Kuzey Kore, sene başından beri Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Güney Kore birliklerinin hareketlerini izleyecek bir uydu filosu planladığını söylemiş ve yörüngeye askeri bir casus uydu yerleştirmeye çalışmalarının üçüncü denemesinde başarılı olmuştur. Kore Merkezi Haber Ajansı (KCNA), 21 Kasım 2023 tarihinde Malligyong-1 adlı keşif uydusunun yeni tip Chollima-1 roketiyle Tongchang-ri’deki fırlatma sahasından fırlatıldığını açıklamıştır.
Bundan bir gün sonra uydunun yörüngeye yerleştiğini belirten Kuzey Kore, Güney Kore’ye karşı keşif yeteneklerini güvence altına almak için “kısa bir süre içinde” birkaç uyduyu daha fırlatacağını duyurmuştur.[1] Bu fırlatmanın arkasında Kim Jong-un’un Rusya ziyaretinin de etkili olduğu söylenmektedir. Diğer taraftan bu tür fırlatmalar, Kuzey Kore’nin nükleer silahlı balistik füze programını engellemek için tasarlanan Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi yaptırımları kapsamında yasak olduğu için Güney Kore, Japonya, ABD ve Birleşmiş Milletler tarafından kınanmıştır.[2]
Kapsamlı Askeri Anlaşma (CMA), yarımadadaki gerilimi azaltma ve iki ülke arasında güven inşa etme girişiminin bir parçası olarak Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile Güney Kore eski Devlet Başkanı Moon Jae-in arasında 2018 zirvesinde imzalanmıştı. Ancak Kuzey Kore, casus uydunun fırlatılmasının ardından Güney Kore’yle olan sınırda güvenlik önlemlerini arttırmıştır. Seul’ün askerden arındırılmış bölge (DMZ) boyunca istihbarat ve gözetimini artırma sözü vermesinin ardından Pyongyang harekete geçmiştir.
Kuzey Kore, “Askeri Sınır Hattı boyunca bölgeye daha güçlü silahlı kuvvetler ve yeni tip askeri donanım” konuşlandırma sözü vererek ordusunun askeri anlaşmaya “asla bağlı kalmayacağını” söylemiştir.[3] Seul’deki Ewha Womans Üniversitesi’nde uluslararası çalışmalar Profesörü Leif-Eric Easley, anlaşmanın iptal edilmesinin bir sonucu olarak risklerin muhtemelen artacağını söylemiştir. Seul’ün askeri istihbaratının ve operasyonel hazırlığının CMA tarafından ciddi şekilde engellenmediğini, fakat anlaşma olmazsa Kuzey Kore’nin sınırda silah konuşlandırması ve manevralarının kısıtlanacağını vurgulamıştır. Bu da Kore Yarımadası’nda yanlış hesaplama ve çatışmaların tırmanması riskini artırabilir.[4]
Kuzey Kore, casus uydu fırlatılmasının güvenlik amaçlı olduğunu savunmaktadır. Ona göre; ABD-Güney Kore-Japonya ittifakının askeri anlamda büyümesi, ülke savunmasına bir tehdit oluşturmaktadır. Zira Pyongyang yönetimi, ABD’nin Japonya ve Güney Kore’ye olası füze satışını kınamış ve bunu bölgede gerilimi artıran ve yeni bir silahlanma yarışı getiren tehlikeli bir eylem olarak nitelendirmiştir.[5] ABD ve müttefiklerinden gelen “askeri tehditler” olarak adlandırdığı durumu gerekçe göstererek “daha saldırgan ve karşı konulmaz yetenekler” sergileyeceğini söyleyen Kuzey Kore, sonraki günlerde başarılı bir uydu fırlatması gerçekleştirmiştir.
Bundan birkaç gün sonrasında Güney Kore Ordusu, Jeju Adası yakınlarındaki uluslararası sularda Japonya ve ABD’yle ortak deniz tatbikatları düzenlediğini açıklamıştır. Üç ülke, Kuzey Kore’nin artan nükleer ve füze tehditleri karşısında yakın işbirliğini ve operasyonel yeteneklerini desteklemek için tatbikat icra ettiğini duyurmuştur.[6] Kuzey Kore’nin nükleer silah kullanma isteği de endişe verici bir düzeye ulaşmıştır. Bu yılın Eylül ayında Kuzey Kore’nin nükleer kuvvet politikası, savunma amaçlarını ve önleyici nükleer saldırıların koşullarını belirleyen bir kanunla yasalaşmıştır. Bu yasa, Kim Jong-un ve yönetimin tehlikede olduğuna inanılması durumunda otomatik olarak nükleer saldırının başlatılacağını belirtmektedir. Yanlış algılama ve değerlendirme nedeniyle nükleer silahların potansiyel kullanımı endişe vericidir.[7]
Casus uydulardan gelen görüntüler, yakın gelecekte gerçek bir savaşın başlamasına neden olabilir. Bu görüntüler, Güney Kore’yle olan anlaşmanın sona ermesi için de sebep olarak gösterilebilir. Bölgedeki artan gerginlikte, yakın zamanda gerçekleşen Çin-Rusya görüşmelerinin de etkisi olabilir. Ancak Çin’in ekonomik anlamda Güney Kore, Japonya ve ABD’ye olan ihtiyacı göz ardı edilmemelidir. Bu ülkelerle olan iktisadi ilişkilerine alternatiflerin bulunması durumunda Çin’in daha güçlü siyasi politikalar izleyebileceği söylenebilir.
