Gürcistan Parlamentosu, 17 Nisan 2024 tarihinde yaptığı oylamada, Rusya’da benzer bir versiyonu olan ve temelde dış güçlerin ülkedeki faaliyetlerini izlemek için tasarlanan “yabancı ajan yasasını” kabul etmiştir. Tasarı, Gürcistan’da büyük sokak protestolarına yol açmış ve iktidardaki Gürcü Rüyası Partisi’nin üyesi olmayan Devlet Başkanı Salome Zurabişvili’den kınama almıştır.
Zurabişvili ve diğer muhalifler, tasarının Rusya tarafından desteklenen ve Gürcistan’ın Avrupa Birliği’ne katılma çabalarını baltalamayı amaçlayan bir dış müdahale aracı olduğunu iddia etmektedir. Zurabişvili, X’te yaptığı paylaşımda, “Yetkililerin halkın iradesine ve ortakların protestolarına rağmen bu yasayı geçirme ısrarı doğrudan bir provokasyondur – bir Rus istikrarsızlaştırma stratejisidir” ifadesini kullanmıştır.[1]
Kabul edilmesi halinde yabancı ajanlar yasası, sivil toplum grupları ve bağımsız medya kuruluşlarının “yabancı etki ajanı” olarak kayıt yaptırmalarını gerektirecektir. Yasa, fonlarının %20’sinden fazlasını yurtdışından alan örgütler, aktivist gruplar ve medya kuruluşları için geçerli olacaktır. Zurabişvili yasayı veto etme sözü vermiş olsa da Gürcü Rüyası vetoyu geçersiz kılabilecek çoğunluktadır. Gürcistan Hükümeti, yasanın Gürcistan siyasetinde yabancı etkisini önlemek için gerekli olduğunu savunmaktadır.
Geçen yıl yabancı ajan yasasını onaylama girişimi Tiflis’te üç gün süren devasa ve şiddetli sokak protestolarına yol açmış ve tasarı rafa kaldırılmıştı. Ancak bu ay Gürcü Rüyası tasarıyı yeniden gündeme getireceğini açıklamıştır. 16 Nisan 2024 tarihinde polisle yaşanan şiddetli çatışmalar sırasında onlarca protestocu gözaltına alınmıştır. Bir gün öncesindeyse Gürcü Rüyası’nın parlamento lideri Mamuka Mdinaradze’nin yasa tasarısı hakkında konuşmak üzere kürsüye çıkması ve ardından muhalefet üyesi Aleko Elisashvili tarafından yüzüne yumruk atılması üzerine Parlamento’da kavga çıkmıştır.[2]
Parlamento çoğunluğunun lideri ve Gürcü Rüyası’nın Genel Sekreteri Mamuka Mdinaradze, Gürcistan’ın “yabancı ajanlar yasası” nedeniyle Avrupa Birliği ile ilişkilerinde sorun yaşamayacağını, zira AB’nin de benzer bir yasayı benimsediğini söylemiştir. Söz konusu yasa sebebiyle Gürcü yetkililer hem muhalifler hem de Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Konseyi tarafından birtakım eleştirilere maruz bırakılmaktadır. Mdinaradze, ortaklarına seslenerek ABD, Kanada ve Yeni Zelanda’da mevcut olan ve Avrupa Birliği’nde Gürcistan projesinde sunulanlardan daha katı kurallarla var olan söz konusu yasaya “Rus yasası” adını vermemeleri çağrısında bulunmuştur.
Mdinaradze, konuya ilişkin şu ifadeleri kullanmıştır:[3]
“Nihayetinde AB’nin kendisi tarafından başlatılan bir konuda AB’de nasıl bir sorun yaşayabiliriz? Ne yüzsüz bir propaganda bu! Biz herkese gerçeği anlatacağız. Hatta yasayı geri çekersek şeffaf olacaklarına dair bir sözümüz vardı, söz bile değil, gerçekler dile getirildi. Nerede o şeffaflık? Biz çok gururlu, kendine saygısı olan bir ulusuz ve herkesten, özellikle de dostlarımızdan bizi parçalamamalarını ve sahip oldukları şeyler için bizi parmakla tehdit etmemelerini istiyoruz.”
Tasarı, yalnızca yabancı güçlerin çıkarlarını destekleyen kuruluşların kayıt altına alınmasını ve bunların finansmanının şeffaflığını öngörmektedir. Yasayla birlikte söz konusu kuruluşların faaliyetlerine herhangi bir kısıtlama getirilmemektedir. Yalnızca yıllık gelirlerinin en azından %20’sini dış bir güçten sağlayan tüzel kişiler, “yabancı bir gücün menfaatlerini gözeten kuruluş” olarak tanımlanmaktadır.
