Analiz

ABD’nin Yeni Sınır Önlemleri

ABD, sınırlı finansmana sahip olduğu ve aynı zamanda diplomatik etki ve lojistik düzenlemeler konularında eksik olduğu için birçok kişiyi sınır dışı etmekte zorlanmaktadır.
Biden yönetimi, Nikaragua, Venezuela ve Ukrayna gibi ülkelerden gelen göçmenler için insani şartlı tahliye yollarını gözetmektedir.
ABD-Meksika sınırına gelen göçmenlerin geri çevrilmesine izin veren politika, Başkan Donald Trump’ın yönetiminden kalan bir uygulamadır.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

4 Haziran 2024 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden, Meksika sınırında yasadışı girişlerin aşırı derecede arttığı bir noktada iltica işlemlerini durdurduğunu açıklamıştır. Yeni politika, yasadışı giriş tutuklamalarının 2.500’e ulaştığı bir dönemde gelmiştir. Ülkeye her gün yaklaşık 4.000 kişi giriş yapmaktadır. Bu karar, Biden’ı benzeri görülmemiş bir artış nedeniyle eleştiren Cumhuriyetçilerin baskısı altında kritik bir seçim yılı meselesinde büyük bir politika değişikliği olarak değerlendirilmiştir.[1]

Bazı kesimler, yeni göçmen politikasının göçmenleri tehlikeye atacağını ve uluslararası yükümlülükleri ihlal edeceğini söylemektedir. Yasal zorluklar ve geri kabul anlaşmalarının sınırlamaları da sorun teşkil edebilmektedir. Örneğin Meksika, Meksikalı olmayan sınırlı sayıda göçmenleri geri almayı kabul etmiştir. Ancak Biden yönetimi göçmenleri uzak ülkelere sınır dışı etmek için gerekli kaynaklara ve diplomatik desteğe sahip değildir. Bugün, sığınma talebinde bulunanlar genellikle ABD’de özgürce yaşama ve çalışma imkanına sahipken, giderek artan bir şekilde göçmenlik mahkemelerinde bulunmaktadır.

ABD-Meksika sınırına gelen göçmenlerin geri çevrilmesine izin veren politika, Başkan Donald Trump’ın yönetiminden kalan bir uygulamadır. Mart 2020 tarihinde başlayan bu politika, Covid-19’un yayılmasını önlemek amacıyla alınmıştır. Öncesinde göçmenler yasadışı yollarla geçebilmekte, sığınma talebinde bulunabilmekte ve ABD’ye girebilmekteydi. Ancak bu politikayla göçmenler geri çevrilmiştir. Pandemi dönemindeki bu sığınma kısıtlamaları yasal sonuç doğurmamış ve tekrarlanan iltica girişimlerini teşvik etmiştir. Artık göçmenler sığınma talebinde bulunamazlarsa sınır dışı edilecektir. Bu durum, tekrar denemeleri halinde cezai kovuşturmaya maruz kalmaları anlamına gelmektedir.[2]

İç Güvenlik Bakanlığı Sınır ve Göç Politikası Müsteşar Yardımcısı Blas Nuñez-Neto, göçmenlerin güvenliklerinden endişe duyduklarını ifade ederek ABD iltica memurlarının daha yüksek bir standart altında tarama yapacaklarını da ifade etmiştir.

ABD’nin sınırlı finansmana sahip olduğu belirtilmektedir. Ayrıca, diplomatik etki ve lojistik düzenlemeler eksik olduğu için birçok kişiyi sınır dışı etmekte zorlanmaktadır. ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza’nın sadece yaklaşık 34.000 kişiyi gözaltına almak için yeterli kaynağa sahip olduğu belirtilmektedir.

Meksika ise bu yıl ABD sınırına ulaşmak isteyen göçmenleri engellemek için çeşitli tedbirler almıştır. Göçmenlerin yük trenlerine binmelerini önlemiş ve onları otobüslerle tekrar Meksika’ya yönlendirmiştir. Bu adımlar, göçmenlerin ilerlemesini durdurmuş ve birçoğunun Meksika’da mahsur kalmasına neden olmuştur. Konuyla alakalı olarak Meksika’nın dış ilişkiler sekreteri Alicia Bárcena, Meksika’nın günde 4.000’den fazla yasadışı girişe izin vermeyeceğini ifade etmiştir. 1 Ekim 2024 tarihinde göreve başlaması beklenen yeni Meksika Cumhurbaşkanı Claudia Sheinbaum’un da mevcut Başkan Andrés Manuel López Obrador’un politikalarını devam ettirmesi beklenmektedir.

