Son dönemde Avrupa siyasetindeki ana gündem maddesi, Almanya’nın Leopard 2 tanklarını Ukrayna’ya gönderip göndermeyeceği olmuştur. Bu bağlamda gerekli gördüğü sürece Ukrayna’ya yardım edeceğini açıklayan Berlin yönetimi, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) de Ukrayna’ya M1 Abrams tanklarını göndermesi şartıyla Leopard 2 tanklarını Kiev yönetimine teslim edeceğini açıklamıştır. Ancak bu mesele, oldukça hararetli bir şekilde tartışılmış; hatta Avrupa Birliği’nin (AB) geleceğinin sorgulanmasına yol açmıştır.
Mevzubahis tartışmaların nihayetinde Berlin yönetimi, Ukrayna’ya Leopard tanklarını göndereceğini duyurmuştur. Ardından da ABD, Ukrayna’ya 31 adet M1 Abrams tankı tedarik edeceğini açıklamıştır.[1] Ukrayna medyası ise sadece Almanya’nın değil; Yunanistan, Polonya, İsveç, İspanya, Finlandiya, Kanada ve Hollanda’nın da Leopard 2 tanklarını göndereceğini ifade etmiştir. Ancak Atina yönetimi, söz konusu tankları Ukrayna’ya göndermemekte ısrarcı davranmaktadır.
Tanklar mevzusu ve Rusya-Ukrayna Savaşı, Yunanistan boyutuyla ele alındığında, bazı pürüzlerin ve anlaşmazlıkların olduğu söylenebilir. Aslında Yunanistan’ın savaşın başından itibaren Ukrayna’ya farklı boyutlarda silah ve teçhizat yardımı sağladığı bilinmektedir. Ancak bu yardımların genellikle ABD’nin teşviği doğrultusunda yapıldığının da altı çizilmelidir.
Bu aşamada Yunanistan’ın 2022 yılında savunma bütçesinde ciddi bir artışa gittiği hatırlatılmalıdır. Yani henüz Rusya-Ukrayna Savaşı başlamamışken bile Atina yönetimi, güvenliği kendi gündeminin ilk sırasına yazmıştır. Bununla birlikte Atina, Washington’la pek çok askeri anlaşma imzalamış ve Doğu Akdeniz ve Ege Denizi’nde ABD başta olmak üzere Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, İtalya, Fransa, İsrail ve Mısır’ın daha dahil olduğu pek çok askeri tatbikat düzenlemiş veya düzenlenen tatbikatlara katılım sağlamıştır. Elbette bu tatbikatlar, Yunanistan Ordusu’nun envanterine dahil edilen teçhizat ve silahların askeri personel tarafından nasıl kullanılacağının öğrenilmesi bakımından da büyük önem arz etmiştir.
ABD’nin yanı sıra Yunanistan’ın savunma işbirliği anlaşması imzaladığı bir ülke de Almanya’dır. 2022 yılının Ekim ayında taraflar arasında 4 milyar avroluk bir anlaşma imzalanmıştır. Bu kapsamda Yunanistan’ın 40 adet Sovyet yapımı BMP-1 zırhlı muharebe aracını Ukrayna’ya vermesinin karşılığında Almanya’nın 40 adet Marder 1A3 zırhlı muharebe aracını Atina’ya teslim etmesi konusunda mutabakata varılmıştır. Buna ek olarak Yunanistan’ın kuzeyinde kurulacak bir fabrikadan 205 adet Lynx KF-41 tipi zırhlı muharebe araçlarının satın alınması ve 190 Leopard 1, 183 Leopard 2 ve 4 MEKO tipi firkateynin modernizasyonun yapılması konusunda da anlaşma sağlanmıştır.[2]
Sadece bu anlaşmaya bakılarak Yunanistan’ın önemli bir askeri kapasiteye sahip olduğu iddia edilebilir. Bu noktada belirtmek gerekir ki; Leopard tankları, Yunanistan Ordusu’nun envanterinde mühim bir yere sahiptir. Dolayısıyla Leopard gündemi, Avrupa siyasetinde birinci sıradayken; Almanya tarafından da Yunanistan’ın Ukrayna’nın taleplerine cevap verebileceği ifadesi kullanılmıştır. Atina ise bu tanklara kendi savunması ve güvenliği için ihtiyaç duyduğunu; dolayısıyla Ukrayna’ya göndermeyeceğini açıklamıştır.
Yunanistan’ın kendi güvenlik politikalarını gerekçe göstererek Ukrayna’ya Leopard tanklarını göndermek istememesinin yanı sıra meselenin arka planında Marder zırhlı muharebe araçlarıyla ilgili anlaşmanın olduğu da düşünülmektedir. Zira Yunanistan, Marder zırhlı muharebe araçları karşılığında Kiev’e BMP-1 zırhlı muharebe araçlarını gönderecekti. Marder zırhlı muharebe araçlarının bir kısmı 2022 yılının Kasım ayında Yunanistan’a verilse de daha sonra Ukrayna’nın Avrupa ülkelerine yaptığı çağrı üzerine Berlin yönetimi karar değiştirmiş ve Marder’lerin önce Ukrayna’ya daha sonra da Yunanistan’a teslim edileceğini duyurmuştur. Yunanistan Savunma Bakanlığı da Atina’nın Marder’leri bekleyebileceğini dile getirmiştir.
Anlaşılacağı gibi Yunanistan, Ukrayna’ya yardım nedeniyle taviz verdiğini düşünmekte ve bu yüzden de Ukrayna konusunda diğer Avrupa ülkelerinin elini taşın altına koyması gerektiğine inanmaktadır. Lakin yine de Atina’ya yönelik baskının artması halinde, Yunanistan’ın Ukrayna’ya söz konusu silahların bir kısmını gönderebileceği öne sürülebilir.
Kısaca özetlemek gerekirse, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın ardından bilhassa Avrupa ülkeleri, önceliği kendi ulusal güvenliklerinin sağlanmasına vermiştir. Enerji krizinin de patlak vermesi, Ukrayna’ya yardım noktasında müşterek bir dış politika üretmeyi zorlaştırmıştır. Leopard tankları meselesinde de bu durum gözlemlenmektedir. Çünkü aktörlerin öncelikleri kendi ulusal güvenlikleridir. Buna bağlı olarak da devletler, Ukrayna’ya yapılacak yardımlarda bazı çekinceler ortaya koymaktadır. Lakin Almanya’nın Ukrayna’ya Leopard tankları vermeyi kabul ettiği göz önünde bulundurulduğunda, bu konudaki baskının artması halinde Yunanistan’ın da benzer bir karar alabileceği söylenebilir.
[1] “Almanya’dan Sonra ABD de Ukrayna’ya Tank Göndereceğini Açıkladı”, BBC Türkçe, https://www.bbc.com/turkce/articles/c87p6y26j48o, (Erişim Tarihi: 30.01.2023).
[2] “Greece to Make 4 Billion Euro Deal with Germany”, Greek City Times, https://greekcitytimes.com/2022/10/19/greece-to-make-4-billion-euro-deal-with-germany/, (Erişim Tarihi: 30.01.2023).