Uzun vadede bakıldığında, Kuzey Kore’nin silahlı provokasyonu nedeniyle Kuzeydoğu Asya’da artan askeri gerilimler, Çin’in uluslararası toplumla işbirliğine engel oluşturacaktır. ABD, Pyongyang’ın askeri provokasyonlarını önlemek için Hint-Pasifik bölgesindeki Çin-Rusya-Kuzey Kore koalisyonuna karşı devasa çevreleme ağını güçlendirecektir. Özellikle NATO’nun Asya’ya yayılma teorisi ivme kazanırken ve Çin-ABD arasındaki ilişkiler gerilmeye devam ederken ve ekonomik büyüme motoru potansiyel olarak dururken, Çin kendisini izole edilmiş bulabilir.[8] Buna ek olarak, hem Orta Doğu’da hem de Avrupa’da devam etmekte olan savaşların küresel anlamda siyasi gerginliği tetiklediği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Kuzey Kore’nin Çin ve Rusya’ya olan bağımlılığının, Kim Jong-un’un askeri kapasitesinin hareket alanını daralttığı da unutulmamalıdır. Her ne kadar Çin, dünya sahnesinde güçlü devletler olarak tanımlansa da küresel tedarik zincirinden sadece siyasi sebeplerden ötürü mahrum kalması mümkün değildir. Nitekim Çin-Japonya-Güney Kore buluşmasında Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Kore Yarımadası’nın nükleer silahlardan arındırılmasına yardımcı olmak istediğini belirtmiştir. Buna göre; Yarımada’da nükleer silah olması, Çin açısından da büyük bir tehdit oluşturmaktadır.
Kuzey Kore kaynaklı tehditler, Japonya’nın Öz Savunma Kuvvetleri’nin önemini yükseltmektedir. Bu bağlamda Japonya, savunma alanına yaptığı harcamaları artırmaktadır. Bu durum, Tokyo hükümeti ve Japon halkı açısından farklı değerlendirilmektedir. Halkın büyük bir bölümüne göre; Kuzey Kore tehdidi uzun zamandır devam etmektedir. Ancak askeri harcamaların artması, ülkenin pasifist ve barışçıl yapısına aykırıdır. Japonya’nın özellikle ABD’yle askeri ve siyasi ilişkilerini geliştirmesi, ülkenin ekonomik anlamda Batı’yla ilişkilerini güçlendirmektedir. Diğer yandan bu durum, Japonya’nın Çin’le yakınlaşmasını da sınırlandırmaktadır.
[1] Song Sangho, “(3rd LD) N. Korea Says It Successfully Placed Spy Satellite into Orbit, Will Launch More”, Yonhap News Agency, https://en.yna.co.kr/view/AEN20231121010054315?section=nk/nk, (Erişim Tarihi: 26.11.2023).
[2] “North Korea Suspends Seoul Military Agreement, Restores Troops at Border”, Aljazeera News, https://www.aljazeera.com/news/2023/11/23/north-korea-suspends-seoul-military-agreement-restores-troops-at-border, (Erişim Tarihi: 26.11.2023).
[3] Brad Lendon-Gawon Bae, “North Korea to Deploy ‘New’ Weapons on Border with South Korea”, CNN, https://edition.cnn.com/2023/11/23/asia/north-korea-weapons-south-korea-border-intl-hnk-ml/index.html, (Erişim Tarihi: 26.11.2023).
[4] “North Korea Suspends Seoul Military Agreement, Restores Troops at Border”, a.g.e., (Erişim Tarihi: 26.11.2023).
[5] “North Korea Criticizes Potential Sale of U.S. Missiles to Japan, South Korea”, The Asahi Shimbun, https://www.asahi.com/ajw/articles/15061772, (Erişim Tarihi: 26.11.2023).
[6] “Japan, US, S. Korea Stage Joint Drills Amid N.Korea’s Nuclear And Missile Threats”, NHK World-Japan, https://www3.nhk.or.jp/nhkworld/en/news/20231127_01/ , (Erişim Tarihi: 26.11.2023)
[7] Lee Minyong, “China Ignores North Korea’s Provocations at Its Own Risk”, The Diplomat, https://thediplomat.com/2023/11/china-ignores-north-koreas-provocations-at-its-own-risk/, (Erişim Tarihi: 26.11.2023).
[8] Aynı yer.