Yeşil Hidrojenin Avrupa’da Geleceği

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Enerji kaynaklarının, enerji türlerinin, enerji ulaştırma koridorlarının; kısacası enerji meselelerinin en çok gündeme geldiği sene, 2022 yılı olmuştur. Rusya-Ukrayna Savaşı’nın beraberinde getirdiği siyasi hamleler başta savaşın yanı başında sürdüğü Avrupa ülkeleri olmak üzere pek çok alanda yeni krizler yaratmıştır. Rusya, geçmişte Avrupa’yı fosil yakıtlar bağlamında kendine bağımlı haline getirdiğinden dolayı Ukrayna Savaşı’yla Avrupa ülkeleri kendilerini bir ikilemin içerisinde bulmuşlardır. Bir yandan Moskova’yı caydırmak için Rusya’dan gelen doğalgaz ithalatına ambargo koymayı arzularlarken; diğer taraftan da Rusya menşeili doğalgaz ve petrol kaynaklarına alternatif bulunamadığı için sıkıntı çekmişlerdir.

Bilindiği üzere, 2019 yılında Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, 2050 senesine kadar dünyanın ilk “iklim-nötr” kıtası olmayı hedefleyen Avrupa Yeşil Mutabakatı’nı duyurmuşlardır ve 2020’li yılların bu hedefin gerçekleşmesi için kritik bir süreç olacağı belirtilmiştir.[1]  Ancak Ukrayna Savaşı başlayınca yaşanan doğalgaz kıtlığı kömür kullanımını arttırmış; dolayısıyla Avrupalılar, hâlen fosil yakıtlara mecbur oldukları gerçeğiyle yüzleşmiştir. Ancak doğalgazın yerini tam olarak dolduramayacaklarını bildikleri için yeşil enerji; yani yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanma hedefleri de bu ülkelerin gündeminde kalmıştır.

Yenilenebilir kaynaklardan üretilen elektrik enerjisi ise “yeşil hedefin” başında gelmektedir. Özellikle de rüzgâr ve güneşten üretilen elektrik enerjisi, son yıllarda Avrupa’da oldukça yaygın kullanılmıştır. Ancak bunun fosil yakıtların tamamen yerine geçtiğini söylemek zordur. Bu yüzden “yeşil hidrojen” önemli bir alternatif olarak ön plana çıkmıştır.

Yenilenebilir hidrojen, suyu hidrojen ve oksijene ayırmak için yenilenebilir elektrik kullanılarak elektroliz yoluyla elde edilebilmektedir. Diğer alternatiflerin mümkün olmadığı veya daha pahalı olabileceği sektörlerin karbondan arındırılmasında kilit bir oynayabileceği düşünülmektedir. Ulaşım ve endüstriyel işlemlerde fosil bazlı hidrojenin yerini almak ve yeşil gübreler ile çelik gibi yeni endüstriyel ürünler başlatmak için kullanılabileceği öngörülmektedir.[2]

AB ise bu enerji kaynağını önemsemektedir. Nitekim 2020 yılının Temmuz ayında “AB Hidrojen Stratejisi” yayımlanmıştır. Burada Avrupa’da yenilenebilir hidrojene yapılan kümülatif yatırımların 2050 yılına kadar 180-470 milyar avroya kadar çıkabileceğinden ve düşük karbonlu fosil bazlı hidrojen için 3-18 milyar avro aralığında olabileceğinden söz edilmiştir. AB’nin yenilenebilir enerji teknolojilerindeki liderliğiyle birleştiğinde, çok sayıda endüstriyel sektöre ve diğer son kullanımlara hizmet eden bir hidrojen değer zincirinin ortaya çıkışı, doğrudan veya dolaylı olarak 1 milyon kişiye kadar istihdam sağlayabileceği öngörülmüştür.[3]

Ayrıca Avrupa Komisyonu, 2022 yılının Mayıs ayında enerji üzerine REPowerEU planını ortaya koymuştur. Bu planda kısa vadede doğalgaz, LNG ve yeşil hidrojenin AB Enerji Platformu üzerinden tedariği, güvenilir tedarikçilerle yeni enerji ortaklıklarının kurulması, yeni güneş ve rüzgâr enerjisi projelerinin uygulamaya konulması gibi hususlar yer almaktadır.[4] Ayrıca REPowerEU planının amacı, 2030 yılına kadar AB’de 10 milyon ton yenilenebilir hidrojen üretmek ve 10 milyon ton yenilenebilir hidrojen ithal etmektir.

