2021 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Afganistan’daki işgaline son vermesi, “Yeni Taliban Dönemi”nin başlamasına yol açmıştır. Bu süreçte Pakistan’ın Taliban Hükümeti’yle işbirliği yaparak barış ve istikrar sürecine destek olması, hatta Tehrik-i Taliban Pakistan (TTP) gibi örgütlerin sona erdirilmesine yardımcı olması beklenmekteydi. Ancak günümüzde Afganistan ve Pakistan arasındaki ilişkiler incelendiğinde, Pakistan’a yönelik terör saldırılarının artmasıyla birlikte Kabil ve İslamabad arasındaki ilişkilerin gerginleştiği söylenebilir.[1]
Pakistan ve Afganistan ilişkilerini etkileyen en önemli terör faaliyeti TTP olarak bilinmektedir. 10 Temmuz 2024 tarihinde Birleşmiş Milletler Yaptırım İzleme ekibi, TTP’nin faaliyetlerini kapsayan bir rapor yayınlamış ve bu belgede, 2007 yılında Pakistan sınırında ortaya çıkan örgütün aşırıcılık yanlısı en büyük terörist gruplardan biri olduğu belirtilmiştir.[2]
Bünyesinde yaklaşık olarak 6500 asker bulundurduğu açıklanan BM raporuna göre;[3] TTP, Taliban yönetimi tarafından destek almaktadır.[4] Özellikle Afganistan’ın Pakistan’da hız kesmeden devam eden terör faaliyetlerine çoğunlukla Afgan asker göndererek destek verdiği de belirtilmiştir. TTP yapılanmasının ABD ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) karşıtı terör faaliyetlerine yönelik askeri desteklerinin olduğu da ileri sürülmektedir.
Birleşmiş Milletler Yaptırım İzleme ekibi, TTP’nin Pakistan güvenliği açısından büyük bir tehdit olduğunu vurgulamış ve rapordaki değerlendirmelerini güvenlik güçlerinin ve sivillerin ölümüne sebep olan terör saldırıları doğrultusunda yapmıştır. Öte yandan TTP yapılanmasının sınır ötesi saldırılardaki bu cesur tavrının Taliban Hükümeti’nden aldığı desteğin bir sonucu olduğunun da altı çizilmiştir.
Rapordaki değerlendirmelerde sadece TTP örgütünün faaliyetlerine değinilmemiş, aynı zamanda El-Kaide terör örgütünün tekrar canlanmasına yönelik bulgular da sunulmuştur. El-Kaide terör örgütü gibi terör gruplarının birer güvensizlik kaynağı olduğu ve devamlılığı halinde komşu ülkelere yayılmasının muhtemel olduğu hatırlatılmıştır.[5] BM, bu çıkarımlarda bulunurken El-Kaide ve Afganistan arasındaki uzun süreli ilişkilere dikkat çekmiştir. Ayrıca El-Kaide’nin tekrar bölgede aktif hale gelme ihtimalinin, Taliban’ın terörle mücadeledeki yetersizliği ve isteksizliğiyle yakından ilişkili olduğunu söylemiştir.[6]
BM’nin yayınladığı argümanlara genel olarak baktığımızda, Taliban Hükümeti’ni “bölgedeki terör gruplarının (El-Kaide, TTP) destekçisi” olarak nitelendirmiştir. Raporda yayınlanan bilgilere göre TTP’nin bölgedeki aktif rolü, Afganistan destekli operasyonel ve lojistik yardımlarla bağlantılıdır.
Bütün bu iddialara yanıt olarak Taliban Hükümeti, yayınlanan bu raporun “Afganistan İslam Emirliği’ni kötülemeyi hedefleyen bir propaganda metni” olduğunu açıklamıştır. Rapordaki terörist grupların faaliyetlerine yönelik söylemleri reddetmiş ve BM’nin belirttiği üzere “Taliban’ın TTP’yi bir terör örgütü olarak görmediği” iddialarını da tekrarlamıştır.
