1 Şubat 2021 tarihinde Myanmar’da ordu yönetime el koymuş ve böylelikle iktidar, gayrimeşru yollarla değişmiştir. Olayların fitilini ateşleyen gelişme ise 8 Kasım 2020 tarihinde yapılan seçimlere dayanmaktadır. Zira ordunun desteğine sahip olan Birlik, Dayanışma ve Kalkınma Partisi, seçimlerde büyük bir hezimete uğramıştır. Bunun ardından da söz konusu parti, seçimleri kazanan Ulusal Birlik Partisi’nin usulsüzlük yaptığını iddia etmiştir. Sorunlara aylarca çözüm bulunamamasından dolayı ordu harekete geçmiş ve ülkenin lideri olan Aung San Suu Kyi ile iktidar partisinin diğer üst düzey yöneticileri gözaltına alınmıştır.
Birçok ülke, uluslararası kurum ve kuruluşun kınadığı ve ABD’nin yaptırım uygulanacağını açıkladığı Myanmar’daki darbe hakkında Rusya da görüşlerini dünya kamuoyuyla paylaşmıştır. Nitekim darbeden sonra Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan bir açıklama gelmiştir. Bakanlık Sözcüsü Mariya Zaharova, ülkenin sürdürülebilir sosyo-ekonomik kalkınmasının geliştirilmesi için durumun mevcut yasalara uygun olarak barışçıl bir şekilde çözülmesini umduğunu ifade etmiştir. Bunun yanı sıra Zaharova, Myanmar’da bulunan Rus vatandaşlarına kalabalık yerlerden kaçınmaları konusunda uyarılarda da bulunmuştur.[1]
Darbeden on gün önce Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu’nun Myanmar’ı ziyaret etmesi ve darbe sonrasında ülkeyi yöneten Min Aunh Hline’le görüşme yapması ise gözden kaçmamıştır. Zira bu ziyarette Rusya’nın Myanmar’a Pantsir C1 uçaksavar füzesi, top sistemleri, Orlan İHA sistemleri ve radar sistemleri tedarik edeceğini duyurması dikkat çekici bir gelişmedir.
Esasında Rusya ile Myanmar arasındaki çıkarların ortak bir paydada buluştuğu veya çatıştığı çok az konu bulunmaktadır. Bu nedenle darbeyi, Rusya’nın üzerinde çok fazla durduğu bir konu olarak değerlendirmek doğru olmayacaktır. Nitekim darbeden sonra gerek Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin gerekse de Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov darbe karşıtı herhangi bir açıklama yapmamıştır. Yukarıda belirtildiği üzere sadece Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü değerlendirmede bulunmuştur.
Yapılan üst düzey görüşmelerin son derece sınırlı olması da Rusya’nın Myanmar’a az ilgi göstermesinin nedenlerinden biridir. Nitekim Putin’in Myanmarlı yetkililerle son teması 26 Nisan 2019 tarihinde Myanmar Eyalet Müşaviri Aung San Suu Kyi’yle Pekin’deki bir görüşmede gerçekleşmiştir. Putin, bahse konu olan görüşmede ticaret hacminin mütevazi bir şekilde büyüdüğünü söylemiş ve “diplomatik ilişkilerin 70. yılına” vurgu yapmıştır.[2] Fakat hem ticaret hacmi hem de diplomatik ilişkiler istenilen düzeye ulaşmamıştır.
