ANKASAM Avrasya Danışmanı Prof. Dr. Giray Saynur Derman, Amerika Birleşik Devletleri, (ABD) ile ilişkilerin iyi gibi görünse de aslında bir çıkmaza girdiğini ifade ederek tam da Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna yönelik operasyon yapacağı sinyalleri ve tüm hazırlıkların tamamlandığı dönemde ABD’nin Suriye’den çekilme kararının açıklandığını dile getirdi ve inandırıcı bulmadığını kaydetti. ABD Başkanı Donald Trump’ın kararının ABD’nin kendi içinde çelişen bir karar olduğunu kaydeden Derman, Trump ve Pentagon’un görüşlerinin çeliştiğine dikkat çekerek ABD’nin uzun vadede bölgeden çekileceklerini öngörmediğini söyledi. Derman, şu durumda Washington’un bölgede hava sevkiyatı ve gözlemlerinin devam ettiğini söyledi ve tam bir çekilme emaresinin de olmadığını dile getirdi.
Bölgedeki aktörler açısından değerlendirmelerde bulunan Derman, ülkeler açısından terör örgütü algısında bile farklılık olduğunu kaydederek “Terör örgütleriyle işbirliği yapılmaz, sorunları diplomasiyle çözmek gerekir. Eğer savaş strateji olarak benimsenmişse ve başka bir yol yoksa; bir terör örgütüyle başka bir terör örgütünü yok etmek için işbirliği yapılmasının devletler politikalarına aykırıdır.” açıklamasında bulundu.
Derman, Beşar Esad ve Rusya konusunda ise Moskova’nın ısrarcı olduğunu belirtti ve Suriye’nin geleceğiyle ilgili anayasa sürecine girildiğini kaydetti. Derman, 2019’un Ocak ayında söz konusu görüşmelerin yapılacağını vurguladı ancak Rusya’nın Esad yönetimi konusunda yine de ısrarcı olması halinde Türkiye’nin bunu kabul etmeyeceğini söyledi. Öte yandan ABD’nin çekilme kararı ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Ürdün ve Mısır gibi ülkelerin yerel yönetimi tanıma yönünde adımlar attığını söyleyen Derman, bu şekilde mevcut güç boşluğunun doldurulmak istendiğini belirtti ve “Bölgesel gelişmelerin yerel yönetim lehine oldubittiye gelmesi durumunda Türkiye-Rusya ilişkilerinin etkilenecektir. Türkiye Esad yönetimine güvenmemektedir. Başka bir yönetimle temiz bir sayfa açılmasını istemektedir.” dedi. Ayrıca Derman “Suriye’de çözüm istenseydi çözüm üretilirdi. Burada amaç bölgede pay almak, yerleşmek ve yavaş yavaş federatif yapılanmayı sağlayıp Akdeniz’e bir çıkış oluşturmaktır. O bölgede çatışanlar da zaten bölgeyi kurtarmak niyetinde hareket etmemektedirler. Burada amaç Türkiye’yi zor sokmak, sınır güvenliğini tehlikeye atmaktır. Türkiye’nin burada yerli sanayiini güçlendirip sergilediği dik duruşu devam ettirmesi gerekir.” diye konuştu.