Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın 6 Nisan 2022 tarihinde Brüksel’de gerçekleştirdikleri görüşme, Bakü-Erivan hattında kalıcı barışın sağlanmasına yönelik umutları arttırdı. Erivan yönetimi, Aliyev-Paşinyan görüşmesi sonrasında Karabağ Sorunu’nun çözümüne ilişkin barış görüşmelerine başlama konusunda anlaşmaya vardıklarını duyurdu. Yapılan açıklamada, “Ermenistan Başbakanı ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı, barış görüşmelerinin hazırlıklarına başlanması için Dışişleri Bakanlarına talimat verdi” denildi. Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel de liderlerin barış antlaşması hazırlamak için somut bir süreç başlatma ve ortak çalışma grubu kurma konularında anlaştıklarını belirterek, “Bu akşam önemli bir adım attığımızdan eminim. Elbette bu, her şeyin çözüldüğü anlamına da gelmiyor” dedi.
Tüm bu gelişmelerin ardından Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, devletlerarası ilişkilerin kurulması için sundukları 5 maddelik teklifin Ermenistan tarafından kabul edildiğini belirtti. 2022 yılının Nisan ayının sonuna kadar sınırların belirlenmesi için ortak bir komisyonun oluşturulması bekleniyor. Azerbaycan ile Ermenistan arasında barışa doğru giden normalleşme sürecini Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi’ne (ANKASAM) değerlendiren uzmanlar, taraflar arasındaki görüşmelerin yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu söylüyor.
ANKASAM Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Doğacan Başaran: Barış görüşmeleri, Güney Kafkasya’daki işbirliği süreçlerini hızlandıracak.
Azerbaycan ile Ermenistan arasında kalıcı barışın sağlanmasına yönelik atılan adımların Güney Kafkasya’daki işbirliği süreçlerini de hızlandıracağını belirten ANKASAM Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Doğacan Başaran, bu durumun tüm devletlerin ekonomik kazanım sağlayacakları yeni süreçlere kapı aralayacağını ileri sürdü. Başaran, “Bu noktada Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki sınırların belirlenmesi ve Zengezur Koridoru’nun açılması gibi iki mühim meselenin çözülmesi beklenmektedir. Mevzubahis beklentiye rağmen Erivan yönetimi, şimdiye kadar süreci ağırdan almıştır. Bunun temel nedeni, Ermeni siyasetinin geleneksel yapısında ve ordu başta olmak üzere diğer kurumlarda işgal yanlısı eğilimlerin güçlü olmasıdır. Bu çerçevede Batı’ya entegre olmak ve bunun içinde normalleşme süreçlerini işletmek isteyen Paşinyan, belirli dinamikleri gözeten dengeli bir politika uygulamış ve yavaş da olsa mühim adımlar atmıştır.” dedi.
Paşinyan’ın savaş yenilgisinin ardından düzenlenen protestoları ve darbe girişimini bertaraf etmesinin ve erken seçimden zaferle çıkmasının sürece ivme kazandırdığını vurgulayan Başaran, Azerbaycan’la ilişkileri normalleştirmenin Ermenistan’ın uluslararası toplumdan tecrit edilme durumunu ortadan kaldıracağını ve yeni koridorlar üzerinden Ermenistan’ın jeopolitik ve jeoekonomik kazanımlar elde edeceğini söyledi.
Başaran, iki ülke ilişkilerinin normalleşmesinin Orta Koridor’u bölgesel ve küresel ulaştırma ve enerji güzergahlarının en düşük maliyetli ve en güvenilir rotası haline getireceğini ifade ederken; görüşmelerin AB arabuluculuğunda yapılmasını, Rusya’nın bölgedeki etkisinin azalacağının bir göstergesi olarak yorumladı.
Bakü Devlet Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Metin Memmedli: İki ülke arasındaki bazı sorunlar devam etse de pozitif bir atmosfer oluştu.
Azerbaycan’ın Ermenistan’a sunduğu 5 maddelik teklifin son derece önemli olduğunu vurgulayan Bakü Devlet Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Metin Memmedli, 2022 senesinin Nisan ayının sonuna kadar çeşitli sorunların çözüleceğini ve burada Ermenistan’ın sorumluluklarını yerine getirmesinin önemli rol oynayacağını söyledi. Memedli, “10 Kasım 2020 tarihinde imzalanan ateşkes anlaşması kapsamında Ermenistan’ın Karabağ’daki askerlerini tamamen geri çekmesi gerekiyordu; fakat bunun hala yerine getirilmediğini görüyoruz. Dolayısıyla iki ülke arasındaki bazı sorunlar devam etse de son zamanlarda pozitif bir atmosfer oluştu.” dedi.
