Yunanistan Balkanlardaki İhtilaflar İçin Çözüm Bulucu Aktör Olabilir mi?

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Yunanistan’ın son dönemde Batı Balkan ülkelerine artan ilgisi dikkatlerden kaçmamaktadır. Zira Batı Balkanlar, mevcut süreçte Yunan dış politikasının en önemli stratejik hedefini ve bölgedeki ana önceliğini oluşturmaktadır. Nitekim 2022 yılının Haziran ayında Atina, ülkenin Bükreş Büyükelçisi Sofia Grammata’yı Yunanistan’ın Batı Balkan Özel Temsilcisi olarak atamıştır. Başbakan Kriakos Miçotakis de Batı Balkanlara dinamik bir dönüş yaptıklarını söylemiştir.[1] Dolayısıyla Batı Balkan ülkeleriyle çok da güçlü ilişkilere sahip olmayan Yunanistan’ın bölge devletleriyle bağlarını geliştirme gayreti içinde olduğu söylenebilir.

Yunanistan’ın ikili ilişkilerinin geliştirilmesi noktasında Avrupa Birliği (AB) üyesi bir ülke olması önemli bir faktördür. Devlet yetkililerinin yaptıkları açıklamalarda da buna vurgu yapıldığı görülmektedir. Mevcut süreçte Atina, yıllardır AB üyeliği için bekleyen bölge ülkelerinin birliğe katılımını yakından desteklemektedir. Nitekim Miçotakis; Sırbistan, Arnavutluk, Karadağ, Kuzey Makedonya, Bosna Hersek ve Kosova’nın AB üyeliği ve entegrasyonunun aciliyetini sık sık vurgulayarak bu ülkelerin AB üyelik süreçlerinin tamamlaması için 2033 yılına kadar süre verilmesini önermektedir.[2] Bu kapsamda Yunanistan’ın Batı Balkanların Avrupa entegrasyonunun sağlanmasında ne kadar bir etki yapacağı tartışma konusu iken bunun olumlu bir katkı sağlayacağı şüphesizdir.

Yunanistan’ın bilhassa Batı Balkanlardaki ihtilaflı konularda denge gözeterek bir çözüm bulucu aktör olmak istediği ileri sürülebilir. Bu kapsamda Batı Balkan ülkeleriyle artan üst düzey temaslar ve yapılan ziyaretler, Yunanistan’ın bölge devletleriyle ikili ilişkilerine bir ivme kazandırmak istemesinin bir göstergesi olarak değerlendirilmektedir.

Bu kapsamda bölge ülkelerine yapılan en önemli ziyaretlerden bir olarak değerlendirilen Miçotakis’in yaşanan deniz sınırları sorununu çözmek için Arnavutluk’a yaptığı ziyaret ön plana çımaktadır. Atina, yaşanan sorunu bir an önce çözüme kavuşturmayı istemektedir. Öte yandan Arnavutluk’un AB’yle katılım müzakerelerine başlaması, ikili ilişkilerin geliştirilmesi için önemli bir zemin oluşturabilir.

Yunanistan’ın Batı Balkan ülkeleri arasında önem atfettiği ülkelerden biri de Kosova’dır. Henüz Kosova’nın bağımsızlığını tanımamasına rağmen iki ülke arasındaki ilişkilerin son zamanlarda pozitif yönlü bir ivme kazandığı gözlemlenmektedir. Nitekim taraflar arasındaki resmi ziyaretlerin de karşılıklı olarak arttığı görülmektedir. Hatırlanacağı gibi, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, 2022 yılının Haziran ayında Priştine’yi ziyaret etmiştir. Kosova Başbakanı Albin Kurti de iki ülke arasındaki ilişkilerin her geçen gün daha da geliştiğini vurgulamaktadır. Ayrıca taraflar arasında 2022 yılının Ekim ayında Yunanistan-Kosova İş Forumu bağlamında bir mutabakat zaptı imzalanmıştır.[3] Dolayısıyla Kosova ile Yunanistan arasındaki ziyaretlerle birlikte ekonomik işbirliği yapılmasının iki ülke arasındaki ilişkilerde olumlu bir etki yaratacağı söylenebilir.

Mevcut süreçte Kosova’nın Yunanistan’dan destek alması, Priştine için oldukça kritiktir. Zira Kosova, 14 Aralık 2022 tarihinde AB üyelik başvurusunda bulunmuştur. Lakin Kosova’nın AB aday statüsü ve üyelik kazanması için 27 AB üye ülkesinin onayına ihtiyacı vardır. Ancak halihazırda AB üyesi olan Yunanistan da dahil olmak üzere Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), İspanya, Romanya ve Slovakya, Kosova’nın bağımsızlığını tanımamaktadır. Bu yüzden Kosova’nın AB üyeliğini elde etmesi için önce bu ülkeler tarafından tanınması gerekmektedir. Bu bağlamda ilişkilerin daha da geliştirilmesi halinde Yunanistan’ın Kosova’nın bağımsızlığını tanıması gündeme gelebilir. Üstelik Yunanistan’ın Kosova’yı tanıması halinde GKRY’den de benzer bir kararın gelmesi beklenebilir. Bu da ülkenin AB üyelik yolunu kolaylaştıracak bir gelişme olabilir.

