Analiz

Çin-Orta Asya İşbirliği: Enerji Çerçevesinde Gelecek Vizyonu

Kaynak bolluğuna sahip Kazakistan, Çin ve Rusya’nın bölge inşa projeleri için büyük önem arz etmektedir.
Geçtiğimiz on yılda Çin’in Orta Asya’daki ekonomik varlığı, Kuşak ve Yol Girişimi (KYG) çerçevesinde genişlemiştir.
Çin’in ticaret yollarının ve enerji koridorlarının çeşitlendirilmesi açısından Orta Asya’nın stratejik önemi aynı zamanda temelde güvenlik kaygılarına da dayanmaktadır

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

25 Mayıs 2024 tarihinde Çin’in kuzeybatısındaki Shaanxi Eyaleti’nin Xi’an kentinde “Orta Asya Parkı” açılmıştır. Bu park, turistlere Orta Asya ülkelerinin tarihi ve kültürü hakkında bilgi edinmeleri için bir platform sağlamayı amaçlamaktadır. Orta Asya Parkı, 2023 Çin-Orta Asya Zirvesi planlarından biridir. Yaklaşık 53 hektarlık parkı süsleyen kervan heykelleri, Çin ve Orta Asya ülkeleri arasında yüzyıllar boyunca süren kültürel ve ticari alışverişi, ortak kalkınma vizyonunu simgelemektedir.[1]

Çin-Orta Asya Zirvesi, Çin ve beş Orta Asya ülkesinin liderleri tarafından düzenlenen diplomatik bir zirvedir. İlk Çin-Orta Asya Zirvesi, 18-19 Mayıs 2023 tarihleri arasında Shaanxi Eyaleti’nin Xi’an kentinde düzenlenmiştir. Zirveye Çin Devlet Başkanı Şi Cinping başkanlık etmiş ve beş Orta Asya ülkesinin devlet başkanları zirveye katılmıştır. Taraflar, 19 Mayıs 2023 tarihinde gerçekleştirdikleri görüşmelerde Çin’in Orta Asya ülkelerine toplam 26 milyar Yuan tutarında finansman desteği, geri ödemesiz destek, ticareti kolaylaştırma girişimi ve ikili yatırım anlaşmalarını geliştireceği konularında ortak bir karara varmıştır.

Söz konusu toplantıda, Çin-Orta Asya doğalgaz boru hattının D hattının inşasının hızlandırılma kararı alınmıştır. Zirvede, on dokuz adet çok-taraflı işbirliği platformunun kurulması ve zirve çerçevesinde dokuz adet çok taraflı işbirliği belgesinin imzalanması da dahil olmak üzere elli dört noktada önemli işbirliği mutabakatına ve girişimine varılmıştır. Bir sonraki zirvenin 2025 yılında Kazakistan’da gerçekleştirilmesi ve içinde sekreterya barındıran profesyonel bir teşkilata dönüştürülmesi beklenmektedir.

Çin’in Orta Asya ülkeleriyle ticari ve ekonomik işbirliğinin son yıllarda hızlı bir seyir izlemektedir. Çin’in bölge ülkeleriyle ortak kalkınmayı teşvik etme konusundaki istekliliği, çoklu stratejik işbirliklerini teşvik etmektedir. Çin’in artan enerji ihtiyacı doğrultusunda Orta Asya’nın güvenliğine odaklanması oldukça doğal bir strateji gibi görünmektedir. İlişkiler ve karar alıcılar gözlemlendiğinde Orta Asya’ya dair güvenlik ve kalkınma girişimleri, bölgenin jeopolitik öneminin doğal bir sonucudur.

Çin’in hidrokarbon ithalatına artan bağımlılığı ve ana tedarikçilerin Rusya, Orta Doğu ve Afrika’da yer alması ciddi bir sorun olarak öne çıkmaktadır. Çin’in petrol ve doğalgaz ihracatının %70’inden fazlası Malakka Boğazı üzerinden sevk edilmekte ve ülkenin enerji güvenliği politikası açısından önemli bir rota haline gelmektedir. Çin’in ticaret yollarının ve enerji koridorlarının çeşitlendirilmesi açısından Orta Asya’nın stratejik önemi aynı zamanda temelde güvenlik kaygılarına da dayanmaktadır.

