Güney Kafkasya, jeopolitik konumu ve sahip olduğu doğal kaynaklar nedeniyle tarihte ve günümüzde önemli bir bölge olmuştur. Ancak coğrafi olarak bölgeye avantaj sağlayan bu özellikler, siyasi alanda bölgenin istikrarsızlaştırılmasına ve zaman zaman güç mücadelelerinin yaşanmasına sebep olmuştur. Nitekim 19 Eylül 2023 tarihinde Azerbaycan’ın Karabağ’da başlatmış olduğu terörle mücadele operasyonuna yönelik başta Amerika Birleşik Devletleri (ABD)[1] olmak üzere bölgesel ve küresel aktörlerin Ermenistan’ı cesaretlendiren tutumları Güney Kafkasya’yı jeopolitik çıkarların çatışma sahasına dönüştürmektedir.
Bir tarafta yaklaşık otuz yıldır bölgede barış ve istikrarı sağlamaya yönelik Azerbaycan ve müttefiklerinin çabası, diğer tarafta küresel aktörlerin sistem mücadelesinin bölgeye sirayeti, Güney Kafkasya’nın şekillenmesinde etkili olmaktadır. Peki Avrupa jeopolitik bağlamda bir inşa sürecinde olan Güney Kafkasya’ya yönelik nasıl bir yaklaşım benimsemektedir?
Avrupa için Güney Kafkasya’nın önemi incelendiğinde öncelikle Güney Kafkasya’nın ve komşusu Orta Asya’nın sahip olduğu enerji kaynaklarının varlığı dikkat çekmektedir. Zira Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başlamasıyla birlikte Avrupa enerji kriziyle karşı karşıya kalmıştır. Rusya’dan ithal edilen enerjiyi ikame etmek adına Güney Kafkasya’nın önemi kaynak ve lojistik bakımından artmıştır.
İkinci olarak Avrupa güvenliği açısından bölgeye önem atfedilmektedir. Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başlamasının ardından Avrupa ülkeleri, ABD’yle birlikte Rusya’yı güneyden çevrelemek için Güney Kafkasya’da aktif rol almak istemektedirler. Şayet Güney Kafkasya’da Rusya’nın nüfuzunu kırabilirlerse; bölgede oluşacak boşlukta kendi çıkarlarına uygun manevra alanı oluşturabileceklerdir. Bu bağlamda Gürcistan, Avrupa için stratejik önemde bir ülke olmuştur. Gürcistan, Gül Devrimi akabinde Rus etkisini kırarak yönünü Batıya dönmüş; AB ile ekonomik, siyasi, sosyal alanlarda işbirliği geliştirmeye başlamıştır.
Bölgenin diğer iki ülkesi Azerbaycan ve Ermenistan arasında yaşanan sorunda ise AB arabulucu rol üstlenerek bölgede aktif olarak yer almak istemektedir. AGİT Minsk grubunun başarısız politikalarından sonra taraflarla sorunun çözümüne yönelik sıklıkla görüşmeler yapılmaktadır. Zira son görüşme 26 Eylül 2022 tarihinde AB Konsey Başkanı Charles Michel’in danışmanları Simon Mordue ve Magdalena Grono, AB’nin Güney Kafkasya Özel Temsilcisi Toivo Klaar ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı Müşaviri Hikmet Hacıyev ve Ermenistan Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Armen Grigoryan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un danışmanı Emmanuel Bonne ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un danışmanı Jens Ploetner’in de katılımıyla Belçika’da düzenlenen toplantıda gerçekleşmiştir.
Toplantıda, yerel halkın ihtiyaçlarının yanı sıra 5 Ekim 2023 tarihinde İspanya’nın Granada şehrinde yapılması planlanan Avrupa Siyasi Topluluğu zirvesinde gerçekleşmesi planlanan Azerbaycan-Ermenistan görüşmesinin hazırlıklarının ele alındığı belirtilmiştir.[2] Granada’da Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan; Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel’in katılımıyla düzenlenecek olan görüşme, Güney Kafkasya’ya Avrupa’nın müdahil olma politikasının bir adımı olarak değerlendirilebilir.
Bu noktada değinilmesi gereken bir konu da AB’nin Azerbaycan-Ermenistan sorununda arabulucu olma potansiyeline haiz olup olmadığıdır. Bilindiği gibi çatışma çözümünde arabulucu olacak aktörün, taraflara eşit muamelede bulunması ve her iki tarafın da çıkarlarını gözeterek sorunu çözecek bir tarafsızlığa sahip olması beklenmektedir. Ancak otuz yıl Ermenistan tarafından işgal altında tutulan Azerbaycan topraklarına ve şiddet gören Azerbaycan Türklerine karşı tutumunun aksine 24 saatten kısa süren teröristlere yönelik operasyonla ilgili gerek AB kurumları gerekse Avrupa ülkeleri tarafından yapılan açıklamalarda Ermenistan yanlısı bir söylem benimsendiği görülmektedir.
Avrupa Parlamentosu, bu operasyonu “haksız bir saldırı” olarak nitelendirmiş ve Azerbaycan’ı kınamıştır.[3] Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, “Ermenistan’ın toprak bütünlüğünün Azerbaycan tarafından tehdit edildiği ve Fransa’nın Ermenistan Başbakanı Paşinyan’la yakın temasta olduğu” minvalinde açıklamalarda bulunmuştur.[4] İngiltere’nin ise 24 saat süren operasyona yönelik tavrı “Azerbaycan’ın kalıcı barışı riske attığı ve gerilimi tırmandırdığı” yönünde olmuştur.