Ermenistan’ın Azerbaycan’la barış anlaşmasına yanaşmaması durumunda ciddi sorunlarla karşı karşıya kalacağının farkında olduğunu belirten Memmedli, Azerbaycan’ın barışı desteklediğini ve bunun Güney Kafkasya için önem arz ettiğini söyledi.
Emekli Tuğgeneral Yücel Karauz: Barışa en çok ihtiyacı olan Ermenistan’dır.
Emekli Tuğgeneral Yücel Karauz, Erivan yönetiminin Bakü’nün sunduğu 5 maddelik teklifi kabul etmesi ve iki ülkenin Dışişleri Bakanlarının görüşmesi gibi gelişmelerin normalleşme süreci için olumlu adımlar olduğunu belirtti.
Karauz, “Reelpolitik olarak baktığımız zaman barışa, istikrara ve huzura en çok ihtiyacı olan Ermenistan’dır. Bölge ülkeleri arasında işbirliği yapılması ve ulaştırma ve enerji hatlarının Ermenistan vasıtasıyla yeniden dizayn edilmesi, güven probleminin çözülmesini sağlayacaktır. Kuşkusuz burada oluşacak ekonomik refah havuzundan bütün ülkeler faydalanacaktır. Ermenistan’ın buna inanmış olması çok önemli tarihi bir dönemeçtir.” dedi.
Bununla birlikte İran’ın sürece yönelik tutumuna da değinen Karauz, “Burada önemli bir husus da İran’ın da bu konuya ikna olmasıdır. Tahran yönetimi, Karabağ Sorunu’nun çözülmesini kendi aleyhine bir gelişmeymiş gibi algılıyor. Dolayısıyla İran’ın buradaki barış ve istikrara katkı sağlamaya ikna edilmesi büyük önem arz etmektedir.”değerlendirmesinde bulundu.
Ayrıca Karauz, Ermenistan’ın 5 maddelik teklifi kabul etmesine Rusya’nın Ukrayna’daki savaşla meşgul olmasının da etki ettiğini öne sürdü.
Emekli Büyükelçi Hulusi Kılıç: Bu süreç, Ermenistan’ın yükümlülüklerini yerine getirme kararlılığına bağlıdır.
Ermenistan’ın yükümlülüklerini yerine getirmesi halinde barış sürecinin hızlı ilerleyeceğini ifade eden Emekli Büyükelçi Hulusi Kılıç, Ermenistan’ın bölgedeki yeni jeopolitik gerçeklikle barıştığını söyledi.
Kılıç, “Müzakereler uzun ya da kısa sürebilir, Azerbaycan, her durumda savaşı kazanmış güçlü bir devlettir. Masada haklı bir Azerbaycan vardır. Bölgede Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Minsk Grubu’nun yerine getirmediği sorumlulukları, Azerbaycan üstlenmiştir. Bu süreç, Ermenistan’ın yükümlülüklerini yerine getirme kararlılığına bağlıdır.” yorumunu yaptı.
Ermenistan’dan imzalanacak çok yönlü barış anlaşması için itirazlar gelebileceğine dikkat çeken Kılıç, anlaşmanın uygulanmasıyla ilgili garantör devletlerin devreye girebileceğini belirtti. Kılıç, “Bu anlaşma, Ermenistan’ın lehinedir.” değerlendirmesinde bulundu.
Gazeteci Aynur İmran: Ermenistan, Azerbaycan’a bazı şartlar sundu.
Ermenistan’ın Azerbaycan tarafından önerilen 5 maddelik teklifi belirli şartlarla kabul ettiğini öne süren Gazeteci Aynur İmran, söz konusu şartlardan birinin Karabağ’da yaşayacak Ermenilerin hukuki durumlarıyla ilgili olduğunu iddia etti. İmran, “Anladığım kadarıyla Azerbaycan Hükümeti, Ermenistan’ın şartlarına sıcak bakmıyor. Bu nedenle Ermenistan’ın koşullarını barış sürecini baltalamaması için açıklamıyor.” diye konuştu.
Barışa doğru evrilen süreçte yeni bir döneme girildiğini ifade eden İmran, “Brüksel’deki son görüşmeye bakacak olursanız Ermeniler, Minsk Grubu’nun devre dışı kaldığını anladılar. Aynı şekilde Batı’dan da destek görmeyeceklerini anladıkları için artık en azından yeni bir süreci başlatalım ve yeni adımlar atalım dediler. Ermenistan’da halk nezdinde bu bile sürece bazı tepkiler var. Barış süreci topluma yavaş yavaş anlatılacaktır. Bu yüzden de normalleşme süreci biraz zaman alabilir.” ifadelerini kullandı.