Darbe sonrasında iki ülke ilişkilerinin nasıl şekilleneceğine bakıldığında da yeni oluşan konjonktürün Rusya açısından olumsuz sonuçlar doğuracağı ifade edilemez. Zira Rusya’nın Myanmar’la büyük ticari ilişkileri yoktur. İki devlet arasındaki ticaret hacmi, her ne kadar Rusya’dan Myanmar’a 266 milyon dolar ve Myanmar’dan Rusya’ya 122 milyon dolar civarında olsa da askeri-teknik işbirliği dışında ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi üzerine yoğunlaşılmamıştır. Bu durumun en önemli nedenlerinden biri de daha önce denenen başarısız girişimlerdir. Zira Rus şirketlerin 2006 yılında Myanmar’da petrol ve doğalgaz endüstrilerindeki ilk yatırımları başarısız olmuştur. Ayrıca 2012 yılında mobil operatör VEON, Myanmar pazarıyla ilgilenmiş; fakat pazara girmeyi başaramamıştır. [3]
Rusya ve Myanmar arasında çok dar perspektifte ilerleyen bir işbirliği vardır ve temelleri 2000 yılının başlarına uzanmaktadır. Bu tarihten itibaren Rus silahları Myanmar’a satılmaya başlanmıştır. Askeri teçhizatların tedariki, iki ülke arasında ivme kazandırılmak için uğraşılan tek alan olma özelliğini korumaktadır. Myanmar, bugüne kadar Rusya’dan hava savunma sistemleri filosu olan 36 savaş uçağı (MiG-29, SU-30) ve YAK-130 eğitim uçağı satın almıştır. Myanmar, ihtiyaç halinde helikopter, uçaksavar füze sistemleri, tank ve topçu sistemleri de tedarik etmektedir.
2018 yılında söz konusu devletler, Rus gemilerinin Myanmar limanlarına girişi için anlaşma imzalamıştır. Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda, askeri yönetimin iktidara gelmesinin Rusya için olumsuz sonuçlar doğuracağını söylemek yanıltıcı olabilir. Rusya, günümüzde Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Avrupa Birliği (AB) tarafından agresif politika uygulamakla ve kitle imha silahları üretmekle suçlanırken; bu algıları yok etmek ve halihazırdaki ticari ilişkilerinin zarar görmemesi için ılımlı politikalar uygulamak isteyecektir. Nitekim Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, askeri yönetim tarafından bir sene sonra yapılması öngörülen parlamento seçimi vaadine vurgu yapılmıştır. Yani Moskova, söz konusu darbeyi bir sene sonra seçim olacağını söyleyerek adeta meşru bir zemine oturtmaya çalışmış görünmektedir. Dolayısıyla Rusya, yaptığı bu hamleyle ihracatının zarar görmesini engellemek istemiştir. Darbenin sadece yüzeysel olarak değerlendirilmesi, Şoygu’nun darbe sonra ülkeyi yöneten Min Aunh Hline’yle görüşmesi ve Rusya’nın Asya’daki en büyük ortağı olan Çin’in darbeyi kınamaması, iki ülkenin savunma sanayisindeki işbirliğinin devam edeceğine işaret etmektedir.
[1]“Комментарий Официального Представителя МИД России М.В.Захаровой в Связи с Введением в Республике Союз Мьянма Режима Чрезвычайного Положения (Kommentariy Ofitsialnogo Predstavitelya MID Rossii M.V.Zakharovoy v Svyazi s Vvedeniyem v Respublike Soyuz Myanma Rezhima Chrezvychaynogo Polozheniya)”, MID.ru, https://www.mid.ru/ru/foreign_policy/news/-/asset_publisher/cKNonkJE02Bw/content/id/4546529, (Erişim Tarihi: 05.02.2021).
[2] “Встреча с Госсоветником Мьянмы Аун Сан Су Чжи (Vstrecha s Gossovetnikom Myanmy Aun San Su Chzhi)”, Kremlin.ru, http://www.kremlin.ru/catalog/countries/MM/events/60390, (Erişim Tarihi: 05.02.2021).
[3] “В Мьянме Военные после Десяти Лет Демократизации Восстановили Диктатуру (V Myanme Voyennyye posle Desyati Let Demokratizatsii Vosstanovili Diktaturu)”, RBK, https://www.rbc.ru/politics/01/02/2021/6017c11c9a7947bf11cc6e08, (Erişim Tarihi: 05.02.2021).