Kürt Bölgesi Referandumu Bağdat Paktına Yeniden Hayat Vermektedir

Paylaş

Irak’ta son günlerde gündemi meşgul eden en önemli konuların başında Kürt Bölgesel Yönetimi’nin almış olduğu “referandum kararı” yer almaktadır. Bu karar bütün dikkatleri üzerine çektiği gibi tartışmaları ve tepkileri de beraberinde getirmiştir. Bu süreçte dikkatler Irak’tan sonra bağımsızlıkla en çok ilgilenen iki devletin yani Türkiye ve İran’ın üzerine yoğunlaşmıştır. Bu iki devlet, referandum kararını kendi ulusal güvenliklerine yönelik bir tehdit olarak görmektedir. Çünkü Türkiye ve İran bu tür bir referandumun yapılmasını ülkelerinde yaşayan Kürtleri etkileyeceği ve onların da bağımsızlık taleplerini gündeme getireceğinden endişelenmektelerdir.

“Büyük Kürdistan Projesi” olarak ifade edilen ve Türkiye, Irak, İran ile Suriye topraklarının bir kısmı üzerinde “Kürt Devleti” kurulmasını amaçlayan birtakım Kürt grupların, bu süreçte ilk aşama olarak ele aldıkları Irak’ın kuzeyinde kurulması planlanan “Kürt Devleti”nin engellenmesi için üç devlet -Irak, Türkiye ve İran- işbirliğine gitmek zorundadır. Geçmişe bakıldığında söz konusu üç devlet 1950’li yıllarda bir araya gelerek Bağdat’ta toplanmış ve güvenliklerini korumak amacıyla Bağdat Paktı adıyla bir bölgesel güvenlik işbirliği modelini tesis etmişlerdir. Bu durumun yeni sayılmamasıyla birlikte üç ülke arasındaki bu siyaset yakın gelecekte de ortaya çıkabilir. Eski Bağdat Paktı ile bugünkü “Bağdat Paktı” arasında önemli bir ayrım vardır. Eski Bağdat Paktı, İngiltere’nin katılımı ve ABD’nin desteği üzerine kurulmuştur. Bugün ise, İngiltere ile ABD’nin bağımsızlık referandum hakkındaki görüşleri net değildir. Bu iki devletin tepkileri oldukça çekingen ve gösteriş amaçlıdır. Bağımsızlığa karşı olduklarını değil bağımsızlığın zor olduğunu belirtmişlerdir. Eğer bağımsızlığa gerçekten karşı olsalardı Kürt liderleri, bağımsızlık meselesini ileri sürüp, referandumun yapılması konusunda ısrarcı olmazlardı. Amerikan ve İngiliz yetkililerin basına yaptıkları açıklamanın tersi olarak Barzani’yi gizli bir şekilde bağımsızlığa teşvik etmeleri de ihtimal dahilindedir.

Kısacası, ABD ve İngiltere bağımsızlığı desteklemektedir ancak bunun gerçekleştirilmesi için uygun bir zemin ve zamanı beklemektedir. Dolayısıyla Türkiye, İran ve Irak’ın önündeki tek seçenek olan Bağdat Paktı’nın yeniden hayata geçirilmesi gerekmektedir. Ama bu kez anlaşma farklı formatlar da olmalıdır. Başka bir ifadeyle taraflar arasına Suriye’nin de dahil edilmesi gibi yenilikler eklenebilir.

Bu devletlerin herhangi bir anlaşma yapması zorunlu değildir ancak bu ülkelerin işbirliği yaparak ayrılıkçı hareketlere karşı olmasıyla Bağdat Paktı’nın yeniden doğacağını söylemek mümkün olabilir. Fakat İran, Irak ve Türkiye’nin birçok konuda taviz vermeleri gerekeceği için taraflar arasında böyle bir anlaşmaya varmak kolay olmayacaktır. Nitekim İran ve Irak’ın gerek iç gerekse dış politikaları, bu süreçte paralellik arz etmektedir.

“Büyük Kürdistan Projesi”nin engellenmesi için İran, ABD ve İngiltere ile olacak gerginliği dikkate almazken, Türkiye ve Irak söz konusu iki aktör ile karşı karşıya kalabilirler. Çünkü Türkiye ve Irak, hem ABD hem de İngiltere ile gerek ikili gerekse kurumsal ilişkilere sahiplerdir. Özellikle ABD, Irak ve Türkiye’nin stratejik ortağıdır.

Irak, Türkiye ve İran arasında kurulması gerekli olan işbirliğinin önündeki bir diğer engel ise Kürt siyasi güçlerinin bölgede ve uluslararası alanda bağımsız “Kürt Devleti”ne karşı çıkan üç devlet ile aynı görüşte olmayan farklı güçlerle gizli bir şekilde ittifak kurmasıdır.

Gelen raporlar Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri(BAE)’nin aşağıda sıralanan iki nedenden dolayı bağımsızlığı desteklediği ve teşvik ettiğini ortaya koymaktadır:

1. Türkiye’nin İstikrarını Bozmak

Daha önce açıkladığımız üzere, Irak’ın kuzeyinde “Kürt Devleti”nin kurulması Türkiye’nin ulusal bütünlüğünü olumsuz yönde etkileyebilir. Çünkü bu hareket Türkiye’de yaşayan Kürtleri de bağımsızlığa teşvik edecektir. Bu durum Türkiye için acı bir gerçek iken Türkiye ile dost olmayanlar tarafından ise bir fırsat olarak görülmektedir. Özellikle belirtilmesi gereken husus ise; Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri(BAE), Irak’ın bağımsızlığını desteklediklerini gizlememişlerdir. Dahası, Türkiye ile yaşanan son siyasi kesişmeden sonra bu tecrübenin Türkiye’de de gerçekleşmesini desteklemektedirler.

2. İran’ın İstikrarını Bozmak

Suudi Arabistan ve BAE İran’ın bölge politikasını desteklememektedirler.  Dolayısıyla, İran sınırına Sünni bir devlet inşa etmek için tüm imkanları seferber edebilirler. Suudi Arabistan ve diğer Körfez Ülkeleri de buna ekonomik destek sağlayabilirler.

Sonuç olarak, Irak’ın kuzeyinde “Kürt Devleti” oluşmasını engellemek için Türkiye, İran ve Irak arasında Bağdat Paktı’nın yeniden canlandırılması bir zarurettir. Böyle bir antlaşma birkaç zorlukla karşılaşabileceği gibi coğrafi stratejiden dolayı bu antlaşmanın engellenmesi imkansızdır. Bu üç devlette gerçekten bağımsızlığı engelleme iradesi ortaya konulursa bölgede herhangi bir ayrılmanın meydana gelmesinde ise çok zayıf bir ihtimal olacaktır.

Benzer İçerikler