Kore Savaşı’nın sona ermesinden sonra Kore Yarımadası iki parçaya bölünmüştür. Başlangıçta benzer siyasi sistemlere sahip olsalar bile takip eden süreçte Güney Kore liberal ekonomik düzene geçmiş, Kuzey Kore ise komünist düzende kalmaya devam etmiştir. Bu durum Kuzey Kore’nin Güney Kore’yi düşmanca görmesine neden olmuş ve başta Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) olmak üzere diğer komünist devletlerle yakınlaşmaya başlamıştır.
1991 yılında SSCB’nin yıkılmasının ardından Kuzey Kore daha çok Çin’le işbirliği yapmaya başlamıştır. 2022 yılının Şubat ayında başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı, birçok yönden Moskova’nın Brüksel ve Washington tarafından bastırılması ve Rusya’nın uluslararası arenada dost bulma çabalarıyla sonuçlanmıştır. Bu bağlamda Rusya, özellikle Çin ve Kuzey Kore’yle işbirliğini arttırmaya başlamıştır.
Rusya’yla son dönemde artan temaslar Kuzey Kore-Çin-Rusya hattında bir bloğun oluşmaya başlamasının işaretleri olarak okunmuştur. Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’un Rusya ziyareti ve akabinde gerçekleşen görüşmelerle Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin benzer tarihler arasında Rusya’yı ziyaret etmiş olması, incelenmesi gereken durumdur. Wang Yi, Rusya’ya gerçekleştirmiş olduğu ziyaret sırasında güvenlik görüşmeleri gerçekleştirmiştir. Kim’in Rusya ziyaretinin medyaya yansıyan en dikkat çekici konusu da savunmadır. Bu benzerlik, Batılı devletlerin üç ülke arasında gerçekleşmesi muhtemel üçlü ittifak bloğu olasılığı üzerinde durmalarına neden olmuştur.
Rusya-Kuzey Kore arasında ittifak emareleri olarak okunan ve uzun bir süredir konuşulan silah ticareti iddiasına ek olarak son günlerde “Moskova yönetimi Kuzey Kore’ye nükleer silahlar konusunda yardım edecek mi?” sorusu akıllara gelmektedir.[1] Dolayısıyla iki ülke arasında nükleer işbirliği olabileceği konuşulmaktadır.
Bu düşüncenin ortaya çıkmasında 14 Eylül 2023 tarihinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından yapılan bir açıklamanın da etkisi bulunmaktadır. Putin-Kim arasında gerçekleşen görüşmede Rusya ve Kuzey Kore arasında muhtemel askeri işbirlikleri tartışılırken Putin tarafından yapılan açıklamada Moskova’nın Pyongyang’la bir askeri işbirliği geliştirmesinin olasılıklar arasında yer aldığı ifade edilmiştir.[2]
Pyongyang-Moskova arasında gerçekleşmesi muhtemel güçlü işbirliğine hem Seul tarafından hem de muhtelif devletler tarafından tepki gösterilmiştir. Örneğin Güney Kore Lideri Yoon Suk-yeol, 20 Eylül 2023 tarihinde Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde yapmış olduğu açıklamada Rusya’nın Kuzey Kore’ye silah satmasının doğrudan provokasyon anlamına geleceğine ve Seul ile müttefiklerin bu duruma kayıtsız kalmayacaklarına işaret etmiştir.[3]
Seul dışında Kuzey Kore’nin artan aktivitesine tepki veren ülkelere bakıldığında ise Dörtlü Güvenlik Diyaloğu Ülkeleri (QUAD) ülkeleri öne çıkmaktadır. 20 Eylül 2023 tarihinde QUAD üyesi ülkelerin dışişleri bakanları, BM üyesi devletleri Kuzey Kore’yle silah ticareti gerçekleştirmemeleri konusunda uyarmıştır.[4] Yine QUAD dışişleri bakanları tarafından yapılan bir diğer açıklamada ise QUAD üyelerinin muhtemel Pyongyang-Moskova silah anlaşmasına karşı oldukları dile getirilmiştir.[5]
Tüm bu gelişmelere rağmen Güney Kore ve Çin arasında kayda değer herhangi bir gerilim yaşanmamış, aksine 21 Eylül 2023 tarihinde Hangzhou’da düzenlenen 19. Asya Oyunları’nın oturum aralarında görüşen Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve Güney Kore Başbakanı Hun Duck-soo birliktelik mesajları vermiştir. Şi tarafından yapılan açıklamada Seul ve Pekin’in “ayrılmaz işbirliği ortakları” oldukları ifade edilmiştir.[6]
Bu noktadan incelendiğinde Çin’in Kuzey Kore sorununda oynadığı kritik rolün ve Çin olmadan Kuzey Kore sorununun tam olarak çözülemeyeceğinin Batılı devletler tarafından örtülü de olsa kabul edildiği ifade edilebilir. Zira Çin-Kuzey Kore ilişkileri, Moskova-Pyongyang ilişkilerinden daha eski ve daha derindir. Bu bağlamda Çin’in mevcut sorunda oynadığı rol, Seul’ün ve Batılı devletlerin de dikkatinden kaçmamıştır.
Neticede yakın dönemde yaşanan gelişmeler bir taraftan Kuzey Kore ve Rusya arasında derinleşen ilişkilere ve muhtemel bir ittifaka işaret ederken, Çin’in bölgedeki kilit rolünü hala koruduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. İlerleyen süreç içerisinde Çin’in Kuzey Kore sorunundaki konumunun ABD-Çin rekabetinin frenleyici unsurlarından biri olmaya devam etmesi beklenebilir.
[1] Josh Mayer, “North Korea Could Get Satellite and nuclear weapons Help from Putin. Why İt Matters.”, USA Today, www.usatoday.com/story/news/politics/2023/09/14/russia-north-korea-satellite-nuclear-weapons/70845185007/, (Erişim Tarihi: 24.09.2023).
[2] Tessa Wong, “Vladimir Putin Says Military Cooperation with Kim Jong Un a Possibility”, BBC, www.bbc.com/news/world-asia-66783384, (Erişim Tarihi: 24.09.2023).
[3] “South Korea’s Yoon Tells UN That Russia Helping North Korea Would Be ‘Direct Provocation’”, Reuters, https://t.ly/94Mb6, (Erişim Tarihi: 24.09.2023).
[4] “QUAD Ministers Urge UN Members Not to Trade Arms with North Korea on UNGA Sidelines”, Republic World, www.republicworld.com/world-news/global-event-news/quad-ministers-urge-un-members-not-to-trade-arms-with-north-korea-on-unga-sidelines-articleshow.html, (Erişim Tarihi: 24.09.2023).
[5] “‘Quad’ FMs voice opposition to arms deal between Russia, North Korea”, Yahoo News, news.yahoo.com/quad-fms-voice-opposition-arms-172709524.html, (Erişim Tarihi: 24.09.2023).
[6] Chen Qingqing-Deng Xiaoci, “Xi Meets South Korean PM, Calling on Embodying the Importance of China-South Korea Ties in Both Policy and Actions”, Global Times, www.globaltimes.cn/page/202309/1298757.shtml, (Erişim Tarihi: 24.09.2023).