Yunanistan’ın Kosova’nın bağımsızlığını tanıması için Priştine-Belgrad hattında yaşanan sorunların çözüme kavuşturulması elzem gözükmektedir. Çünkü Yunanistan, Kosova’nın bağımsızlığını tanıyarak Sırbistan’ı kaybetmek istememektedir. Zira Sırbistan, 20. yüzyılın başlarındaki Balkan Savaşları’ndan bu yana Yunanistan’ın geleneksel müttefiki olmuştur. Dolayısıyla Atina, iki ülke arasında yaşanan soruna çözüm bulmak için arabulucu aktör olmayı deneyebilir. Ancak son zamanda Yunanistan-Kosova temasları, Sırbistan’ı rahatsız edebilir. Dolayısıyla iki ülke arasındaki ilişkilerde denge kurmaya çalışan Atina’nın olası arabuluculuk çabaları boşa çıkabilir.

Yunanistan’ın daha önce isim sorunu yaşadığı Kuzey Makedonya’yla arasında sorun bırakmaması, bu ülkeyle ilişkilerini geliştirmesi noktasında önemli bir gelişme olmuştur. Öyle ki; Üsküp yönetimi, Yunanistan’la Prespa Anlaşması’nı imzaladıktan sonra Bulgaristan’la ilişkilerini normalleştirme sürecine girmiş ve bunun sonucunda AB’yle katılım müzakerelerine başlamıştır. Fakat Kuzey Makedonya’nın Bulgaristan’la yaşadığı kimlik sorununu çözmesi kolay değildir. Bu da Kuzey Makedonya’nın AB üyelik sürecini olumuz etkileyecek bir husustur. Dolayısıyla Atina, Üsküp ile Sofya arasında yaşanan kimlik sorununun çözümü için devreye girebilir. Ayrıca Atina’nın AB üyelik süreci konusunda Üsküp’ü desteklemeyi sürdüreceği söylenebilir.

Yunanistan, Bosna Hersek’le olan ilişkilerine de ivme kazandırmaktadır. Bu kapsamda Başbakan Miçotakis, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi’nin yeni Sırp üyesi Zeljka Cvijanovic’i Atina’da ağırlamıştır.[4] Nitekim Yunanistan, Bosna Hersek’in AB üyeliğini destekleyen bir devlet olmakla birlikte ülkedeki siyasi istikrasızlığın çözümü konusunda özellikle de Sırplarla olan iyi ilişkileri vesilesiyle kilit aktöre dönüşebilir.

Sonuç olarak Balkan ülkeleriyle ilişkilerini geliştiren Yunanistan bölgede birçok alanda kritik roller üstlenecek bir aktör olmayı hedeflemektedir. Dolayısıyla bölge devletleriyle ilişkilerinde denge kurmaya çalışmakta ve Arnavutluk gibi sorun yaşadığı ülkelerle de ilişkilerinde yeni bir sayfa açmaya çabalamaktadır. Ayrıca burada enerji konusu da önemli bir faktör olarak değerlendirilmektedir. Zira Atina, yaşanan enerji krizini fırsata çevirerek bölgede enerji güvenliğinin sağlanmasında ön plana çıkmaya çabalamaktadır. Lakin Atina’nın bölge başkentleriyle ilişkilerini güçlendirme gayreti, onu çözüm bulucu bir aktör haline getirmek için yeterli görünmemektedir.


[1] “Miçotakis: Yunanistan Batı Balkanlara Dinamik Bir Dönüş Yapıyor”, Euronews, https://tr.euronews.com/2022/06/10/micotakis-yunanistan-bat-balkanlara-dinamik-bir-donus-yap-yor, (Erişim Tarihi: 15.12.2022)

[2] “Yunanistan: Batı Balkanlar’ın AB Üyelik Süreci İçin Süre Belirlensin”, Sputnik, https://sputniknews.com.tr/20220623/yunanistan-bati-balkanlarin-ab-uyelik-sureci-icin-sure-belirlensin-1057814086.html, (Erişim Tarihi: 15.12.2022).

[3] “Greece, Kosovo to Boost Business Cooperation”, E Kathimerini, https://www.ekathimerini.com/economy/1196647/greece-kosovo-to-boost-business-cooperation/, (Erişim Tarihi: 16.12.2022).

[4] “PM Meets Bosnia and Herzegovina’s Cvijanovic”, E Kathimerini, https://www.ekathimerini.com/news/1200080/pm-meets-bosnia-and-herzegovinas-cvijanovic/, (Erişim Tarihi: 16.12.2022).

Sibel MAZREK
Sibel MAZREK
Lisans eğitimini Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde tamamlayan Sibel Mazrek, yüksek lisans eğitimine Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü'nde Gazetecilik Ana Bilim Dalı'nda devam etmektedir. Çeşitli medya kuruluşlarında muhabirlik, spikerlik sunuculuk görevlerini üstlenen Mazrek, ANKASAM'da Medya Koordinatörü olarak çalışmalarına devam etmektedir.

Benzer İçerikler