Enerjide deniz yollarına aşırı bağımlı hale gelmek, Malakka Boğazı gibi tıkanma noktaları sebebiyle oldukça riskli kabul edilmektedir. Malakka Boğazı’nın önemi sadece hammadde nakliyesiyle sınırlı değildir. Küresel deniz ticaretinin yaklaşık %20’si ve Çin’in ticaret akışlarının %60’ı Malakka Boğazı ve Güney Çin Denizi üzerinden taşınmaktadır ve bu durum Çin ekonomisinin güvenliği için risk teşkil etmektedir. Çin’in Orta Asya’daki çok taraflı girişimlerde artan liderliği, bölge için artan sorumluluk duygusunu ve Çin için enerji güvenliğinin önemini göstermektedir.

Geçtiğimiz on yılda Çin’in Orta Asya’daki ekonomik varlığı, Kuşak ve Yol Girişimi (KYG) çerçevesinde genişlemiştir. 2013 yılında Şi’nin bu girişimi ilk kez Kazakistan’da duyurması dikkat çekicidir. Buna karşılık Rusya, 2014 yılında Orta Asya’daki nüfuzunu arttırabilmek için Avrasya Ekonomik Birliği’ni (AEB) kurmuştur. AEB’nin bölgede KYG kadar dinamik olmaması, Çin’in hidrokarbon ve altyapıya yaptığı yoğun yatırımlar nedeniyle güç dengesini Çin’in lehine değiştirmiştir. Buna ek olarak Rusya, Büyük Avrasya Ortaklığı’nı kurulmuştur. Kaynak bolluğuna sahip Kazakistan, Çin ve Rusya’nın bölge inşa projeleri için büyük önem arz etmektedir. Rusya’nın Ukrayna’daki savaşından duyulan tedirginlik üzerine Eylül 2022 tarihinde Şi, Kazakistan’ın toprak bütünlüğüne destek sözü vererek Çin’in Orta Asya’nın güvenliğine olan katkısına vurgu yapmıştır.[2]

Sonuç olarak jeopolitik rekabet ve Orta Asya devletlerinin Rus etkisinden bağımsızlık arayışları, Çin’e Çin-Kazakistan Petrol Boru Hattı ve Çin-Orta Asya Gaz Boru Hattı’nın inşası yoluyla ekonomik ve siyasi ilişkileri yeniden müzakere etme fırsatı sağlamıştır. Çin’in doğrudan Orta Asya’daki üretici ülkelerden enerji tedariki arayışı, Rusya’yla olan enerji işbirliğine yönelik tutumunu değiştirmektedir. Bahsi geçen boru hattı projeleri, dünyanın en büyük gelişmekte olan pazarına doğrudan erişim sağlayarak üretici devletleri güçlendirmiş, Rusya’nın fiyatlandırma ve nakliye üzerindeki tekeline son vermiştir. Çin-Orta Asya doğalgaz boru hattının D Hattı başarıyla inşa edilebilirse, tüm bölge devletleri Çin’in öncülüğünde yeni bir kalkınma sürecine girebilecektir.


[1] “China-Central Asia Cooperation: Central Asia Park opens in northwest China’s Xi’an”, CGTN, https://news.cgtn.com/news/2024-05-22/VHJhbnNjcmlwdDc4ODcw/index.html, (Erişim Tarihi: 25.05.2024).

[2] Christoffersen, Gaye, “Central Asia Over a Decade: The Shifting Balance between Russia and China.” In Putin’s “Turn to the East” in the Xi Jinping Era, s. 28. Routledge, 2023.

Zeynep Çağla ERİN
Zeynep Çağla ERİN
Zeynep Çağla Erin, 2020 yılında Yalova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden "Feminist Perspective of Turkish Modernization” başlıklı bitirme teziyle ve 2020 yılında da İstanbul Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Sosyoloji bölümünden mezun olmuştur. 2023 yılında Yalova Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim dalında "Güney Kore'nin Dış Politika Kimliği: Küreselleşme, Milliyetçilik ve Kültürel Kamu Diplomasisi Üzerine Eleştirel Yaklaşımlar” başlıklı yüksek lisans tezini tamamlayarak mezun olmuştur. Şu an Kocaeli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Anabilim dalında doktora eğitimine devam etmektedir. ANKASAM stajyeri olarak çalışan Erin'in başlıca ilgi alanları; Asya-Pasifik, Uluslararası İlişkiler'de Eleştirel Teoriler ve Kamu Diplomasisi'dir. Erin iyi derecede İngilizce ve başlangıç seviyesi Korece bilmektedir.

Benzer İçerikler