermeye devam etmektedir; 2023 yılında Çin, ASEAN ülkelerine %14,2 artışla 2,03 trilyon RMB (283,2 milyar ABD$) değerinde mal ihraç etmiş ve %5,2 artışla 1,33 trilyon RMB (185,6 milyar ABD$) değerinde mal ithal etmiştir.[ii]
Çin’in ASEAN blokundaki en büyük ticaret ortağı Vietnam’dır. 2023 yılında Vietnam ve Çin arasındaki toplam ticaret hacmi 1,6 trilyon RMB’ye (223,2 milyar ABD$) ulaşmıştır. Vietnam, Malezya, Endonezya, Tayland, Singapur ve Filipinler, Çin’in ASEAN ile ticaretinin büyük çoğunluğunu oluşturmaktadır. 2023 yılında geriye kalan dört ülke (Laos, Kamboçya, Myanmar ve Brunei), ASEAN’ın Çin’le ticaretinin yalnızca %5’ini oluşturmuştur. 2022 yılından bu yana Endonezya, ASEAN blokundaki üçüncü en büyük ticaret ortağı olarak Tayland’ın yerini almıştır. 2023 yılında ASEAN’ın Çin’le toplam ticaretinin %16,1’ini Endonezya, %14,6’sını ise Tayland oluşturmuştur. Çin ve ASEAN, 2023 yılında 4,13 trilyon ABD Doları (576,2 milyar ABD Doları) tutarındaki ikili ara mal ticaretiyle Çin’in en büyük ara mal ticaret ortağı konumuna gelmiştir. Ayrıca Çin ve ASEAN arasındaki işbirliği yeşil enerji ve tüketici elektroniği gibi sektörlerde de derinleşmiştir. Çin’in ASEAN’a lityum pil ve güneş pilleri ihracatı ile ses ve video ekipmanı parçaları ithalatı hızla artmıştır.[iii]
ICT Trade Map verilerine göre, 2023 yılında Çin’in ASEAN ülkelerine yaptığı en büyük ihracat 128,66 milyar ABD Doları değerinde elektrikli makine ve ekipmanlar ile 64,94 milyar ABD Doları değerinde nükleer reaktörler, kazanlar, makineler ve mekanik aletler olmuştur. Bu ihracat kalemlerini 20,05 milyar ABD Doları ile mineral yakıtlar ve mineral yağlar, 18,50 milyar ABD Doları ile plastik ve plastik eşyalar takip etmiştir.[iv]
Çin-ASEAN ekonomik ilişkilerindeki bu gelişmeler, iki bölge arasındaki ticaretin derinleşen doğasını ve ASEAN’ın Çin’in ekonomik stratejilerindeki artan önemini göstermektedir. Küresel ekonomik dengeleri etkileme potansiyeli olan bu ilişki, gelecekte de stratejik olarak önemli kalmaya devam edecektir.
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, 2024 ASEAN-Çin Haftası’nda yaptığı açıklamada, iki taraf arasında koordineli kalkınmayı hızlandırmak ve bölgede yeni kaliteli üretici güçleri teşvik etmek için ortak çabaların önemini vurgulamıştır. Wang Yi, Çin-ASEAN ilişkilerinin sınırsız potansiyel taşıdığını ve tarafların yeni işbirliği alanlarını keşfetmeye, yeni teknolojik ve endüstriyel devrim fırsatlarını değerlendirmeye devam etmesi gerektiğini belirtmiştir.[v]
Çin ve ASEAN arasındaki ilişkilerin geleceği, büyük ölçüde ekonomik işbirliği ve inovasyon alanlarındaki gelişmelere bağlıdır. ASEAN-Çin Serbest Ticaret Anlaşması’nın etkisiyle ticaret hacmi sürekli olarak artmış ve Çin, ASEAN’ın en büyük ticaret ortağı haline gelmiştir. Bu eğilim, bölgesel ekonomik entegrasyonun ve karşılıklı bağımlılığın daha da derinleşeceğini göstermektedir. Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi (KYG), ASEAN ülkeleri için önemli bir altyapı ve ekonomik büyüme kaynağı olmuş, bu girişim ASEAN ülkelerinin kalkınmasında kilit bir rol oynamıştır.
Gelecekte Çin ve ASEAN arasındaki ilişkilerde inovasyon odaklı bir işbirliği modeli öne çıkacaktır. Dijital ekonomi, yeşil teknolojiler ve yeni büyüme alanları, iki taraf arasındaki ticari bağları daha da güçlendirecektir. Aynı zamanda Çin ve ASEAN ülkeleri arasında insanlar arası değişimler ve kültürel bağların güçlendirilmesi, bölgede daha yakın bir topluluk oluşturulmasına katkıda bulunacaktır.
Bu ilişkinin geleceği sadece ekonomik işbirliğine dayalı değildir. Bölgesel ve küresel siyasi dengeler, güvenlik endişeleri ve Çin’in Güney Çin Denizi’ndeki iddiaları gibi faktörler, ASEAN-Çin ilişkilerini zaman zaman sınayabilir. Bu bağlamda, iki taraf arasındaki diyalog ve diplomasi, potansiyel çatışmaların önlenmesinde ve bölgesel istikrarın korunmasında kritik öneme sahip olacaktır. ASEAN’ın kendi içindeki uyumunun korunması ve Çin’le ilişkilerinde denge politikası izlemesi, bu bölgesel ortaklığın sürdürülebilirliğini ve başarılarını belirleyecek ana unsurlar arasındadır.
Sonuç olarak Çin ve ASEAN arasındaki ilişkiler, ekonomik işbirliği ve inovasyon alanlarındaki gelişmelerle derinleşirken, siyasi ve güvenlik alanlarındaki zorlukların üstesinden gelmek için karşılıklı anlayış ve diplomasiye dayalı bir yaklaşım benimsenmektedir. Bu ilişkinin geleceği, iki tarafın da bu potansiyeli nasıl yöneteceğine bağlı olarak şekillenecektir.
[i] “Work Together to Open a New Chapter in China-ASEAN Relations”, Ministry of Foreign Affairs The People’s Republic of China, https://www.fmprc.gov.cn/mfa_eng/xw/zyjh/202405/t20240530_11339882.html, (Erişim Tarihi: 13.08.2024).
[ii] “China-ASEAN Trade and Investment Relations”, China Briefing, https://www.china-briefing.com/news/china-asean-trade-and-investment-relations/, (Erişim Tarihi: 13.08.2024).
[iii] Aynı yer.
[iv] “Opening doors in the ASEAN-China corridor”, HSBC, https://www.business.hsbc.com/en-gb/insights/accessing-capital/opening-doors-in-the-asean-china-corridor, (Erişim Tarihi: 13.08.2024).
[v] “Wang Yi calls for coordinated development between China and ASEAN”, CGTN, https://news.cgtn.com/news/2024-08-13/Wang-Yi-calls-for-coordinated-development-between-China-and-ASEAN-1w1ytIhOryo/p.html, (Erişim Tarihi: 13.08.2024).