Mayıs 2023 tarihinde Joe Biden, Meksika gibi başka bir ülkeden yasa dışı yollarla sınırı geçen herkes için benzer engeller getirmiştir. Ancak bu kısıtlamaların etkisi çok sürmemiştir. Geçen yılki kısıtlamaların yürürlüğe girmesinden sonra yasadışı geçişler azalmış ancak tarama görevlilerinin sayısı yetersiz olması sebebiyle bu durum kısa sürmüştür. Kuralın sadece küçük bir kısımda uygulanması, bütçelerin de bu durum adına yetersiz olduğunu göstermiştir.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri (UNHCR), ABD’yi sığınma talebinde bulunma hakkını kısıtlayan önlemleri gözden geçirmeye çağırırken, Uluslararası Göç Örgütü (IOM) ise düzensiz göçü yönetirken sığınma hakkına saygı gösterilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Biden’ın göç konusundaki eski danışmanı Amy Pope tarafından yönetilen IOM, güvenli ve düzenli göç yollarının güçlendirilmesinin önemli olduğunu da ifade etmiştir.[3]

Seçim döneminde yapılan anketler, göç ve sınır güvenliğinin bu seçim yılında en önemli sorun olduğunu ve eski Başkan Donald Trump’ın bu konuda öne çıktığını göstermiştir. Joe Biden ise göçmenlik politikalarını eleştirdiği ve sığınma korumalarını geri getireceğine söz verdiği dört yıl önceki seçim kampanyasından bu yana sağa kaymıştır. Biden, Demokrat tabanının baskısı altında olsa da artık farklı bir siyasi gerçeklikle karşı karşıya olduğunu kabul etmektedir.[4]

Washington merkezli Amerikan analitik ve danışmanlık şirketi olan Gallup’un aylık verilerine göre; Amerikalılar, bu yılın şubat, mart ve nisan aylarında göçü ülkenin en önemli sorunu olarak göstermiştir. Ancak Gallup’un mayıs anketine göre göçmenlik konusu daha az önemli hale gelmiştir. Bunun nedeni, dikkatlerin Donald Trump’ın ceza davasına yönelmesi ve yasadışı geçişlerin azalmasıdır. Seçmenler için hala en önemli sorun olarak görülen bu konu, hükümet ve ekonomiyle bağlantılı olarak kalmaya devam etmiştir.

Nisan ayında yapılan bir başka ankete göre; Amerikalıların çoğunluğu, Biden’ın başkanlığının göç ve sınır güvenliği konusunda ülkeye zarar verdiğini düşünmektedir. Demokratlar arasında bile Biden’ın bu konuda yardımcı olduğunu düşünenlerin sayısı oldukça azdır. Ancak Cumhuriyetçilerin büyük çoğunluğu Trump’ın bu konuda yardımcı olduğunu düşünmektedir.

Biden’ın göç politikaları bazı sol eğilimli milletvekilleri ve göçmenlik savunucuları tarafından eleştirilmiş ve demokratlar arasında bölünmelerin ortaya çıktığı belirtilmiştir. Kongre İlerici Grubu Başkanı Pramila Jayapal, yönetimin ABD’de bulunan göçmenlere yardım sağlamak için adımlar atması gerektiğini söylemiştir. Ayrıca Kaliforniya Demokrat Senatörü Alex Padilla da Biden’ın emrini “Trump’ın sığınma yasağının yeniden canlandırılması” olarak nitelendirmiştir.

Joe Biden’ın yayınladığı yürütme eylemi, ABD’ye giren sığınmacıların ve diğer göçmenlerin sayısını azaltabilir niteliktedir. Ekonomistler, bu durumun işverenler için ucuz işgücü kaynağını azaltabileceğini belirtmiştir. Biden, sınır geçişlerini azaltmaya çalışırken zorluklar yaşamakta ve Amerikan ekonomisinin durumu seçmenlerin en önemli endişesi haline gelmiş durumdadır.

Çok uluslu bir İngiliz bankası Standard Chartered tarafından yapılan bir analize göre ise, tarım sektörü dışındaki iş büyümesinin büyük bir kısmı göçmen gruplarına atfedilmiştir. Kongre Bütçe Ofisi ise göç artışının işgücünü ve ekonomik çıktıyı artıracağını belirtmiştir. Bu durumun önümüzdeki on yıl içinde GSYİH’da 7 trilyon dolarlık bir artış sağlayabileceği öngörülmüştür.