Taliban Hükümeti’nin BM raporuna verdiği bu yanıt, TTP’nin kuruluş politikasını destekler niteliktedir. Çünkü bilindiği üzere Pakistan-Afganistan sorunlarının çıkış noktası, Pakistan’ın BM üyeliğinin Afganistan tarafından onaylanmamasıdır.[7] TTP hareketlerinin “anti-Pakistan” politikası izlemesi[8] de BM ile olan ilişkilere dayanmaktadır. Bu doğrultuda analiz edildiğinde, Taliban Hükümeti’nin BM raporunu yalanlaması sürpriz bir gelişme niteliği taşımamaktadır.
TTP’nin bölgedeki saldırıları, Afganistan ve Pakistan ilişkilerinin geleceğini şekillendirme bakımından büyük bir öneme sahiptir. İkili ilişkilerin sürdürülebilirliğini sağlayacak olan temel unsur bölgesel güvenliktir. TTP yapılanmasına Taliban’ın destek verdiği iddiaları, Afganistan-Pakistan ilişkilerinin gerginleşmesine yol açmaktadır.
Afganistan ve Pakistan, Güney Asya’nın en önemli komşu devletleridir. Bu doğrultuda ikili ilişkileri terör faaliyetlerinin karmaşık bir şekilde etkilediği ve tarafların güvenlik kaygılarının ön planda olduğu görülmektedir. Birleşmiş Milletler Yaptırım İzleme ekibinin yayınladığı rapor, içerik bakımından TTP’nin faaliyetlerine odaklanarak tarafların güvenlik sorunlarına çözüm bulmayı hedeflemiştir. BM raporlarına Taliban Hükümeti’nin verdiği yanıt, BM raporlarının dikkate alınacak ölçüde önemli olduğunu göstermiştir. Bu yüzden BM raporlarının bölgedeki güvenlik politikalarının şekillenmesine katkıda bulunabileceği ve uluslararası toplumun bu tür konularda bilinçlenmesine yardımcı olabileceği söylenebilir.
Ancak BM raporunun Afganistan-Pakistan arasındaki ilişkilere etkisinin, bölgedeki terör örgütü faaliyetleri hakkında bilgi ve veri sağlama açısından sınırlı olduğu söylenebilir. Bu durum, sürecin karmaşıklığı ve tarafların farklı çıkarları göz önünde bulundurmasıyla ilişkilidir. Dolayısıyla BM’nin Afganistan ve Pakistan ilişkilerinde doğrudan etki etmesi zor olabilir. Öte yandan BM’nin raporda sağladığı veriler ve öneriler sayesinde taraflar arasındaki diyaloğun güçlenmesine katkıda bulunabileceği düşünülebilir.
[1] Akhtar, N., & Ullah, B. (2024). Nexus between TTP and Afghan Taliban: Impacts on Pakistan-Afghanistan Relations. Pakistan Social Sciences Review, 8(2), 269.
[2] “UN: Afghan Taliban increase support for anti-Pakistan TTP terrorists”, VOA News, https://www.voanews.com/a/un-afghan-taliban-increase-support-for-anti-pakistan-ttp-terrorists/7694324.html, (Erişim Tarihi:16.07.2024).
[3] “‘TTP now largest terror group in Afghanistan’”, Dawn, https://www.dawn.com/news/1845334, (Erişim Tarihi: 16.07.2024).
[4] Aynı yer.
[5] “Tenuous Taliban control gives life to al-Qaida, Islamic State”, VOA News, https://www.voanews.com/a/tenuous-taliban-control-gives-life-to-al-qaida-islamic-state/7693555.html, (Erişim Tarihi: 16.07.2024).
[6] Aynı yer.
[7] Akhtar ve Ullah, a.g.e., s. 269-270.
[8] Akhtar ve Ullah, a.g.e., s. 270.