Diğer yandan Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Ermeni sakinlerin haklarının ülke yasaları ve uluslararası yükümlülükler çerçevesinde güvence altına alınacağı çağrısına[5] rağmen Karabağ’da yaşayan Ermenilerin bölgeyi terk etmeleri dikkat çekmiştir. Paşinyan tarafından insani bir kriz olarak dünya kamuoyuna duyurmaya çalıştığı söylem, Ermeni diasporasının baskın olduğu ABD ve Fransa’nın yanı sıra diğer Avrupa ülkeleri tarafından da desteklenmektedir. Örneğin İngiltere merkezli yayın organı Independent, kaçanların etnik temizlik korkusuyla evlerini terk ettikleri ve yaşadıkları zorluklara yönelik yayınları bulunmaktadır.[6] Burada Ermeni halkı göçe zorlayan insani bir krizin yaşandığına dair algı oluşturma çabasının olduğu aşikardır.
Aliyev’in kalan Ermenilerin ülkenin eşit vatandaşı olduğu ve giden Ermenilere ise gıda, yakıt insani desteğin devam edeceğine dair söylemlerinin aksine Batı destekli Ermenistan Hükümeti, Karabağ’daki Ermenilere yönelik korku siyaseti uygulamaktadır. Başbakan Paşinyan’ın, Azerbaycan’ın Karabağ’daki Ermenilere etnik temizlik gerçekleştirmeye devam ettiği yönünde kurgulanmış açıklamaları bölgedeki Ermenilerin psikolojik olarak kendilerini tehdit altında hissetmelerine ve daha fazla sivil halkın Ermenistan’a göç etmesine, bazılarının da radikalleşerek terör gruplarına katılmasına sebep olmaktadır.
Bölgede zorunlu değil gönüllü olan bu göçleri propaganda aracı olarak kullanan ABD ve Avrupa ülkeleri, uluslararası gözlemci misyonuyla bölgeye girmeyi amaçlamaktadırlar. Zira bu yönde çağrıları bulunmaktadır.[7] Cumhurbaşkanı Aliyev ise bu çağrılara yanıt olarak BM yetkililerinin kabul edileceğini ifade etmektedir. Diğer yandan insani krizin önlenmesi adı altında Ermenistan’a yapılan ekonomik yardımlar ile Avrupa’nın Ermenistan’daki varlıklarını arttırması beklenmektedir.
Sonuç olarak Avrupa ülkeleri, Azerbaycan’ın yaklaşık otuz yıl süren haklı savaşını dünya kamuoyuna unutturarak, bir tarafta sözde insan hakları ihlal edilen “mağdur bir Ermenistan” diğer tarafta “suçlu Azerbaycan” profili oluşturmaya çalışmaktadır. Bu sayede insani bir krize müdahale etmek amacıyla Güney Kafkasya’da konuşlanmak ve Ermenistan’la ortaklık kurarak çıkarlarına uygun bir bölge dizayn etmek istemektedirler.
Avrupa’nın bu taraflı politikası, Ermeni grupları radikalleştirerek bölge güvenliği için tehdit oluşturmaktadır. Dolayısıyla Avrupa’nın mevcut yaklaşımı, Güney Kafkasya jeopolitiğinin bölge ülkelerinin yararına inşa edilmesini engellemekte; Azerbaycan’ı Ermenistan ve müttefiklerine yönelik proaktif politikalar uygulamaya zorlamaktadır.
[1] “Armenia Accuses Azerbaijan of ‘Ethnic Cleansing’ In Nagorno-Karabakh Region as 65,000 Forcefully Displaced”, CBS News, https://www.cbsnews.com/news/azerbaijan-armenia-nagorno-karabakh-ethnic-cleansing-65000-forcefully-displaced/, (Erişim Tarihi: 02.10.2023).
[2] “Statement By Spokesperson for President of The European Council Charles Michel on Armenia-Azerbaijan Normalisation”, Council of European Union, https://www.consilium.europa.eu/en/press/press-releases/2023/09/26/statement-by-spokesperson-for-president-of-the-european-council-charles-michel-on-armenia-azerbaijan-normalisation-26-september-2023/, (Erişim Tarihi: 28.09.2023).
[3]“Joint Statement on Azerbaijan’s Attack on Nagorno-Karabakh”, European Parliament, https://www.europarl.europa.eu/delegations/en/product/product-details/20230919DPU37422, (Erişim Tarihi: 28.09.2023).
[4]“France Supports Terrıtorıal Integrıty of Armenıa–Macron”, Regional Post, https://regionalpost.org/en/articles/france-supports-territorial-integrity-of-armenia-macron.html, (Erişim Tarihi: 28.09.2023).
[5] Ruslan Rehimov, “Aliyev, Karabağ Ermenilerinin Haklarının Güvence Altına Alınacağını Belirtti”, Anadolu Ajansı, https://www.aa.com.tr/tr/dunya/aliyev-karabag-ermenilerinin-haklarinin-guvence-altina-alinacagini-belirtti/3002484, (Erişim Tarihi: 28.09.2023).
[6] “I Feel Empty’: Armenians Describe Escape After Fall of Nagorno-Karabakh”, Independent, https://www.independent.co.uk/tv/news/nagorno-karabakh-azerbaijan-armenia-refugee-b2421602.html, (Erişim Tarihi: 02.10.2023).
[7] “US, Germany Call for Observers in Nagorno-Karabakh”, VOA News, https://www.voanews.com/a/us-germany-call-for-observers-in-nagorno-karabakh/7286741.html, (Erişim Tarihi: 02.10.2023).