Göçün Biden için bir sorun olabileceğini ve enflasyona katkıda bulunabileceği vurgulanmaktadır. Düşük vasıflı işçilerin artmasıyla birlikte ücretlerin yavaş artacağı tahmin edilmektedir. Göçün ekonomik etkilerinin özellikle restoranlar, inşaat ve hizmet sektöründe yoğunlaşacağı ifade edilmektedir. Ayrıca yeni işçilerin azalması, ABD-Meksika sınırındaki büyük şehirlerde veya topluluklarda daha keskin bir şekilde hissedilecektir. Bu durum, başkanlık seçimlerinde ve Senato kontrolünü sürdürme umutları için kritik bir savaş alanı olan Arizona gibi yerlerde Biden için önem arz edebilmektedir.[5]

Uluslararası Hizmet Çalışanları Sendikası Sekreteri Rocio Sáenz, Biden’ın yeniden seçilme kampanyasını desteklediğini ve Kongre’deki Cumhuriyetçilerin sınırdaki kaynakları artırarak davaların daha verimli ve insancıl bir şekilde işlemesi gerektiğini belirtmiştir. Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU), Biden yönetimine hızla dava açma sözü vermiş, diğerleri de benzer zorlukları göz önünde bulundurarak, yürütme eyleminin mahkemelerle bir araya gelmesi gerektiğini vurgulamıştır.

Hamilton Projesi’nin direktörü ve Brookings Enstitüsü’nde ekonomik çalışmalar alanında kıdemli bir araştırmacı olan Wendy Edelberg ise göçmenlerin çalışma izni almasının zaman alabileceğini belirtmiş ve Biden’ın eyleminin kısa vadeli ekonomik etkisinin sınırlı olacağını ifade etmiştir. Göç dalgasının ekonomi üzerindeki etkilerinin gecikmeli olduğunu vurgulayan Edelberg, önümüzdeki aylarda göçmenlerin işgücüne ve istihdama etkisinin görülmeye devam edileceğini belirtmiştir. Ancak göçmenlerin başka yollarla ABD’ye gelebileceği göz önüne alındığında, Biden’ın sığınmacılara yönelik politikalarının işgücünü ne ölçüde etkileyeceği belirsizdir.

Biden yönetimi, Nikaragua, Venezuela ve Ukrayna gibi ülkelerden gelen göçmenler için insani şartlı tahliye yollarını gözetmektedir. Belgesiz göçmenler, tarım işgücünün bir kısmı haline gelerek yabancı uyrukluların mevsimlik tarım işleri için ABD’ye girişine izin veren (H-2A) geçici vize programına yönelmektedir. Ekonomistler, Biden’ın eyleminin etkisinin sınırlı olduğunu ve eski Başkan Donald Trump’ın kısıtlayıcı önlemlerinin daha büyük bir etkiye sahip olabileceğini ifade etmektedirler.


[1] “Biden’ın ABD sınırında ilticayı durdurmaya yönelik yeni emrinin nasıl işlemesi gerekiyor?”, Associated Press, https://apnews.com/article/biden-asylum-ban-halt-border-mexico-1905e3565b2da1cffb8f38a778c07118, (Erişim Tarihi: 05.06.2024).

[2] “Başlık 42 sona erdi. İşte ne yaptığı ve ABD göçmenlik politikasının nasıl değiştiği”, Associated Press, https://apnews.com/article/immigration-biden-border-title-42-mexico-asylum-be4e0b15b27adb9bede87b9bbefb798d, (Erişim Tarihi:05.06.2024).

[3] “BM göç ve mülteci ajansları, ABD’nin kısıtlama hamlelerinin ardından ‘temel’ sığınma hakkını gerekçe gösterdi”, Associated Press, https://apnews.com/article/unchr-concern-asylum-refugees-usa-biden-restrictions-bef71e8f52088bef114ed3978d38ed16, (Erişim Tarihi:05.06.2024).

[4] “Biden’ın yeni sınır önlemleri seçmenlerin fikrini değiştirmeye yetecek mi?”, Associated Press, https://apnews.com/article/immigration-trump-biden-executive-order-politics-border-a2769fae1fb4e6b7899fd191b5864de3, (Erişim Tarihi:05.06.2024).

[5] “Biden’ın sınır baskısı ekonomiyi kesebilir”, Politico, https://www.politico.com/news/2024/06/04/biden-crackdown-immigration-economy-00161618, (Erişim Tarihi:05.06.2024).

Yaren ÜVEZ
Yaren ÜVEZ
Yaren ÜVEZ, 2023 yılında Kapadokya Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden ‘‘Türkiye’nin AB’ye Katılım Müzakereleri Süreci’’ balıklı bitirme teziyle mezun olmuştur. Aynı yıl Kapadokya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler dalında başladığı yüksek lisans eğitimini halen sürdürmektedir. İyi derecede İngilizce bilen Yaren’in başlıca ilgi alanları; Avrupa Birliği, uluslararası güvenlik ve uluslararası hukuktur.

Benzer İçerikler