Bunlara ek olarak AB’nin yeşil hidrojeni ciddiye aldığı örgütün bu alanda yaptığı ekonomik yatırımlar ve finansal fonlardan da anlaşılmaktadır. Avrupa Komisyonu, 21 Eylül 2022 tarihinde hidrojen projeleri için 5,2 milyar avroya (yaklaşık 5,2 milyar dolar) kadar kamu finansmanını onaylamıştır. Yine komisyon, bu finansmanın özel sektörden 7 milyar avroluk daha fazla yatırımın kilidini açabileceğini söylemiştir.[5]

AB, yeşil hidrojene büyük önem verse de birliğin kendi yeşil hidrojen enerjisi ihtiyacının tamamını üretemeyeceği yönünde düşünceler vardır. Örneğin AB İklim Şefi Frans Timmermans da bunu savunmaktadır. Timmermans, yeşil hidrojenin gelecekte AB’nin enerji kaynaklarından en önemlisi olacağına inanırken; AB’nin hiçbir zaman tamamıyla yeşil hidrojeni kendi üretemeyeceğini ifade etmiştir.[6] Bu demektir ki; Avrupa yeşil hidrojeni de ithal etmek zorunda kalacaktır. Dolayısıyla bu alanda da dışa bağımlılık devam edecektir.

Sonuç olarak Rusya-Ukrayna Savaşı’nın neden olduğu pek çok krizin arasında bulunan enerji krizinden en fazla olumsuz etkilenen coğrafya, Avrupa’dır. Avrupa’nın büyük bir kısmını temsil eden AB ise geçtiğimiz yıllarda küresel ısınma ve iklim değişikliğiyle mücadele için yeşil mutabakat ve karbon sıfır politikalarını izlerken ve 2050 yılında bu politikaları ulaşmayı hedeflerken; bu sürecin en kritik dönemlerinden biri olan 2020’li yıllarda önce Covid-19 salgını sonrasında da Ukrayna Savaşı’yla sarsılmıştır. Doğalgaz arzının riskte olması nedeniyle Avrupa ülkeleri, bu alanda Rusya’ya ne kadar bağımlı olduklarını anlamış; fakat alternatif kaynaklar, henüz ellerinin altında olmadığı için çaresiz kalmışlardır. Bu noktada yeşil hidrojen önemli bir kaynak olarak ortaya çıkmıştır. Hidrojen, normalde Avrupa genelinde yaygın olarak kullanılmaktayken; yenilenebilir hidrojenin de AB’nin enerji ihtiyacını karşılayabilecek ölçüde olduğu düşünülmektedir. Bu sebeple de AB’nin bu enerji kaynağına önemli yatırımlar yaptığı görülmektedir.


[1] “A European Green Deal”, European Commission, https://ec.europa.eu/info/strategy/priorities-2019-2024/european-green-dealen, (Erişim Tarihi: 04.12.2022).

[2] “Hydrogen”, European Commission, https://energy.ec.europa.eu/topics/energy-systems-integration/hydrogen_en, (Erişim Tarihi: 04.12.2022).

[3] “Communication from the Commission to the European Parliament, the Council, the European Economic and Social Committee and the Committee of the Regions”, European Commission, https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/?uri=CELEX:52020DC0301, (Erişim Tarihi: 04.12.2022).

[4] Ferhan Oral, “Yenilenebilir Enerji Kaynakları ve AB’nin “REPowerEU” İnisiyatifi”, ANKASAM, https://www.ankasam.org/yenilenebilir-enerji-kaynaklari-ve-abnin-repowereu-inisiyatifi/, (Erişim Tarihi: 04.12.2022).

[5] Anmar Frangoul, “EU Approves up to $5.2 Billion in Public Funding for Hydrogen Projects”, CNBC, https://www.cnbc.com/2022/09/21/eu-approves-up-to-5point2-billion-in-public-funding-for-hydrogen-projects.html, (Erişim Tarihi: 04.12.2022).

[6]  Leigh Collins, “’Europe is Never Going to be Capable of Producing its Own Hydrogen in Sufficient Quantities’: EU Climate Chief”, Recharge, https://www.rechargenews.com/energy-transition/europe-is-never-going-to-be-capable-of-producing-its-own-hydrogen-in-sufficient-quantities-eu-climate-chief/2-1-1212963, (Erişim Tarihi: 04.12.2022).

Sevinç İrem BALCI
Sevinç İrem BALCI
Sevinç İrem Balcı, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümü mezunudur. İyi derecede İngilizce bilen Balcı, aynı zamanda Rusça ve Yunanca öğrenmektedir. Başlıca çalışma alanları Balkanlar ve Avrupa'dır.

Benzer İçerikler