Kuruluşun ilgili kriterleri karşılaması durumunda tescil için Ulusal Kamu Sicili Ajansı’na kendisinin başvurması gerekirken, söz konusu bu işlemin ücretsiz olduğu ifade edilmiştir. Yine söz konusu tasarıya göre, “yabancı gücün menfaatlerini gözeten kuruluşların” siciline kayıtlı kuruluşların her ocak ayında bir önceki yılın mali beyanını elektronik olarak doldurması gerekmektedir.
Söz konusu yasada, “yabancı menfaat kuruluşu” şu şekilde tanımlanmıştır:[4]
- Bir idari organ tarafından kurulmayan ve bir spor federasyonu veya kan bağışı kuruluşu olmayan ve kar amacı gütmeyen bir tüzel kişilik;
- Yayıncı;
- Yazılı medya sahibi olan bir tüzel kişilik;
- Yıllık gelirlerinin en az %20’sinin kaynağının “yabancı bir güç” olması halinde, Gürcüce alan adı ve/veya internet üzerinde Gürcü dilinde kitlesel bilgi dağıtmak için alan adı sahibi olan veya kullanan bir tüzel kişilik.
Söz konusu yasada, “yabancı güç” şu şekilde tanımlanmıştır:[5]
- Yabancı bir ülkenin güç sistemini oluşturan bir varlık;
- Gürcistan vatandaşı olmayan bir gerçek kişi;
- Gürcistan mevzuatı temelinde kurulmamış bir tüzel kişilik;
- Başka bir devletin hukukuna ve/veya uluslararası hukuka dayalı olarak kurulmuş bir örgütsel varlık (vakıf, dernek, birlik, şirket vb.) veya diğer insan oluşumları.
Söz konusu yasaya ilişkin ABD ve Avrupa’dan tepkiler gelmeye devam etmektedir. Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sebastian Fischer, Gürcistan’ın yabancı ajanlarla ilgili parlamentoya sunmayı planladığı yasanın kabul edilmesi halinde Avrupa Birliği’ne (AB) katılım adayı statüsünü kaybedebileceğini dile getirmiştir. Söz konusu yasa tasarısına ilişkin bir diğer uyarı da ABD’den gelmiştir. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, yabancı ajanların durumuna ilişkin yasa tasarısının Gürcistan Parlamentosu’na yeniden sunulmasından duyduğu endişeyi dile getirerek bu hamlenin ülkeyi Avrupa yolundan çıkaracağına inandığını söylemiştir.[6]
Sonuç olarak Gürcistan’ın AB adaylığı statüsü almasından beri kaynamaya başlayan iç gerginlikler gün yüzüne çıkmaya başlamıştır. AB’yle herhangi bir şekilde ters düşmemeye çalışan Batıcı kanat, iktidar partisinin geçirdiği yasadan hoşnut değilken, iktidar da söz konusu yasayı ulusal güvenlik bağlamında savunmakta ve zaruri olarak görmektedir. Muhalefet ve Devlet Başkanı, iktidar partisini “Rus güdümünde” olmakla itham etse de parti yönetimi ve Başbakan’dan sürekli olarak AB’ye entegrasyon bağlamında girişimler de görülmektedir. Gürcistan’ın jeopolitik durumu yüzünden hassas adımlar atması gerekmektedir. İktidar partisinin süreci hızlandırmak için AB’nin dediği her şeyi sorgusuz sualsiz yapması, uzun vadede Gürcistan’ın Güney Kafkasya’da yalnızlaşmasına sebep olabilir. Bu yüzden de Gürcü Rüyası’nın AB’ye entegre olma adı altında “Batılı güçlerin Güney Kafkasya’daki uydusu” olmak istememesi anlaşılabilir bir durumdur.
[1] Ebel, F., “Georgia pushes Russian-style ‘foreign agent’ law, putting E.U. bid at risk”, Washington Post, https://www.washingtonpost.com/world/2024/04/17/georgia-foreign-agents-law-protests/ (Erişim Tarihi: 17.04.2024)
[2] Aynı yer.
[3] “Gürcistan AB’den gelen tepkilere yanıt verdi: ‘Sizde de aynı yasalar var, bizi tehdit etmeyin’”, Sputnik, https://anlatilaninotesi.com.tr/20240415/gurcistan-abden-gelen-tepkilere-yanit-verdi-sizde-de-ayni-yasalar-var-bizi-tehdit-etmeyin-1082534989.html (Erişim Tarihi: 17.04.2024)
[4] Aynı yer.
[5] Aynı yer.
[6] Aynı yer.