Güney Kore’nin küreselde gitgide artan popüler kültürünün de etkisiyle Kore yumuşak gücü ve kamu diplomasisine yönelik araştırmalar büyük ilgi toplamıştır. Ulus imajının yapılan politikalar ve medyanın etkisiyle değişebileceğinin belki en iyi ülke örneği Güney Kore’dir. Bu bağlamda devletin kamu diplomasisinin ve özel sektördeki aktivitelerin ülke imajına ne ölçüde tesir ettiği konusu merak uyandırmıştır.
Buradan hareketle Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), Güney Kore’nin ulusal imajını güçlendirmek için uyguladığı kamu diplomasisini değerlendirmek üzere Mahidol Üniversitesi Uluslararası Koleji’nde Misafir Öğretim Görevlisi olan Dr. Daniele Carminati’den almış olduğu görüşleri dikkatlerinize sunmaktadır.
1. Sizce Hallyu (Kore dalgası) yabancıların Kore imajına bakış açısını değiştirebilir mi? Eğer öyleyse, ünlü Korelilerin ülkenin prestijini olumsuz etkilediği durumlar var mıdır?
Kore meselelerinden bağımsız olarak geniş bir perspektiften bahsediyorsanız. Hallyu, yabancıların Güney Kore’ye bakış açısını değiştirmeye çoktan başlamıştır. Güney Kore önceleri (özellikle Japonya’yla karşılaştırıldığında) daha az bilinen bir Doğu Asya ülkesiyken, günümüzde çeşitli alanlarda/alanlarda öne çıkan bir ülkeye dönüşmüştür. Önceleri Samsung ve LG vardı, şimdi popüler müzik ve beraberinde diziler/moda/yiyecek/kozmetikler ülke imajını etkiliyor. Bu sayede Kore menşeili arabalar çok daha fazla takdir edilmeye ve tanınmaya başladı. Bu çekici etki pek olumsuz olarak görülemez ve çoğu ülkede (farklı nedenlerden dolayı özellikle Kuzey Kore ve muhtemelen Çin’in dışında kalan uluslarda) Kore dalgası iyi karşılanmaktadır.
2. Kore kamu diplomasisi, yabancı bir toplumun onlar hakkındaki düşüncelerini etkileyebilir mi? Cevabınız evet ise, Kore kamu diplomasisinin Güneydoğu Asya gibi gelişmekte olan ülkelerde gelişmiş ülkelere göre nazaran daha etkili midir ve neden?
Yukarıda belirtildiği gibi, bazı araştırmalar daha spesifik nüanslar gösterse de Hallyu, Güneydoğu Asya, Orta Doğu, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Avrupa ve muhtemelen başka yerlerde de çok çeşitli ülkelerde/bölgelerde yaygın olarak takdir edilmektedir. Bu bağlamda BrandFinance Yumuşak Güç Endeksi bölgeler ve ülkeler hakkında spesifik veriler sunuyor olabilir. Özetle Kore’nin yumuşak gücü şimdilik ağırlıklı olarak kültürel olduğundan ve ABD gibi pek politik/ideolojik olmadığından, yaygın olarak zararsız olarak görülüyor. Ve de çoğu ülke bunu memnuniyetle karşılıyor.
3. Kore yönetimindeki değişikliklerin, ülkenin yurtdışındaki imajında herhangi bir rolü olabilir mi?
Şimdilik öyle düşünmüyorum, ancak belki de ülke ne kadar çok ilgi görürse, liderleri de o kadar çok incelenir.
4. Çin ve Kore kamu diplomasilerinin yurt dışında ortak özellikleri ve/veya benzer politikaları (Konfüçyüs Enstitüsü ve Sejong Hakdang Enstitüsü gibi) olduğunu düşünüyor musunuz?
Çin kamu diplomasisinin/yumuşak gücün neredeyse tamamen devlet merkezli olduğunu, Kore’nin ise kamu/özel sektör ustaca harmanlandığını düşünüyorum; ancak ne kadar yaygınlaşırsa hükümet anlatıyı o kadar az ‘kontrol edebilir’. İki ülke arasında pek bir benzerlik göremiyorum. Çin’in büyüyen bir güç olarak daha geniş jeopolitik çıkarları bulunur, Güney Kore ise daha pragmatik olduğu ve esas olarak itibarla paralel ekonomik kazanımları hedeflemektedir.
5. Kore kamu diplomasisinin geleceği nasıl şekillenebilir? Daha çok devlet merkezli mi yoksa özel kuruluşlarla mı?
Yukarıda bahsedildiği gibi, Kore hükümetinin kontrolünün giderek azaldığını düşünüyorum. Tabi BTS ve Blackpink gibi elçileri kullanan ‘kapsayıcı / genel’ girişimlerden ‘çekici’ bir potansiyelden hâlâ yararlanabilecektir. Ancak Kore devlet politikaları, bu tür dalgalara öncülük etmekten ziyade yeni ‘dalgalardan’ (yaratıcı fikirlerden) nasıl/ne zaman yararlanılacağını görmekle daha fazla uğraşıyor olacaktır. Hükümet, Japonya ve diğer ülkelerde olduğu gibi yine orada olacak, ancak ‘dalga’ kendi yolunu şekillendirecek ve bu da çoğunlukla hükümete ekonomik ve itibar açısından fayda sağlayacaktır. Bilakis, bu durum her zaman için geçerli değildir. Çünkü yabancı izleyicilerin beğendiği her şey, bir ülkenin liderlerine/hükümetine iyi yansımaz. Yine de kendine güvenen bir ülke bununla başa çıkabilir.